27 Ekim’de başladığımız, her ayın son Pazar günü Tilki Sanat’ta gerçekleşen Fanzin Muhabbetleri Buluşmaları, 5 ay süren bir araya gelişlerin ardından malum virüs nedeniyle ertelemek zorunda kaldık. Harika toplanmalar gerçekleştirmiş olmak ve burada tanıdığımız dostlarla yürüyor olmaktan çok memnunuz. İlk buluşmadan son buluşmaya kadar bizleri yalnız bırakmayan, gerek şehir dışından, gerekse şehrimizden katılım gösteren tüm fanzinci dostlara ve fanzin okurlarına teşekkürler. Bu yazı 5 ayın ardından aklımda kalan bir kaç anımı yazdığım bir yazı olacak. Geriye dönüp hatırlamak benim için hayli güzel oldu ve sizlerle de paylaşmak istedim.
- Fanzin Muhabbetleri Buluşmaları’nın ilki olan 27 Ekim’deki bir araya gelişimizde bizi şaşkına çeviren, hatta beni afallatan bir sürpriz ile başladı. Sohbetin başlamasına dakikalar kala, buluşma için daha önceden telefonlaştığım Yasin arkadaşımız, elinde bir kamerayla arkada, Hayri önde içeriye daldılar. “Hayri Eskişehir’dedir, lan harbi bu Hayri mi?” demeye kalmadan sarıldık birbirimize. Zaten o kadar şaşırmışım ki, adam video kaydını storye attığında yüzümün aldığı şekil buna en büyük kanıttı. Aynı gün Göktürk Bursa’dan gelerek bizleri yalnız bırakmayacaktı ama ufak bir Şirince Meryem Ana ziyareti sebebiyle toplanmanın sonuna yetişti. Kirli Gözlük Fanzin’den Talip ve arkadaşı, Sülbiye abla, Ruhşen, Cem abi, Muhammet, Fatih, Efsun başta olmak üzere süper bir toplanma gerçekleşti. Hayri yanında getirdiği bir torba fanzini birlikte basmanın ödülü olarak mıdır, nedir herkesi kucaklayıp fotoğraf çektirdi.
- Toplanmalara tanıdığımız, tanımadığımız birçok kişi gelmeye başladı. Çağrımız ses getirmiş olacak ki; fanzin gibi alt kültür bir yayınının bizlerden bağımsız olarak birilerinin muhabbete gelmesi bizi hayli mutlu ediyordu. Dokuz Eylül Üniversitesi Dramatik Yazarlık bölümünden arkadaşlardan tutun, hayatında bir veya iki fanzin okuma imkânı bulmuş insanların etkinliğe kayıtsız kalmayarak gelmiş olması son derece güzeldi. Ama sanırım ikinci toplanmamızda gelen bir kişi hayli garibimize gitmişti. Bu arkadaş Fanzin Muhabbetleri Buluşması’na geldiğini söylemiş olmasına rağmen kesinlikle konuşmuyor, hatta biz orada sohbet halindeyken kalkıp Tilki’de dolaşıyor ve konuşulanları dinlemiyordu bile. Bütün odalara girip çıkıyor ve hiç konuşmuyordu. Adam hayli garipti. Bir şekilde elemanı dışarı aldık ve kaldığımız yerden sohbete devam ettik.
- Aynı toplanmada Farkında Fanzin’den arkadaşlar muhabbete geldiler ve ekibin tamamıyla tanışma imkânı bulduğumuz bir buluşma olmuştu. Farkında Fanzin ile ilk tanışmamız, Kırkmerdiven’de Fanzin & Kitap Buluşmasına gelen Uğurcan arkadaşımız aracılığıyla olmasına karşın bu sefer hemen hemen herkes tamamdı ve güzel bir sohbet geçirdiğimiz bir gün olmuştu. Özellikle Uğurcan’ın daha önce fanzin deneyimleri de olmuştu ve başından geçenleri bizlerle paylaştı. Fakülte içindeki fanzin dağıtım sorunlarından tutun da, Buca’da açmayı düşündüğümüz bir Fanzin Apartmanı Rafı üzerine uzun uzun konuşmuştuk. “Fanzin rafına ne oldu?” diye soracak olursanız kafamıza uyan bir mekân olmaması sebebiyle şimdilik askıya aldık ama böyle bir isteğimiz hâlâ mevcut. Fanzin okuru ve potansiyel okurların bir araya gelebileceği bir yer arayışımız inatla sürmekte.
- Daha önce katılanlar bilirler, buluşmalarda öncelik verdiğimiz şeylerden biri, fanzinciler arasında o ay çıkan fanzinlerin en azından fikir sahibi olunacak kadar okunmasıdır. Her toplantı başlarında geçen ayın fanzinleri üzerine sohbet edilir, sonuna doğru da yeni çıkan işler görece tanıtılıp herkesin alımına sunulur. İsteyen istediğini alır, böyle bir izleğimiz var. Ben de her toplantı öncesin geçen ayın çıkan fanzinlerinin çoğunu okumaya, üzerine notlar alarak toplantıya taşımaya özen gösteririm. Bazen o kadar aşırıya kaçtığım olur ki; fanzinin sağında solunda, nereyi boş bulduysam notlar alırım. Bir toplanma sonunda baktım, benim notlar aldığım fanzinler de aradan kaynamış. Aradım taradım bulamadım. Öyle notlu notlu gitti fanzinler.
- Ocak buluşması belki de en harika (ama benim için üzücü) toplanmalardan biri oldu. Hayri, Kirli Gözlük tayfası o buluşmada da vardı. Beğendiğim işlerden biri olan Dog Juice Fanzin’den Hüseyin İzmir’e gelmişti. Beş yılın ardından çıkardığı ikinci sayısı gene ilgi çekiciydi. O da toplanmaya geldi ve onu da tanıma imkânı bulmuştuk. Toplanma öncesinde Çağatay ile Sanrı Fanzin’in Çürüme sayısı üzerine laflıyorduk. Gerek baskı kalitesi, gerek içerideki işler olsun tartışmasız iyi işlerden biriydi. Dedim ki “Ya Çağatay sen sanat tarihi konusunda uzmansın, bizi Sanrı’nın durduğu yer konusunda aydınlatır mısın?” Şiddetle kafasına yattı. Ofisine kapandı ve hızlıca notlar almaya başladı. Çıktığında ise bizlere görsel sanatlar üzerinden son sayıyı incelediği güzel bir sunum yapmıştı. Normalde bizim toplanmalar curcunalı geçer. Sohbet, muhabbet bol olur. Çağatay konuya akademik bir dille girince herkes anfide ders görüyormuş gibi pozisyon aldı. Ara ara arkadaşlardan bazıları beni keskin keskin süzüyordu. Yalan yok! Ben de içten içe sırıtıyordum.
- Aynı buluşmaya Efsun, Name Fanzin’in yeni sayısı ve Müzeyyen’in Türküsü fankitiyle geldi. Efsun böyledir, ben ne zamandır onun tek bir işle geldiğini görmedim. Üretim süreci uzun olabilir ama çıkarken iki işle çıkmak gibi bir adet edinmiştir. En azından son yıllarda böyle olmuştur. O toplanmada Can ile tanıştık. Kendisi fanzin çıkartmıyor olsa da okur olarak bu derece yayın yapan, okuyan, paylaşan birine az rastlanır. Kültüre yakın duran biri. İşte bu tarz buluşmaların, böyle şeylere vesile olmasına bayılıyorum. Tabii bu kadar güzel geçen bir günün üzerine limon sıkan fotoğraf makinemin çalınması oldu. Biz arka tarafta sigara içerken biri Tilki’ye girmiş ve benim çanta içindeki fotoğraf makinesini çalıp tüymüştü. Makineye mi, ailemin giden bir ton fotoğrafına mı, çıkardığım fotoğraf fanzini Tek Düz Zine’nın yegane kahramanının yok oluşuna mı yanayım bilemedim. O gün Fatih ile birbirimizin yüzüne bakışımızı hiç unutmayacağım. Herifin hırsızlık konusundaki becerisine hayret etmiştik.
- Fatih’ten laf açılmışken üzerine bir iki cümle etmeden geçemeyeceğim. Bu buluşmalar konusunda en az benim kadar çaba veren, katılım gösteren ve toplanmalara hem üretimleri hem de okumalarıyla katkı koyan o oldu. Bu süreci birlikte kotardık. İlerleyen buluşmalarımızda nice güzel şey yapacağımızı hissediyorum. İyi varsın kardeşim.
- Son buluşmamız üniversite sınavları takviminin sonuna geldiğinden birçok kişi gelemeyeceğini önceden belirtmişti. Açıkçası biz de duyuru konusunda çok asılmamıştık. Ama ona rağmen güzel bir toplanma gerçekleştiğini söyleyebilirim. Lacivertsizim Fanzin’den Yusuf ile tanıştık. Lacivertsizim ile farklı tarzlarda olmamıza rağmen hoşuma giden bir iş olduğunu söyleyebilirim. Fanzin çıkartacak başka arkadaşlar da geldiler ve harika bir sohbet gerçekleştirdik. Efsun eğitim politikaları hakkında gene tartışılan konu başlıklarından birini masaya yatırdı ve öğretmen olan Yusuf’u da kapsayarak geniş persfektifli bir tartışma başlığı açtı. Belgin bile çileden çıktı. Şaka şaka… O kadar dedim “Kız zaten nadir geliyor, üstüne gitmeyin diye ama kim dinler beni?”. Efsun şu yazıyı okuyorsa “ Tamam Efe ya! Bir daha ağzımı açmıyorum.” dediğini duyar gibi oluyorum. Sana takılıyorum kardeşim. İyi ki varsın.
Bu ve bunun gibi birçok yaşanmışlık geride kaldı ve yenileri için enerji topladığımız bir döneme girdik. Kuşkusuz evlere sıkıştığımız bu günlerde üretmek ve yeni şeyler meydana getirmek için de güzel bir fırsat. Umarım her şey daha iyi bir yönde ilerler. Hepiniz sağlıcakla kalın.
Fanzin Yürüyor.