Her fanzin, dile getirmese de bir karakter iddiası ile kendini var eder. Kendini var eden bir grup ruhun ortak değil, sentez özellikleriyle doğar; yürütücülerinin kişilikleri ile alakalı fakat ondan başka, öte bir zeminde kendi kimliğini inşa eder.
Kaotik Fanzin’in bir iddiası var:
“kaotik fanzin, ilanihaye sürecek beyin kaosunun izlerini bünyesinde beslemiştir ve tutarlı davranmaktan kaçınmıştır. bar ve celerinin sıcacık ve şairane atmosferinde değil. paralı ama peçetesiz umumi tuvaletlerin kıç donduran sessiz ve ezgisiz soğuğunda yaratılmıştır. sokaktan değil foseptikten çıktık. ve şimdi tüm pisliğimizle önünüzdeyiz.
kaotik fanzin zararla sunar…”
Arınmış, masum, mağdur, edilgen, mecbur değiller. Foseptikten çıkmalar, kendilerine ait kiri ve kötülüğü, her şeyden haberdar bir bilinçle, gözlerimizin içine okuta okuta ilerlemek üzere yola çıktılar. Kaotik Fanzin zararla sunar.
Kaotik Fanzin geniş ve dağınık bir içeriğe sahip, ismi gibi. Günceli takip eden sert üslupla yazılmış gazete kupürüvari bir yazıdan, bilinçten kopma deneme-öykü arası yazılara, kaotik bir şiir çeşitlemesinden, Hasan Hüseyin Korkmazgil’in Koçerosu’na gezintili bir sayı üretmişler.
Sıradışı Sıradan Notlar’ı(Samowski Stramedsky) okurken Aleksey İvanoviç’e(Dostoyevski’nin kumarbazı) iddia bayinde rastlamış gibi oldum, belki de öyleydi. Oğuzhan Kayacan’ın şiirlerini okurken Neyzen Tevfik ve günümüz şiiri arasında gittim geldim, selimhanymn Alice’i Halisünasyonlar Diyarı’na götürdüğünde tavşan deliğine düştüm, Devrim Boran ve Mertcan Gülsu şiirleriyle, Hiç mektubuyla katkı verdi, okudum. Ortaya en başta bahsettiğim sentez karakter Kaotik Fanzin çıktı. Ve herhalde bu kadar insanın birlikteliğinden ancak bir kaos çıkardı.
Kaotik Fanzin Isparta’da Oğuzhan Kayacan’ın düzenlemeleri ile şekillendi. Kendi kaosunu bir yerden yakalamak isteyen okusun.
FANZİN: Kaotik Fanzin 1. Sayı (PDF İNDİR)