OD Fanzin Söyleşisi: Neden Biz De İnsanların Mutlulukları İçin Bir Tuğla Koymayalım? (PDFli)

 

Geçtiğimiz aylarda tanıma imkânı bulduğum ve şimdilerde 4. sayısına hazırlanan OD Fanzin ile ufak bir söyleşi gerçekleştirdik. Uşak’ta faaliyetlerine devam eden ve çevresinde toplanan kalemlerle farklı bir iş ortaya koymaya çalıştığını düşündüğüm OD Fanzin’i daha yakından tanımak için bazı sorular yönelttik, sağolsun bizi kırmadılar.

 

Yazmak, bireyin kendini ifade araçlarından, içindeki devinimleri ortaya koyma yollarından biridir. Ve kişi bu yollardan herhangi birine çıktığında önceliği, öyle veya böyle paylaşmak, (bir ihtimal) anlaşılmaktır. Peki siz bu yolculuk esnasından neden fanzin çıkartma gereği duydunuz? Fanzin “olmak” sizin için bir tercih mi, zorunluluk mu? OD’u çıkartırken gerçekleştirmek istediğiniz bir şeyler var mı? Fanzinin ismi bize bazı ipuçları verebilir mi?

Merhabalar. Öncelikle bu söyleşi için teşekkürü büyük bir borç bilirim. Od Fanzini çıkarmak bir zorunluluk değil güzel bir tercih oldu bizim için. Kendi çapımda yazdığım şiirleri çeşitli şiir antolojisi, fanzin, dergilere yolluyordum. İnsanın doğası gereği de her insan beğenilmeyi yahut yaptığı şeylerin beğeni görmesini seviyor. Ve böyle şeyler olduğunda da insan şiire, öyküye vs daha çok bağlanıyor. Bir kaç şiirim buralarda yayımlandıktan sonra ben de düşündüm ki, neden biz de insanların mutlulukları için bir tuğla koymayalım; bir katkı yapmayalım. Ve bu sûretle Od Fanzini çıkartmaya karar verdik. “Od” ismini bir kitapta okumuştum ve anlamından dolayı çok mânidar geldi, bu yüzden bu ismi kullandık.

 

Fanzin üzerinden şekillenen yaşamınızdan bahseder misiniz? Bulunduğunuz yerde fanzine dair paylaşımlar, bu alanda ortaya koyduğunuz işlere dair yaklaşımlar nasıl? OD Fanzin’i nerelere ulaştırıyor, ne tür tepkiler alıyorsunuz? Basım ve dağıtım döngüsü nasıl ilerliyor?

Od Fanzin’i çıkardıktan sonra birçok güzel insanla ve çok güzel tepkilerle karşılaştım. Ve o raddeden sonra da hayatımda olumlu şeyler olmadı dersem yalan olur. En başta edebiyatı seven bu yolda emek veren insanlarla tanışma, arkadaş olma şansım oldu. Aldığım güzel tepkilerle de bu yolda daha sağlam basmaya başladım. Yaptığımız işler daha da güzelleşmeye başladı. Uşak’ta daha önce bir grup arkadaşımla A Meyus fanzini çıkartmıştık. Açıkçası başka fanzin çalışması yapan var mıdır çok bilmiyorum. Od Fanzin’i çıkarttıktan sonra ciddi manada çok ama çok güzel tepkiler aldık gerek kendi çevremizden gerekse okurlardan, yazarlardan gelen tepkiler bizi çok mutlu etti. Basım işi kırtasiyede oluyor. Yani birçok fanzinde olduğu gibi fotokopi şeklinde. Uşak içinde belli kitap &kafe tarzı mekânlara dağıtıyoruz fanzini. Ayriyeten Fanzin Apartmanı sayesinde de İzmir’e ulaştırma şansımız oldu. Bunun haricinde diğer şehirlere kargo yoluyla gönderiyoruz.

 

Fanzinin çoğunluğu şiirlerden meydana geliyor. Merak ettiğim konu bu metinlere fanzinde yer verirken kişiler üzerinden mi yoksa metinler üzerinden mi hareket ediyorsunuz? Bir metinde beğeni kıstasınızı oluşturduğunuz temel noktalar nedir?

Aslında bizim içerik alanımız sadece şiir ile kısıtlı değil fakat gelen eserlerden çoğunluğu şiir olduğu için içerik de şiir oluyor. Bizim belirli bir yazar kadromuz yok. Zaten ilk sayımızın önsözünde de belirttiğimiz gibi biz kıyıda köşede kalmış, örselenmiş, göz ardı edilmiş her sese yankı olmak için var olduk. Metinleri seçerken çizgimiz çok çok nirvana değil tabiiki. Edebi değer taşıması, düşündürmesi bir mesajının olması ve kolay olmaması metinler için çizgimiz oluyor.

 

Şiirden konu açılmışken: dinamik, yenilikçi şairlerin göz önünde olduğu ve bu şairlerin gelenek üzerinde titreşimlerinin iyiden iyiye hissedildiği bir dönemden geçiyoruz. Bu alanda bir kuşak çatışması, belki hiç olmadığı kadar göz önünde. Buna karşın ortada oldukça fazla şiir, takip edilmesi her geçen gün zorlaşan kalabalıkta bir neşriyat birikmekte. Bu konu hakkında düşüncelerinizi alabilir miyim?

Teknolojinin geliştiği basım yayın işlerinin olağanca kolaylaştığı bu dönemde elbette bir roman çıkarmak bir şiir kitabı yayımlamak da haliyle çok kolay hâle gelir oldu. Bu bir yönden iyi bir durum gibi gözükse de bundan ötürü niteliksiz eserler çoğalmaya başladı. Neredeyse eline kalem alan herkes bir şeyler yazdı ve hemen evinin arka sokağında bastırıp sattı yahut satamadı. Ben bu işlerin bu denli kolay olmasından oldukça mustaribim. Tek temennim nitelikli eserler ortaya koyan yazarların, şairlerin sahiplenilmesi ve hakkettiği ilgiyi görmesidir. Ve biz de Od Fanzin’de bunu titizlikle yapmaya çalışıyoruz.

 

Fanzin çıkartan biri olarak başka hangi fanzinlerin işlerini takip ediyorsunuz? Bu daha çok basılı olanlar aracılıyla mı, yoksa PDF üzerinden mi gerçekleşiyor? Beğendiğiniz fanzinler üzerine bir iki cümle alabilir miyiz?

Fanzin işine ilgim başladığından beri Hasat fanzinin çalışmalarını ( içerik, dağıtım, sosyal medya ) çok saygıdeğer ve başarılı buluyorum ve vakit buldukça severek takip ediyorum. Açık konuşmak gerekirse ben bir derginin yahut bir romanın basılı olarak edinilmesinden ve okunmasından yanayım. Bir şiir kitabını eline alıp ve sayfaların o temiz kokusunu içine çekerek okumak başka bir işe değişilmez diye düşünüyorum. Sadece dijital ortam yayınları bu işleri çok basit seviyeye indiriyorlar ve neredeyse artık bazı yayınlar çocuk oyuncağı konumuna geliyorlar. Eğer ki ortada bir uğraş bir emek varsa bunun bir ederi de illaki vardır. O ederi ödemeden edinilenler de bence okurun yahut yazarın gözünde basitleşiyor diye düşünüyorum.

 

Söyleşi için teşekkürler. Son olarak söylemek istediklerinizi alabilir miyim?

Son olarak bu söyleşi imkânını verip Od Fanzin’e güzel İzmir’de bir ortam yarattığınız için size çok teşekkür ediyorum. Ve temennim; şiirin, öykünün, romanın nitelikli yazarlar, şairler elinde halka ve geleneğe dokunarak güzelleşmesini diliyorum. Bence edebiyat sadece aşk şiiri yahut aşk romanından ibaret değildir. Yaptığımız işlerinin ucunun halka dokunması yaralar sarması; sarmasa bile merhem olması umuduyla. Sevgiyle…

 

FANZİN: OD Fanzin 3. Sayı (PDF İNDİR)

 

Yorum bırakın