Eskişehir’de Şiirini Al Gel Etkinlikleri

 

Öncelikle Merhabalar. Yere Düşen Travma ekibi olarak geçtiğimiz günlerde bir etkinlik daha yaptık. Şöyle diyebiliriz, verdiğimiz emekler, uykusuz kaldığımız günlerin meyvesini toplamaya başlıyoruz yavaştan. 5 yıl gibi bir süre boyunca onlarca etkinlik gerçekleştirdik Eskişehir’de, gerek fanzin üzerine olsun, gerekse edebiyat üzerine. Neredeyse önceleri yaptığımız etkinliklere katılım o kadar azdı ki sıkılıp PES atmaya gidiyorduk. Ama şu son 2 ayda ortalık çok fena karışmaya başladı Eskişehir’de. Şöyle ki; artık ümidimizi kestik, sessiz sessiz takılırken her şey bir etkinlikle sonrasındaysa bir telefonla başladı. Geçtiğimiz Kasım ayında bir “Şiirini Al Gel” etkinliği yaptık. Yaklaşık olarak 25 kişi kadar insan geldi, bazılarınıza bu rakam çok az gelebilir, ama Eskişehir gibi bir şehirde bu katılım çok yüksek bir katılımdır. Mutluluktan Hayri abi (eski Paskalya Tavşanı) amuda kalktı, ben ise twerk yaptım. Garip olan kısmı ise bu etkinliği katılımı daha rahat görebilmek için ücretli yaptık, gelen ücretlerle de sokak hayvanlarına mamalar alıp dağıttık. Sanırım gerek hayvanları düşündükleri için ya da sırf ücretliyse vardır bir bok düşüncesiyle insanlar geldi. Etkinlikten sonra uslu uslu oturup sevincimizi yaşayalım derken, bir telefonla irkildik. Bir mekân bizden Fanzin Rafı kurmamızı istedi. Ardından birkaç mekân daha bizlere ulaştı. Hiç anlayamadığımız bir şekilde kendimizi bırakın haftalığı aylık plan yaparken bulduk. Kısaca böyle bir özet geçmek istedim, sıkılanlar şimdiden kusura bakmasın.

şiirini al gelGelelim Aralık ayında ki Şiirini Al Gel etkinliğine. İki haftadan önce duyurusunu yapmaya başladık, bir önceki etkinliğe katılım oranları gerçekleşse bizler için yeterli olurdu. Ama öyle olmadı, bizler kim gelecek ki gideriz en son sonra zaten sıkılıp yine PES atmaya gideriz düşüncesiyle mekâna son gelenlerdik. Eflatun Kitap Evi’nde gerçekleştirdiğimiz ilk etkinlik değildi, daha öncede ufak çaplı etkinlikler yaptık. Ama inanın bu etkinlik bizler için efsaneydi, o kadar mutluyduk ki darağaçlarına çiçek açtırabilirdik. Bir telefon geldi Hayri Abi’ye “Abi burası doldu artık gelin, insanlar geliyor sürekli biletler tükendi, abi yetişin.” Cümlesiyle kafamızdan kurşun yedik. İnanamadık. Mekânın önüne geldik, camlardan insanları gördüğümüzde ki duygumuz bambaşkaydı, ama durun asıl olay biz içeriye giremedik. O kadar kalabalıktı ki önce insanların yerlerine geçmesini bekledik kapının önünde. Daha sonra içeriye girdiğimizde ise kafamızda şampiyonlar ligi çalıyordu.  Çünkü mekânda ki bütün sandalyeler dolmuş, insanlara bunu söylediklerinde “Olsun, biz ayakta da dinleriz” cümlesini duyduk. Zaten ardından ben sağa, Hayri abi sola, Kağan ise yukarıya yığıldı. Yaklaşık 50-60 insan vardı,  heyecandan sarhoş olduk. Önce ufak bir konuşmayla başlayan şiir gecemizde, yeni kalemler, yeni insanlar keşfettik. Bizlerle irtibat kurduklarında Olgun Ruhlar’ da bu insanları görebilirsiniz. Her neyse, şiir başlayan gecemiz bir anda söyleşiye döndü. Eee haliyle Hayri Abi’nin olduğu yerde intihar ve ölüm konuşulmadan olmazdı, bir süre bundan bahsettik. Dedik bokunu çıkardık insanlar kalkar gider, ama inanın gitmediler. Sonuna kadar durdular, hatta etkinliğin sonunda bitirdiğimizi söyledik, ama etkinlik bitmesine rağmen hala insanlar bizlerle beraber oturmaya devam etti.  Kısacası başta sokak hayvanları olmak üzere, gerek yaptığımız işleri anlatmak göstermek gerekse de Eskişehir’de de edebiyat adına bir şeyler yapıldığını, yapabildiğimizi göstermek için böyle bir etkinlik gerçekleştirdik.

İnanın bu etkinlik de yaşananlar bizleri iyi anlamda derinden etkiledi. Hiçbir zaman unutmayacağımız duygular yaşadık, Hatta şöyle bir olay anlatmak isterim; iki kişinin işi çıktı erken ayrılmak zorunda kaldılar, Hayri abi boşalan yere insanların geçebileceğini söylediğinde tepkim şu oldu “Lükse bak kardeşim.”  Bu bizim için gerçekten, hatta hiç gerçekleşme umudu olmadığını düşündüğümüz bir şeydi. Oldu. Merak etmeyin, biz emeklerimizin karşılığının tadını yeni alıyoruz, daha fena işlerle Yere Düşen Travma ekibini göreceksiniz.  Şubat’ta Olgun Ruhlar ’ın 2. Yere Düşen Travma ’nın ise 5. Yıl dönümü sebebiyle bizleri olduğumuzdan daha aktif görebilirsiniz. Kısacası freni patlamış kamyon gibi geliyoruz.

Fevzican Çelik

Yorum bırakın