Şiirin dokunmadığı yürek de zihin de eksik kalmıştır bana göre. Şiir sizi olduğunuz yerden alır, bir başka yere götürür, o başka yerde hayaller kurarsınız, ya da bazen hayallerinizi kusarsınız; bazen ilan-ı aşk edersiniz, bazen isyan.
Kaotik Fanzin’den tanıdığımız Oğuzhan Kayacan’da benzer bir fikre sahip sanırım ki; bizi Kaotik damgalı, çizimleri ile desteklediği bağımsız bir şiir serisi olan “Başka Fink” ile buluşturdu.
Kaotik tarzının çok fazla hissedildiğini belirteyim öncelikle.
“Başka” lıkları ortaya çıkarmak, şiir için alternatif bir basılı materyal ortaya koymak, şiire değerini vermek amacıyla çıkan Başka Fink’in ilk sayısı Temmuz-2019 doğumlu, 6 bağımsız şiir ve pek çok çizim sahibi.
Çizimler de şiirler kadar ironik ve farklı. Salman Khosroo kaleminden çıkan kapak çizimi ayrıca orijinal ve seyirlik.
Oğuzhan bir de alıntı iliştirmiş Küçük İskender’den fanzin girişine:
“Şair kitap yazmaz ki, şiir yazar. Kitap yazanlar nesir düşkünleridir”
Alın size benim kaoslarımdan biri, bir süre öncesine kadar şiirleri kitaptan okumaktan hiç haz etmez, seslendirilmiş hallerini dinlemek isterdim. Zamanla okumanın, okurken hissetmenin de ayrı bir dünya olduğunu keşfettim. Bu konular tartışılır tabii, yorumlanmaya çok açık.
Oğuzhan’ın şiirleri hakkını verecek kadar başka olmuş, okuduktan sonra ben az önce hangi gezegene yolculuk yaptım diye düşündüm. İroniler çok sağlam ve güzel taşlamış çoğu yerde. “Mülkiye Kütüphanesinin Önü” şiirini ayrıca daha fazla beğendim.
Şiirlerden alıntı yapmayacağım, tamamını okuyup o farklı gezegeni siz de adımlayın istiyorum. Zaten aşağıya Başka Fink’in pdf halini de bırakıyoruz.
Oğuzhan’dan aldığım bilgiye göre Kaotik Fanzin’in 7. sayısının basım ve dağıtımı sonrası benzer bir yayın da Samowski kaleminden buluşacak bizimle. Bir Samowski hayranı olarak bu habere çok sevindim ve sabırsızlık ile bekliyorum.
Bu farklı deneyim için Oğuzhan’a buradan tekrar teşekkür edeyim.
Devamı dileğim ve beklentimle.
Fanzin adım adım ilerliyor!