Kıvılcım Çakan: Sıvadık Fanzin 25. Sayı (PDFli)

 

Fanzinlerin güzel yanı nedir bilir misiniz?

Basit bir cevabı var aslında. Öğreticidir. Öğrenmemizi istemedikleri, görmezden geldikleri, bilinmemesi gereken her şeyi fanzinlerden öğrenebilirsiniz. İçinizde yanmayan ateşe bir kıvılcım çakar fanzinler. Bunu da en iyi yapan fanzinlerden biri … Sıvadık Fanzin.

Sıvadık Fanzin aldığı uzun yolu her sayısında yaptığı işlerle belli ediyor. Ne kadar iyi, ne kadar kötü buna kendiniz okuyunca karar vereceksiniz ama ben beğendim.

Anlam yüklentisi altında ezilen bir nesiliz. İsteneni verememiş, çağın altından kalkamamış ve en önemlisi de büyük olduğuna inandırılmış bir topluluk.

Sözleri ile başlayan fanzin okuyanı ne kadar ezeceğini, inandığı birkaç değeri yıkabileceğini ve en önemlisi öğrendiği-bildiği şeylerin yanlış olabileceğinin ön gösterimi ile selamlıyor.

Efe’nin önsöze ufak göndermeleriyle yazısı biraz kısa. Başta bu kısalık biraz kötü gelirken fanzinin tamamını incelediğinde aslında geri kalan metni yaptığı kolajlarla tamamladığını görebiliyorsun. Özellikle ilk kolajı sanırım en beğendiğim iş.

Zeynep Yıldırım’ın yazdığı Edebiyat ve Görsel Tasarım Meselesi Meseleye Bakış -1-  metnini biraz dağınık bulsam da verdiği örnekler ve kısa incelemelerle çok iyi bir yazı. Kitapların ve görsel sanatların bağlantılarına, sorduğu sorular ile oluşturduğu kafa karışıklıklarına cevap veriyor ve görsel kimlik durumuna ayrıntılı bir parantez açıyor yazı boyunca.

Daha önceki sayılarda ve başka fanzinlerde de gördüğümüz Samowski’nin bir şiiri ve Tarık Yetiş Serbest’in çizdiği şahane görsel ile fanzin hareketleniyor. Hareketin devamı ise sevdiğimiz dostlardan Gökhan Toker’in  hazırladığı 90’lar Türk Rock Seçkisi bizi karşılıyor. Fena playlist değil, bir dinleyin derim. Nasıl ulaşırım derseniz Sıvadık Fanzin bizler için karecod koymayı ihmal etmemişler.

Serkan Üstündağ’ın yazdığı Mizahın, Felsefe Psikolojisi Üzerindeki Etkisi çok uzun bir araştırmanın tanıtım metni gibi. Anlatmak istediği duruma mizahla yaklaşınca konudan uzaklaşmış gibi görünen yazı, sadece vermek istediği bilgi ışığının Serkan Üstündağ tarafında oluşan gölgesi gibi. Umarım daha uzun yazılarını okuruz.

Fanzinin en sevdiğim ve şaşırdığım yazısı Lee Miller üzerine yazılan yazı. Efe’nin kaleme aldığı yazı Lee Miller üzerine güzel bilgiler veriyor. Aslında metne uygun olarak da birçok görsel kullanılması metni çok daha iyi bir yere getirmiş. Daha uzun değinmek istiyorum ama açın okuyun.

Mustafa Bakır’ın ve Aysu Uzer’in metinlerine çok fazla değinmeden Sultan’ın çizimine atlayacağım nedense, çok hoşuma gitti.

Şiirlerine pek çok kez okuma fırsatı bulduğumuz Göktürk Yaşar da bir şiiri yer alırken Zeynep Yıldırım’ın kolajları ile fanzin tamamlanıyor. Sylvan Clownson’un işi üzerine ne derim bilemiyorum ama yapmaya devam etmesi gerektiği kesin. Birçok işe imza atan ve ürettikleri ile var olan insanları seviyorum. Üretin! Sakın durmayın. Efe ile başlayan fanzin yine Efe ile son buluyor. Yazdığı son yazı ile bir şeylere son verdiğini öngörebilirim.

Dünya güçlülerin ülkesi olabilir fakat onlar var olmayı sadece nefes almakla bir tutuyorlar.

Daha iyi bir gezegende daha iyi bir Sıvadık Fanzin ile karşılaşmak üzere.

Fanzin yürüyor!

FANZİN: Sıvadık Fanzin 25. Sayı (PDF İNDİR)

Yorum bırakın