Yolumuz Bursa’ya mı düştü yoksa düşürüldü mü, emin değilim ama bir dürtü bizi oraya götürdü diyebilirim. Emrah ve ben, Bursa Kitap Fuarı bahanesiyle gittiğimiz şehirde fanzinsever dostlarla bir araya gelmek için kolları sıvadık ve sonuç olarak harika bir gün geçirdik.
Görükle’de fanzin mekanlarını ziyaret ettik. Oralarda, daha önce görmediğimiz veya elimize ulaşmayan fanzinler için fankit takasına girdik. At Kafe, Milena Kafe ve Hayyam Kafe’yi görme imkanı bulduk. Malumunuz bir fanzin olarak ulaştığınız mekanlara gitmek, raflarda, iplerde eski, yeni sayılarınızın olduğunu görmek ayrı bir keyif ve tam da bu noktada fanzin bir çok fedakarlığa değen bir çaba.
Milena Kafe’de, gerek Sıvadık çevresindeki okur toplamı gerekse başka fanzinlerden arkadaşlarla gerçekleşen toplanmada hem şehrin hem de yerleşkenin okur profiline dair sohbet ettik. İlk defa tanıştığımız Hypnos Fanzin ile fanzinlere dair konuştuk, güzel yürekli arkadaşlar, onlarla aynı yolda yürümek güzel. Etkinliğin gerçekleştiği mekanın da bu güzel sohbette payı büyük. Güzel kütüphanesi, neredeyse nostaljik sayılacak eski baskıları arşivinde bulunduran, kültürel bir mekan. Bu atmosferin mimarlarından Çağatay’ın konukseverliği için ayrıca teşekkürler.
Gün sonunda Neobeat‘ten gelen arkadaşların katılımıyla Hayyam Kafe’de tekrar toplandık. Özellikle Bursa merkezde, şehrin tüm imkansızlıkları ve zorluklarına rağmen yürüttükleri çabalar, gelecek zamanda güzel şeylerin gerçekleşeceğine dair umudumuzu yeşertti. İleriki zamanlarda ortak organizasyonlar için sözleştik. Yakında ses getiren çalışmalarla karşımızda olacaklarını ümit ediyorum.
Bu günümüzde bizleri yalnız bırakmayan dostlara ve özellikle Onur, Ebru ve Göktürk’e çok selam.
Fanzin Yürüyor!