12/01/2019 tarihinde gerçekleşeceğini öğrendiğim ilk günden beridir bilgisayarımın başında ellerimi sıvazlayıp “Giderim ben bu buluşmaya!” diye söylendiğim bu etkinlik, gayet verimli bir şekilde gerçekleştirildi; evet, ben de İstanbul’dan atlayıp İzmir’de soluklandım ve bu buluşmaya katıldım.
Gelecekbilim Gecesi buluşmalarının daha da yoğun bir katılımla devam ettirilmesini diliyorum çünkü bu buluşmalarda farkında olsanız da olmasanız da birçok şey kazanıp buluşma yerinden ayrılmış oluyorsunuz. Hem teması da oldukça sağlam: “Bilimkurgu, ne durumda ya da başka neler yapabiliriz?”
Mehmet Fatih Balkı’nın üstlendiği Lagari Fanzin’i bilirsiniz (“Yok, ben daha okumadım…” gibi bir cevap vermek yerine tez vakitte bu fanzini edinin.), bilimkurgu türünü benimsemiş, bu alanda eserler veren ve tarihin tozlu ya da tozsuz sayfalarında eserleri bulunan deneyimli zihinlerle röportajlar gerçekleştirerek sağlam adımlarla ilerliyor. İşte bu Gelecekbilim Gecesi Buluşmaları da Lagari’nin üstlendiği amacı bedensel hâle getiren faaliyetler bütünü olarak görülmeli!
Her neyse, lafı uzatmadan, İzmir’i sele doyuran yağmurların yaşandığı o geceyi (Edebiyat severleri hangi fırtına durduracakmış, şaşarım.) size biraz aktarmaya çalışalım;
Etkinliğin gerçekleşeceği Pia Kitabevi’ne geldiğimizde Orkun Uçar’ın bizden önce gelmiş olduğunu gördük ve sağlam bir sohbetle ilk günün ilk güzel adımını atmış olduk. Bu ilk adım sohbeti içerisinde, ülkemizde bulunmuş veya varlığını sürdürmekte olan bilimkurgu kulüpleri, zamanında bilimkurgu için neler yapıldığını ve yine o zamanlarda insanların bilimkurguya bakış açısı hakkında konuştuk. Orkun Uçar’la tanışacağımız “Kült” isimli kitabı hakkında da konuştuk; bizleri psikedelik, punk, bilimkurgu türünde, güzel konulu bir kitap bekliyor.
Sonrasında, katılımcılarla tanıştık ve çok değerli fikirlerle bir araya gelmenin avantajlarını yaşadık. Belirli bir konuda bilgi birikimi olan insanlarla buluşmak, ortalama bir kişinin beyninde yıldırımlar oluşturur; bu yüzden de buluşmaların faydalı geçmesi kaçınılmaz olur. Bilimkurgu teriminin çıkışı, yıllara göre kazandığı anlamlar ve benim için en anlamlı olan kısmı, fanzinlerin nasıl oluştuğu hakkında detaylıca konuşmalar gerçekleşti.
Tam da bu konular hararetini almışken Yüksel Yılmaz da bizlere katıldı ve konular hakkında birinci elden yaşanmış verilerle daha da can kattı. Bilimkurguya yıllardır gönül veren kişilerin, bizim ya da benim gibi, konuya yeni dâhil olmuş kişilere katacakları çok şeyleri olduklarını gördüm.
Bütün bu güzelliklerin sonunda ise bizleri sürprizler de bekliyordu. Gerçekleştirilen çekilişte Atılgan Dergisi’nin ilk 10 sayısı, Yüksel Yılmaz’ın kaleme aldığı “M4Y4” ve “M4Y4 Nesil” kitapları imzalı bir şekilde kazananlarına kavuştu.
Efe Elmastaş’ın katılımıyla da fanzincilik hakkında konuşuldu ve bilimkurgu türünde nasıl fanzinle ilerlenebileceği hakkında konuşuldu. En güzel örnek; Lagari. Fanzin Apartmanı’nın getirdiği fanzinlerle de Fanzin Kültürü’ne örnekler sunulmuş oldu ve okuyucularına ulaştırıldı.
Kısacası; her saniyesine değen ve emeği geçen herkese bolca teşekkürlerimizi sunacağımız bir buluşma oldu.
Bilimkurgu umuttur!