Fanzin dünyasına geç adım atmak hayatta büyük pişmanlıklarımdan biridir. Belki daha önceleri bir yerlerde duymuş veya görmüş olsaydım şuan daha farklı bir hayatım olabilirdi. Okumayı, yazmayı öğrendiğim günden beri bir şeyler yazıyorum..
Vakit geçtikçe okuduklarımdan yola çıkarak yazmayı denedim, Sonraları en büyük çabam yazdıklarımı okutmak oldu. Birçok hocam ”he he iyi iyi” diye geçiştirirken yol gösteren insanlarda oldu tabii, elime 50 kitaplık okuma listesi veren de. Ne zamandır büyük bir fanzin toplama çabasına giriştim, ne kadar çok okursam o kadar iyi ve o kadar şey öğrenirim derken fanzin seçmeye başladım. Bilmediklerim, görmediklerim ve sevemediklerim vardı elbet ama nihayetinde hepsi emekti, güzeldi. Zımbası bile alın teri, uykusuz gecelerin emeği. Bu duyguları hissettiren nadir fanzinler vardı. İşte, benim için en önemlilerinden biri de Sıvadık.
Her sayısında derdini çizimle anlatan Emrah Ersan “Bazılarımız Bir Defa Konuşur” diyor ve Sıvadık 19’da son sözü söylüyor. Her şeyin bir sonu vardır. Ama her son başka bir şeyi başlatır. Yok oluş, başka hayatlara sebeptir. Bir ilişkiyi bitirip onsuz bir güne başlamak gibi. Kim bilir; dünya, belki de tanrının sigarasını yaktığı bir kibritin ucudur ve öylesine bırakılmıştır.
“Tesadüflere inanmadan, tesadüfleri yaşayanların yörüngesinde her şey olağandır.”
Sıvadık’ı elinize aldığınızda siz ne yapıyorsunuz bilemem ama ben direk ilk sayfayı okuyorum. Her zaman favorim olmuştur giriş yazıları. Sanki bütün dünyayı bir anda önüne seriyor insanın, Tanrı bile dünyayı önümüze sürmüş olsa da bu biraz daha farklı güzelliklerinden değil, çirkinliklerinden bahsediyor. Vaat edilen bir cennet yok yazılarda. Her yazı tokat gibi, biraz daha kendine getiriyor. İnsanı biraz daha farklılaştırıyor. Zaman tarafından peydahlanan adamlara yollarını gösteriyor diyebilirim. Çok fazla da kritiğe girmeyeceğim zaten, yazının sonunda PDF mevcut olacak.
Değişen logosuyla Sıvadık Fanzin, her sayıda olduğu gibi yine dikkat çeken bir kapak tasarımına sahip. Tilbesu Çiçekdağ ve Efe Elmastaş işbilirği ile ortaya çıkmış. Kapak tasarımı bile bir şeyler anlatıyor. Belgin Karakuş, Efe Elmastaş, Erkan Katırcı, Alişan Yılmaz, Buğra Saltuk, Ceyhan Varış, Serkan Üstündağ, Ebru Melis Biçer ve Göktürk Yaşar yazıları ile katkıda bulunurken Emrah Ersan, Efe Elmastaş, Aryen Sangha, Mete Altun, Mustafa Yurdakul ve Merve Halal görsellerle katkı sağlamışlar. Fanzinde, metinden daha fazla görsel içeriğin yer alması farklı bir deneyim olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca yeni logosu benim çok hoşuma gitti. Basit ve etkili olmuş, dikkatini çekmeyenleri uyarayım. İzmir, İstanbul, Ankara, Bursa, Eskişehir, Denizli, Van, Adana, Tekirdağ, Kayseri’de fanzin mekânlarından edinebilirsiniz. Alıp okuyunuz, efendiler.
Fanzin Yürüyor!
Arkada Kalmayın!