Kişisel Düşünceler Etrafında Yoğrulmuş Bir Fanzin: Özgür Fanzin (PDFli)

Yazan: Selma Cengiz

Zaman, kendi içindeki süzgecinde yoğrulmaya devam ederken toplumumuzdaki fanzin süreci de, hızla kendini devam ettirmekte. Bazı fanzinler, yayın hayatını sonlandırıp, meşaleyi yeni fanzinlerin eline verirken, bir yandan fanzin yazarlarının kişisel düşünceleri etrafında yoğrulan bir anlayışın da giderek arttığını görebilmek, bizler için zor olmasa gerek. Yaklaşık iki sene öncesine kadar fanzinler, kendi içlerinde farklı kahramanları barındıran bir yapıya sahipti. Şimdilerde biraz daha kendine yöneliş, varlığa ve bireye yaklaşma, kişisel düşüncelerin aktarımı gibi “insanın kendinde aradığı düşünce evreni” ön planda kendini gösteriyor. Bu fanzinlerden bir tanesi de nisan ayında aramıza katılan “Özgür Fanzin”

 

Özgür Fanzin’i, “Persona Fanzin” olarak adlandırırsak hem doğru bir yargıya ulaşırız hem de bizimle beraber yürüyen bir yol haritasını da yanımıza almış oluruz. Özgür Fanzin, bir lise öğrencisi olan Asım Demiralay’a ait. Kendisi bildiğim kadarıyla fanzin kültürü ile bu geçtiğimiz aylarda tanışmış, birçok fanzin okuması yapmış ve sonunda kendi kişisel düşüncelerini belli bir platforma aktarabilecek bir mecra olarak fanzini seçmiş. Peki, Özgür Fanzin, bu minvalde bizlere neleri vaat ediyor? Fanzinin adından da anlaşılacağı üzere, fanzinin içerisindeki metinler, yazarın özgür düşünce etrafında, hayatı ve hayatın içinde bulunan sanatın farklı şekillerde yorumlanışı şeklinde ortaya çıkıyor. İçindekiler bölümünde Konfüçyüs’ün, “Sözcüklerin gücünü anlamadan insanların gücünü anlayamazsınız.” sözüne yer verilerek ‘kişisel düşüncenin sözcüklerle kuracağı bağın izlerini’ bize ipuçlarıyla verilmesi sağlanmış.

 

özgür fanzin buYazar, kişisel düşüncelerini aktarırken kendi ilgi alanları etrafında gelişen bir çerçeve çizmiş. Türk ve dünya sineması, futbol, şehir ve dostluk gibi konularla ilgili düşüncelerini yazıya aktardığını gördüğümüz gibi, görsellerle de fanzinini daha belirgin hale getirmiş. Duvar yazılarından da birkaç görselle desteklenen Özgür Fanzin, duvar yazılarının tıpkı metne aktarılan düşünceler gibi görselliğin içinde betimlenen bir tablo oluşturduğunu da söyleyebiliriz. Duvar yazılarında geçen, “Bir mucize olsun, bazı dokunuşların izi geçmez, birisinin de gerçeği söylemesi lazım.” gibi cümleler, yazarın düşünsel dünyası hakkındaki görüşlerini de açığa çıkarmasını sağlamış. Yazar, fanzinin adını ‘Özgür’ koymasının sebebini ise şuna bağlıyor: Ben, özgürlüğümü fanzin ile gerçekleştirmeye başladığım için fanzinin adını “Özgür” koydum. Bu minvalde ilerlediğimizde, toplumumuzdaki insanların özgürlük telaşı içinde bir anlam yaratma çabası, teknolojik bir çağın içinde gelişmesi sürekli sekteye uğrayan bir iletişim modelinin önüne geçilmesi ve fanzin mecrasında süregelen düşüncelerin ortaya serilmesi de göz önüne alındığında “Persona” elbette ki kaçınılmaz olacaktır. Çünkü ‘anlam’ şu an yaşadığımız dönemde büyük bir ‘anlamsızlık’ doğurmaktadır. İfade ise, sözcüklerin karşılıklı ifadesizliğini desteklemiş ve iletişimin engin denizinde kendini kaybetmiştir. Bu sebeplerden hareketle Özgür Fanzin, sanki biraz da ‘ifadenin aktarımı’ gibi geldi bana. Hem yazar hem de bizler, günümüzde bir iletişim modeli kurarken düşüncenin ve ifadenin çok uzağında kaldık. İlgi alanlarımızı, karşımızdaki canlıya aktarmaya çalıştığımızda hangi takla yerini buldu yahut iki lafın beli en son ne zaman kırıldı? Neticede önümüzdeki tablonun içinde yeni bir form yaratma peşine düşmemiz bizi kurtarıcı bir edaya sarılmamızı sağladı. Bu sebepten “Özgür Fanzin”i sizin karşınızda oturan ve size bir konuda neler düşündüğünden bahsetmek isteyen biri olarak değerlendirdiğinizde fanzinin neye hizmet ettiğini biraz da olsa kavrayabileceğinizi düşünüyorum.

 

Özgürlüğün bir başka formu da fanzindir neticede.

 

Özgür Fanzin, düşünmeye ve aktarmaya devam etsin, fanzin var olsun!

 

FANZİN: Özgür Fanzin 1. Sayı (PDF İNDİR)

Yorum bırakın