Y Kuşağı Sancısı’ndan Depresyon Üzerine Bir Sayı (PDFli)

tuğçe gülçiçek

 

Elime Deliler’in hazırladığı bir fanzine geçti. Deli dediğime bakmayın senin-benim gibiler; uyumsuz, yaratıcı, hayalperest… Fanzin tam da oradan yakalıyor zaten.

Hep bir “yarın” olgusu içinde yaşıyoruz. Lise, üniversite, iş hayatı, çoluk çocuk derken hayat geçiveriyor. Koşuşturmanın içinde bir bakıyoruz bugün elimizden kayıp gitmiş. Günümüzde özellikle gençlerde ortaya çıkan depresyon, anksiyete gibi pek çok rahatsızlığın sebebi de tam olarak bu.

Fanzin “major depresif bozukluk” teması üzerinden şekillendirmiş bu sayısın   Depresyonun ne olduğu tam olarak açıklanmış. Bir çırpıda okuyuverdim. Duygular bana tam anlamıyla geçti. Boşluk, değersiz hissetme, yalnız hissetme, çaresizlik…

Efsun, Chuck Palahniuk’tan bizim kuşağı Y kuşağını (1980-1999) anlatırken alıntı yapmış: “…ki bunalımımız, kendi hayatlarımız…” Alıntı tanımlamaya cuk diye oturmuş bence.

efs

Yirmili yaşlardaki gençler, gün geçtikçe seçtikleri mesleği yapamadıkları, iş kapasiteleri eleştirildiği ve ev almaya güçleri yetmediği çin hayal kırıklığına uğrayacak. Bütün bunlar daha çok endişe, depresyon ve şikayete sebep oluyor.Tabi depresyonun havalı bir şey olduğu anlamına gelmesin, bu kesinlikle tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık fanzinde de  bunun özellikle altı çizilmiş.

Bu ruh halinde olanlar için hazırlanmış bir de playlist var. Ben hepsini dinledim. Spotify’da kendime bir albüm bile oluşturdum. Diyorsanız ki ben de şöyle bir mod’a gireyim. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

Şöyle bir karıştırırsanız içinde Ece Ayhan esintileri bulunan bir şiir bulabilirsiniz.

Fanzinde Meyhane Tuvaletindeki Kahve Fincanı ve Pizza Kuryesi ve 5. Boyut diye iki ayrı öykü bulunuyor. Bu öykülerde olaylardan çok durumlar ve duygular ön planda. Japonlar depresyon için “ruh üşümesi” derler. Ruhun kimsesizliği iki öykünün de çıkma noktası bana soracak olursanız ama esas yorum sizlere ait tabiki.

Gidenin Ardından diye bir kitap okumuştum. Orada diyordu ki : Depresyon ifade edilememiş öfkenin içe döndürülmesidir. Yasa gömülmüş bir birey, kaybettiği kişiye karşı duyduğu öfkeyi ve bu durumun sonucunda ortaya çıkan suçluluğunu içe döndürür. Yas işinin temel sorusu; ilişkiyle barış yaparak, ilişkiyi yinelemeyi bir kenara bırakarak, ilerleyip ilerleyemeyeceğimizdir. Bu sorulara yanıt verebilmek yasa gömülmüş birey için, kelimenin tam anlamıyla büyük bir eziyettir. Yine Efsun’un yazdığı Apartman bana sorarsanız bu öfkenin içe patlaması.

Ama yeniden doğmak için depresyon gereklidir belki de değil mi?  Siz ne dersiniz?

Y Kuşağı Sancısı’nın bu sayısını okuyun derim. Belki de aynı fikirdeyizdir.

 

FANZİN: Y Kuşağı Sancısı Depresyon Sayısı (PDF İNDİR)

Yorum bırakın