Sabit denen bir şey yoktur. Mevzu, karmaşa içindeki düzendir.
27 Haziran’da Liman tarafında, bilinmeyen Alsancak’ın sokaklarında, harika bir serginin kapanış partisi vardı. Darağaç, Volta sergisiyle gene katılımcılarına güzel bir gece yaşatarak, kendileriyle birlikte yol alan, yaşayan, dayanışan herkesi memnun etti diyebilirim. En azından gece sonunda yüzlerdeki ifadelerden bu belli oluyordu.
Bir sokak düşünün ve o alan çevresinde duvar boyamaları, stencil baskılar, çeşitli kompozisyonlardaki eserler var. Zaten Darağaç’ın başını çeken sanatçıların atölyeleri de hemen orada, yani oralılaşmışlar. Tabi sadece üretimler onlarla sınırlı da değil. Emek veren ve özgür düşünen birçok sanatçı da onlarla birlikte orada üretmekteler. Yurtdışından gelen sanatçı dostlarıyla çeşitlilik ve özgünlük boyutunu adeta katlamışlar.
Kabaca tarif etmek gerekirse, Darağaç, İzmir’de üretimlerini sürdüren bağımsız sanatçıların, merkezdeki galericilik “piyasasından” kaçarak, gözlerden uzak sokaklarda eserlerini, kendi istedikleri şekillerde ve alanlarda ortaya koymasının ürünüdür diyebilirim. Yaşadıkları sokağı öylesine dönüştürmüşler ki, orada yaşayan hane halkı, esnaf ve yaşayanlarıyla kaynaşarak adeta üretimlerine dâhil etmişler. Sokak sakinlerinin sahiplenmesi o derece yüksek ki, onlara karşı bir hayli korumacı, yardımcı ve bir arada olmaktan mutlular.
Biz de Darağaç-Volta’nın bu gecesinde katılımcılara fanzin masası açtık ve yeni işleri seğire sunduk. “Bu kadar çok fanzin var mıymış?” diyeninden “bu tam olarak nedir dostum” diyene, herkese fanzini, kendimizi, yapmak istediklerimizi anlattık ve güzel dostluklar kurduk. Darağaç’ın yaratıcı ve samimi ortamına herkesi, onlar adına davet ederim.
Bu arada bahsettiğim üretimler öyle kapalı stüdyolarda falan değil, sokakta. Ev duvarları ve işyeri kapılarında. Şayet siz de merak edip görmek isterseniz diye etkinlik linkini aşağıya bırakıyorum. Yol tarifi üzerinden kolayca bulabilirsiniz. Onlar orada sizleri bekliyor olacaklar.