Merhabalar! Yeni bir fanzinle karşı karşıyayız: Y Kuşağı Sancısı – Öfke.
Ön ve arka kapak tasarımlarıyla söze başlamak istiyorum çünkü sanıyorum ki bu görseller bize içerik hakkında çok fazla fikir verebilir. Ön kapakta çığlık atan, daralmış ve bunalmış, ürpertici bir karakter karşılıyor bizi. Arka kapakta ise “Humans are the real monsters” yazısı dikkat çekiyor. Bulunduğu topluma, ortalama, arasına karıştığı insanlara alışamayanların fanzini diyebilir miyiz YKS-Öfke’ye? Bence diyebiliriz.
İlk sayfada kasıklarından akan kanın vebaliyle doğan bir kadının kendi benliğiyle olan savaşını ve intikamını kısa ama dolu dolu bir yazıyla anlatmış Efsun. Okurken ürperdim ve hatta defalarca da okudum. Şiirsel ve aynı zamanda ürpertici gerçekleri yüze vuran, etkileyici bir giriş oldu bu YKS-Öfke’ye. Sonraki sayfada Göğün Suçu Yok şiiri ile Nilay çıkıyor karşımıza. Bir hesaplaşma, bir çelişki, bir vazgeçiş anlatılıyor ve öfke kusuluyor insanlığa adeta. İpi tutmak ya da tutmamak; işte bütün mesele bu. Belki de ipler hiç olmamalı hayatta, ne dersin Nilay?
Okuduğum fanzinler arasında ilk defa bir çalma listesi ile karşılaştım ve hayran kaldım! Hayri Saraç bizlere Öfke Kontrol Bozukluğu Playlist’i hazırlamış ve içinde birbirinden bomba parçalar var, özellikle Ghostname’i görmek beni karmaşık duygulara sürükledi. Sevinsem mi öfke krizi mi geçirsem bilemedim. Teşekkürler Hayri!
Efsun Kim O? ismini verdiği mini-öyküsü ile çıkıyor tekrar karşımıza. Her beyaz yakalının belirli bir zaman geçtikten sonra içine sürüklendiği bunalımı ve bıkkınlığı çok kısa ve net anlatmış yine. Bitmek bilmez bir döngü, her geçen dakika aşılan tahammül sınırı, doğru zamanı bekleyiş, kan, kan, kan, şiddet isteği. Hangimizin hayatının bir döneminde tırnakları avuç içlerine batmadı ki? Saatler Arası Bal Porsuğu adını verdiği iç dökümüyle Hayri tekrar çıkıyor karşımıza. Buram buram Bukowski kokusu aldığım bu yazı beni geçmişime doğru artan bir ivmeyle sürükledi. Bazı anlar vardır, her şey batar insana. Bütün gerçekler, ikiyüzlü insanlar, geçmeyen saatler, her şey. En kötüsü de sigarasızlık ama. Evet Hayri, sabah uyanınca içecek sigara bulamamak insanın canını çok sıkıyor. Umarım klavyenin diğer tuşlarını da sökmezsin ve içindekileri bize hep aktarırsın. Yazdıklarını hisseden, düşüncelerini paylaşan birileri var.
Esra Karadağ bir yemek tarifi ile çıkıyor karşımıza. Ama öyle bilinmeyen bir yemek değil bu. Hepimiz illaki pişirmişizdir ya da pişiren birilerini tanıyoruzdur. Fazla ayrıntıya girmeyeceğim, okuyunca bana katılacaksınız! Ellerimize sağlık Esra! Tanıdık bir yüz karşılıyor bizi sonrasında, Serkan Üstündağ Kontrol Elde ile fırlıyor sayfaların arasından. Serkan’ın hayal gücüne her zaman hayranımdır. Yine kurmak istediği atmosferi ve vermek istediği mesajları öyle ustalıkla gizlemiş ki öykünün içine, okuduktan sonra arkaya doğru yaslanınca anlıyor insan. Ellerine sağlık Serkan, eğer benim yorumumun bir anlamı varsa… Parmaklıklar Kırılır diyor Efe Elmastaş, Serkan’dan hemen sonra. Bu yazının –yoksa sorgulamanın mı demeliydim?- yazarı belirtilmemiş olsaydı bile “Evet, bu Efe’nin!” diyebilirdim hiç şüphesiz. Her zamanki gibi ama sert ama yumuşak bir sorgulama ile kafamızı karıştırıyor Efe, bu zamana kadar aklımızdan geçen ama hiçbir zaman düşünmediğimiz, gerek duymadığımız ya da cesaret edemediğimiz, korktuğumuz, kaçtığımız şeyleri soru yağmuruna tutuyor. “Kuşkusuz, yenilgilerle, her seferinde tekrardan doğar insan” diyor Efe, ben de bu sözünü Samuel Beckett’ten bir alıntı ile desteklemek istiyorum: “Ever tried. Ever failed. No matter. Try again. Fail again. Fail better!”
Efsun Faili Meçhul Fantezi ile tüm kadınları tek bir dilde birleştirip kusuyor nefretini insanlığa. Daha farklı nasıl anlatılırdı bilmiyorum Efsun, daha nazik ya da daha sert nasıl sitem edilirdi? Ellerine sağlık. Yazının ardından gelen görsel de içeriği tamamen örtüyor, harika bir seçim.
YKS fanzin kesinlikle herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm, öfke dolu, susmaya alıştığımız şeyleri gün yüzüne çıkaran ve tereddütsüz insanların yüzüne bağıran bir ses olmuş adeta. Mükemmel bir iş. Bir sonraki sayıyı sabırsızlıkla bekliyorum!