Efsane Fanzin Sniffin Glue// Mark Perry, Danny Baker Röportajı (PDFli)

 

Punk denince akla ilk gelen fanzin kuşkusuz Sniffin Glue’dur. İngiltere’de çıkan ve yıllar boyunca efsaneleşen bir iş olarak anılan bu fanzin hakkında The Guardian gazetesi kurucusu Mark Perry ve Danny Baker ile Aralık 2019 yılında bir röportaj gerçekleştirmiş. Fanzinin doğuşu, kendi hayatlarına yansıması, punk kültürüne bakışları ve Sniffin Glue’nun bitişi üzerine harika bir söyleşi olmuş. Özellikle fanzini bitirme kararları altında yatan neden, güçlü bir duruşun temsili gibi. Sıvadık Fanzin’in 30. sayısında yayınlanan röportajı Ruhşen Doğan Nar çevirmiş. Emeği geçen herkese teşekkürler.

Röportajın aşağısında Sniffin Glue’nun son sayısının PDF’ini de indirebilirsiniz.

 

Mark Perry, kurucu

1974’de okuldan ayrıldım ve banka memuru olarak işe girdim. O zamanlar, NME satın alırdım ve Ramones, Patti Smith, Television gibi New York punkı hakkında okurdum. Ramones’in ilk albümü çıktığında, kulağa o kadar yeni ve heyecan verici geliyordu ki. Uçmuştum. Benim gibi bir çocuk, hayatta müzik işlerinin kendisi için olacağını düşünemezdi ama Ramones’i duyduğumda şöyle düşündüm: “Bunu yapabilirim.”

Müzisyen olmamama rağmen işin içine dâhil olmak istedim. Fanzinler vardı ancak Blues ve Country müzikleri gibi marjinal müzikler içindiler. Ramones’in “Now I Wanna Sniff Some Glue” şarkısından esinlenerek, bir punk fanzini hazırlamanın harika olacağını düşündüm.

Yılbaşında hediye aldığım eski bir çocuk daktilosu vardı ve onu kullandım. Gerektiğinde dolma kalemle karalıyordum ve başlıklar için keçeli kalem kullanıyordum. Çok basitti. Geriye baktığımda, bir tür DIY – Kendin Yap tarzındaydı ama o noktada punk için estetik bir şablon yoktu. Elimden gelenin en iyisini, elimde ne varsa onunla yapmaya çalıştım.

İlk sayı çok sayfalı değildi ve hiç fotoğraf yoktu. Ana konu Ramones incelemesiydi. Asla kendim konserlerde elden satmadım. Tembeldim, bu yüzden Rough Trade, Virgin müzik mağazaları aracılığıyla satıyordum. Onların dağıtım ağlarını kullanarak, ülkedeki hemen hemen tüm mağazalara ulaşılabiliyordu.

Punk patlayan bir bomba gibiydi. Hayatımı değiştirdi. Sniffin Glue’ya başlayalı birkaç ay olmuşken işimi bıraktım. Dördüncü sayıya doğru, müzik piyasasını ele geçirmeyi konuşuyorduk. Talep büyüyordu ve müzik mağazaları daha fazla kopya basmamız için bize avans veriyordu. Matbaada fanzini basmaya başladık ve kısa zamanda birçok mükemmel fotoğrafçı destek vermeye başladı. Müzik dergilerinden farklı bir duruş oluşturmuştuk. Müzik grupları hakkında şöyle şeyler yazabiliyorduk: “Gidin ve onları görün. Hayatınızı değiştirecekler. Saçınızı kesip, işinizi bırakıp bir müzik grubu kuracaksınız.”

Doğru zamanda, doğru yerdeydim. Şimdi efsanevi bir fanzin olarak görülebilir ama o zamanlar öyle gözükmüyordu. Yıllar sonra, ardından gelen fanzinler üstünde yarattığı etkiden dolayı gururluyum: London’s Burning, 48 Thrills, Ripped and Torn gibi diğer punk fanzinleri ve bununla beraber i-D ve The Face; DIY – kendin yap ruhu ve güçlü biçimsel kimliği konusunda o ilk dönem fanzinlere çok şey borçlular.

Benim için punk, Clash 1977’de CBS ile anlaştığı gün öldü. O zamanlar bunu yazdım. 1977 yılının ortasına doğru, Step Forward Records’ta yetenek avcısı işim vardı ve kendi müzik grubumu Alternative TV’yi kurmuştum. Üçünü bir arada yapmak çok zordu. Ayrıca, fanzinin etkisinin zayıfladığını fark ettim. Bu yüzden şöyle düşündüm: “12 sayı ve sonra boş ver.” Ve tam olarak bunu yaptık. Son sayıyı 20.000 bastık ve yanında Alternative TV’nin ilk single’ını flexi-disc olarak hediye ettik. Sniffin’ Glue söylemesi gerektiğini söyledi ve layıkıyla bitirdi.

 

Danny Baker, yazar

Ben fanzinin ortasına doğru ekibe dâhil oldum. Fanzine başladığında Mark’ın deli olduğunu düşündüğümü hatırlıyorum. Oxford Sokağı arkasındaki rezil bir binada fanzinleri hazırlardık. Police’in davulcusu Stewart Copeland, oradaki ofisini bize vermişti.

Bir masanın üstünde o sayının her bir sayfası için binlerce kâğıtlık yığınlar dizili olurdu. Roxy’de gece takılmasından sonra gelir, biraz Speed (kristal meth) çeker ve tüm gece her bir yığından bir sayfa alarak masanın etrafında dolaşırdık. Sona gelir, zımbalar ve yeniden başlardın. Sabah olduğunda 10.000 Sniffin’ Glues hazır olurdu.

Mark fanzini sona erdirmeye karar verdiğinde çok şaşırdım ve şöyle dedi: “Bu tam punkça yapılması gereken bir şey. Punk, şimdi Top of the Pops programında. Punk, büyük plak şirketlerinde. Hadi, bu işi bitirelim.” Bankada 90 poundumuz vardı ki hepsini son sayıdaki hediye için harcadık.

Mark alması gereken övgünün yarısını dahi alamadı. Malcolm McLarens’iniz var, Bernie Rhodes’unuz var ama Mark gerçek bir efsane – bir sosyal konut çocuğunun kendi yayınını başlatması.  Bana göre, bu onun için Aya uçmak gibi bir şey.

 

FANZİN: Sniffen Glue Fanzin Sayı 12/Son Sayı (PDF İNDİR)