1 Kafa Sesi Zine No:9 incelemesi ile karşınızdayım. Kadronun dar tutulduğu ve az sayfa miktarına sahip olan zin, okuyucuya adeta bir parmak bal yalatıyor ve sonraki sayısını sabırsızlıkla beklemenizi söylüyor. Sayfa miktarı ne kadar az olsa da her metin sizi sonraki sayfa için kışkırtıyor ve güzel bir doyum sağlıyor. Bir şiir zini olması sebebiyle ve özellikle kaliteli şiirlerin bulunduğu bu zini okumanızı şimdiden öneririm… Artık zinin incelemesine geçebiliriz…
Yedi kişinin katkı sunduğu bu işe emek verenler şu şekilde; Ferit Değer, Ferhat Nitin, Mustafa Seyfi, Servan Erdinç, Furkan Kılıçkap, Rıdvan Yıldız, Volkan Tepe.
Zinin ilk yazısı “Dilekçe” isimli şiiri ile Mustafa Seyfi’ye ait. Metin öz şiir niteliğinde yazılmış olsa da folk ezgisi barındırmıyor değil. “türküler söyleyerek öleceğim” diyor Mustafa Seyfi. Hissettiğiniz Dadaloğlu değilde nedir? Ritmi gayet insanı yormayan ve sizi metinden uzaklaştırmayan bu şiiri geride bırakıp sonraki sayfaya geçelim…
Volkan Tepe’nin “Otel” şiiri sonraki sayfada olan yazı. Bu şiir bir önceki şiire göre daha görmeye alışık olduğumuz hatta şarkı diyebileceğimiz bir sese sahip. Sanki unutmayacağınız bir melodi çalıyor kulağınızda…
Karşımıza gelen bir sonraki yazıysa Ferit Değer’den “Trikotillomani” isimli şiir. Önceki sayfalarda okuduğunuz şiirlerden daha farklı olan bu şiir daha “aykırı” hüzmesine sahip bir yapıda. Bu şiirin biraz saykodelik havasının da olmadığını söylemezsek anlatımımız eksik kalmış olur. Yer yer kapalı anlatımlar ve küçük sinir uçları şiiri kovalamanızı sağlıyor. Bakmanızı öneririm.
Bu girift şiiri geride bırakırken karşımıza çıkan yazı Rıdvan Yıldız’dan “Bana Laleler” isimli şiir. Bu şiir de buraya kadar okuduğum diğer şiirler gibi kendine has bir alanı mevcut. Pir Sultan’a selam çaksa da “çağdaş” sınıfında tutulacak bir şiir yazmış Rıdvan Yıldız. Başka mecralarda da kendisini okuduğum ve hoşuma giden şairlerden olduğu için size de öneririm…
Sıra geldi bir okurun fanzinde ya da zinde beklediği o kendilerine has dokularına. Ne kadar görsel, yazı türleri olsa da bir fanzinin ya da zinin “benim terim bu” diye sahiplendiği kendine öz bir sayfa vardır. 1 Kafa Sesi’nde bahsettiğim bu sayfaya gelmiş bulunuyoruz. Bir film listesinin bulunduğu, bildiğimiz veya bilmediğimiz filmlerden oluşan bu liste tarihte iz bırakmış olaylardan, kişilerden bahseden bir liste. Her filmin yanında yapım yılının dışında yazdığı ve bahsettiğim o “doku” mevcut. Nedir? Diye soruyorsanız hemen anlatıyorum: Konu aldığı yüzyılı ya da dönem bilgisini içeren küçük dipnotlar bu sayfaya ve özellikle zine ciddi farklılık katmış. Her filmin karşısında hangi dönemi anlatıyor veya hangi kişiyi anlatıyor diye tek tek notlar düşülmüş ve bahsedilmiş. Bu güzel emeğe bakmanızı öneririm…
Bu güzel moladan sonra karşımıza çıkan Ferhat Nitin’in “Turkuazda Yalınayak” isimli şiiri bizi karşılayan yazı. Gayet post yapısı olan bu şiir sanki deneme duvarlarını tek tek aşarak karşımıza çıkmış. Dilin yalın oluşu sizi bir o kadar büyülüyor. Güzel bir merdiven oluşturuyor Nitin okuyucu ile şiir arasında. Okunmadan geçilmemesi gereken bir şiir olduğu kanaatindeyim.
Sıra geldi zinin tek yabancı dilde okuyucuyu selamlayan yazısına. Furkan Kılıçkap’ın “Truistic Curtains” isimli şiiri İngilizce dilinde karşımıza çıkıyor. Meraklısı için buradan duyurmuş olalım…
Geldik zinin son yazısına… Servan Erdinç’in “Didem” isimli şiiri bu zinin son metni. Bu zin için güzel bir son olmuş “Didem” şiiri. “Yasımı bir başıma tutuyorum / Ben, ayinim ve yalnızlığım, üçümüz çok tatlıyız” dizeleri ilerideki güzel başlangıçlara güzel bir atıf oluşturuyor adeta. Lirik şiir edasıyla yazılan bu yazı okuyucuyu gereksiz romantik giriftlerle boğmuyor, o yüzden korkmayın. Şiire başladığınız ve bitirdiğiniz süre boyunca hiçbir sıkılma ibaresi taşımayacağınızı düşünüyorum. Yormayan ve biraz da romantik yanımızı canlandıran bu şiir okunmaya değer…
1 Kafa Sesi Zine’ın 9.sayısı işte böyleydi. Gelecek sayıları şimdiden merak uyandırıyor insanda. Çünkü kaliteli şiirlerin bulunduğu bir “şiir zin” i bulmak artık çok zor. Bu tarz nitelikli işler yapan zinler parmakla gösterebileceğimiz kadar azaldı. Bu sebepten dolayı okunmayı, desteklerinizi hak eden bir iş olduğunu düşünüyorum.
Fanzin yürüyor!