Solamniya’nın yeni sayısı önceki sayılarında da olduğu şekilde kendi geleneğini hiç bozmadan eski usul fantastik edebiyat ile tekinsiz edebiyatın hiç de sırıtmadan buluştuğu, oldukça rahat okunan, doyurucu bir sayı olmuş. En başta bunu söyleyip yolumuza rahatça devam edebiliriz sanırım, işler hâlâ daha yolunda görünüyor.
Geniş aralıklarla yayınlansa da geldiğinde sundukları sayesinde Solamniya kendisini hep hatırlatıyor. Birbirlerine yakın türler arasındaki uyumlu buluşma fanzinin içerisindeki her şeyi yerli yerinde hissettiriyor. Yazarların eklediği çizimlerle desteklenen dinamik görsel tasarımı da buna etki ediyor olabilir. Yazıların başında gördüğümüz ejderhadan ya da Lovecraft’ın kemiksiz, uzun uzuvlu, dokungaçlı ilahlarından beri tekinsiz olanın sembolü haline gelmiş. Ahtapottan sonra neyle karşılaşacağımızı aşağı yukarı kestirebiliyoruz fakat metinlerin içerikleri bu ayrımı aslında o kadar da netleştirmiyor neyse ki. Bu sayede içerisinde sürprizler barındıran okumalara olanak sağlıyor Solamniya.
Esasında, anlaşılmaz ya da mücadele/müdahale edilemez durumlarla karşı karşıya kalan insanların verdiği tepkileri okuyoruz ortak havuzda. Bilinmeyenle karşılaşma ya da onunla mücadele edilip edilemeyeceğini sınama gibi durumlar sıklıkla fantastik, bilim kurgu ya da tekinsiz/korku edebiyatında karşılaşılan durumlar, dolayısıyla yazılması da oldukça riskli, klişe batağına çekilmeye de oldukça müsait alanlar. Solamniya yazarları bu alanlarda hem uzun süredir kalem oynattıklarından hem de belli ki çok sıkı okurlar olduklarından bu gibi tehlikelerle pek oyalanmadan anlatmak istediklerini rahatça anlatabiliyorlar, dolayısıyla okuma deneyimi okur için de zorlayıcı olmaktan çıkıp eğlenceli hale geliyor. Bilinmeyene Doğru, Şubat Karısı, Büyük Ejder Saldırısı gibi öyküler farklı türlerden yazılmış gibi dursalar da fanzinin bütününde ortak bir etki uyandırabiliyor böylece.
Daha önce de karşılaştığımız bulmacalardan bu sayıda da yine var ancak bu kez, en azından ben, diğer sayılardakilere göre oldukça zorlanmış olabilirim. Bilgisine güvenenler şanslarını deneyebilir. Uğur Durmuş’un bulmacasının cevaplarını ararken eskiden bildiğim birçok şeyi hatırlama fırsatı buldum.
Uzun süreli yayın arasından sonra tekrar bize dönen Solamniya’nın 9. sayısı alanında kendi çizgisini koruyabilen nadir fanzinlerden biri; ustalıklı görselleriyle beraber içerisindeki tek şiiri ve çeşitli öyküleriyle kaliteli bir okuma vaat ediyor.