Geçtiğimiz hafta yeni çıkan dergi ve fanzinleri keşfetmek üzere Kadıköy’e gitmiştim. Açıkça söylemek gerekirse bir sonraki baskısını heyecanla beklediğim dergi ve fanzin sayısı bir elin parmak sayısını geçmez. Bu nedenle belirli aralıklarla İstanbul’un çeşitli yerlerinde gezintiye çıkıyorum. Popüler olmayan ama adı şişirilmiş olanlardan çok daha kaliteli yazılara ulaşmak için büyük çaba harcıyorum. Böylesine vakit harcadıktan sonra aradığımı bulunca acayip mutlu oluyorum.
Kadıköy’deki birkaç sahaf ve kitapçıyı gezdikten sonra çantamı doldurup eve döndüm. Aldıklarım arasından en çok dikkatimi çeken Meselâ Fanzin oldu. Hem tamamen siyah beyaz olması hem de içerik bakımından sevdim. İlk sayı olmasına rağmen gayet düzenli, abartısız ve anlatılmak istenilenler en sade biçimde sunulmuş okuyuculara. Fanzini okuyup bitirdikten sonra sosyal medya üzerinden iletişime geçtim. Fanzinde olduğu kadar sosyal medyada da aynı şekilde samimiyetlerini sürdürdüklerini gördüm ve daha çok sevindim.
Yenilerin yenisi Meselâ Fanzin’i biraz daha yakından tanımak için onlara birkaç soru yönelttim. Keyifli okumalar…
1) Fanzin adının Meselâ olmasına nasıl karar verdiniz? Bu karar kesinleşmeden önceki fanzin adları nelerdir?
Fanzin ismine ilk ekibimizle beraber yaptığımız tanışma toplantımızda karar verdik. Simurg, Bimanend gibi son derece değişik isimler geldi ama biz anlamını bilemezken okuyucu için de “Bu ne şimdi?” dedirtmemek adına eledik. Tabii bu arada da devamlı gelen önerilere internetten bakıyoruz ki aynı isimde bir başka dergi ya da fanzin varsa direkt eleyelim diye. O sırada sade ismi geldi. Editörler olarak açık konuşalım çok sade bulduk. Ardından Mesela önerisi geldi. Hoşumuza gitti. Biz de şapkayı koyup Meselâ yaparak kabul ettik.
2) Neden fanzin çıkarmak istediniz? Meselâ Fanzin ekibi nasıl bir araya geldi?
Fanzin çıkarma fikri hep olan bir şeydi. Sadece sesli söylenmeye ihtiyaç duyan bir hadiseydi. Bir gün Elif ile muhabbet esnasında lafı açıldı girişelim dedik bu işe. Sonrasında ekip toplama safhasında önyargılarla karşılaştık, hayal kırıklığına uğradık ve askıya aldık bu meseleyi. Kapakta bulunan bana ait “Heveslerim genelde kursağımda yaşarlar” tweeti bu olay üzerine atılmıştı hatta. Üzerinden aylar geçtikten sonra yine dillenen bu fanzin çıkarma işini bu kez netleştirmek adına okuduğumuz üniversitenin sayfasına ilan verip insanlardan yazı istedik. Beğendiklerimize geri dönüş yaptık. Arkadaş çevremizden ve oluşturduğumuz Twitter hesabından da yazmak istediğini söyleyenler oldu. Böylece biraz eleyerek biraz seçmece ekibimizi oluşturduk. Bizce güzel de oldu. (Merve Suda)
3) Fanzin, dergi, kitaplarda “Biz Meselâ Fanzin olarak … düşünceye karşıyız!” diyebileceğiniz bir düşünce biçimi var mı?
Ayrıştırıcı bağnaz ve kısıtlayıcı olan tüm düşünce ve söylemlere karşıyız. Bütün farklılıklarımıza rağmen ortak bir frekansta buluşabileceğimize inanıyoruz. Kendi adımıza da bu frekansı edebiyat olarak belirledik.
4) Meselâ Fanzin’de savunduğunuz düşünce biçimi ve sizi tanımlayan özellikler nelerdir?
Daha öncesinde önyargılarla karşılaştığımızı söylemiştik. Bu Merve’nin örtülü olması üzerine bazı “açık fikirli” arkadaşların benim yazım ondan önce/sonra çıkmasın demesi üzerine oldu. Biz de bu yüzden ikinci kez bu işe yeltendiğimizde her kesimden insanı bünyemizde toplayıp az önce söylediğimiz ayrıştırıcı kısıtlayıcı ve bağnaz düşüncelerin ötesinde, dinden ve siyasetten uzak, yalnızca edebiyat ve sanat üzerine bir şeyler yapmak istedik. Bizim belirleyici çizgimiz bu oldu.
5) Meselâ Fanzin olarak hedefleriniz nelerdir?
Şu anlık hedefimiz okunmak. Okunduktan sonra beğenilmek. Beğenildikten sonra sevilmek. Onun ötesine de bir şey koymadık.
6) Meselâ Fanzin’e içerik göndermek isteyenlere söylemek istedikleriniz nelerdir?
İçerik göndermek isteyen okuyucularımız için fanzinimizin her sayısında en arkada yayınlayacağımız bir ulaşım sayfamız var. Oradan mail adresimizden ya da Twitter’dan bize ulaşarak belirttiğimiz şekilde dini ve siyasi olmayan her türlü yazı ve çizimlerini bizlere gönderebilirler.
7) Fanzini hazırlarken zorlandığınız durumlar oldu mu?
Hazırlanırken zorlandığımız durumlar… Sanırım buna ben (Elif Naz Döner) cevap vermeliyim. Ciddi manada sinir buhranları geçirdiğim zamanlar oldu. Bir kere insanlar anlatılanı kesinlikle anlamıyor. Herkes lafta son derece anlayışlı, ılımlı, eleştiri kaldırabilen tipler. Görebileceğiniz en harika insanlar. Ancak gerçek maalesef laftaki gibi kalmıyor. Meselâ devamlı “Ben” diyen bir arkadaş vardı. Düşman başına gerçekten! Kişilerden bağımsız bir de dert anlatma sıkıntımız vardı. Bu da genel bir hadise. “Yazıyı hazır edince mail at” diyorsun adam özelden mesaj olarak atıyor. Belki bin defa anlattık editörler olarak Merve ve benim kontrolümüzden geçip içerikte bir sıkıntı ya da imla hatası varsa düzeltileceğini. Yok anlamıyorlar katiyyen.
Birisi sadece benle konuşuyor, öbürü beni sevmiyor benim yazımı sadece Merve okusun diyor. Yahu tamam sevme beni ama iş yapıyoruz… Bir de en zorlandığımız tasarım işi oldu ki o gerçekten bir hayal kırıklığıydı. Ben şöyle yaparım böyle yaparım diye büyük büyük konuşan bir arkadaşın baştan savma tasarımı üzmüştü bizi. Umarım gerçekten baştan savma bir çalışmadır yoksa durum cidden vahim. Onun ardından Merve kolları sıvayıp tasarım işini de öğrendi. Bir haftasonu kendimizi okula kapatıp onun da altından kalktık. Şimdilik sorunlarımızı sıkıntılarımızı aştık gibi duruyor. Ekipçe mutluyuz. Böyle devam etmesi de temennimiz.
8) Genel olarak baktığımızda bazı fanzinlerin ücretli olarak okuyuculara sunulduğunu görüyoruz. Meselâ Fanzin neden ücretsiz, bundan sonraki sayılarda da ücretsiz olarak sunulmaya devam edilecek mi?
Başından beri “haydi deli gibi para kıralım!” gibi bir düşüncemiz hiç olmadı. Öğrenciyiz, kazansak belki yüzümüz gülerdi ama sevilmek daha mutlu eden bir hadise. Ama her yerde ücretsiz olduğunu söyleyemeyiz. Daha fazla insana ulaşmak için bazı kitabevlerine de bıraktık. Haliyle bir ücretin olması gerekiyordu biz de cüzi bir şey olsun diye iki lira fiyat biçtik. Bundan sonrası da böyle olur diye düşünüyoruz.
9) Okuyucuların Meselâ Fanzin’e ulaşabileceği iletişim adresleri nelerdir?
meselafanzin@gmail.com adresinden ve Twitter’da @meselafanzin hesabından her daim bize ulaşabilirler.
10) Meselâ Fanzin olarak okuyucularınıza iletmek istediğiniz mesajlar nelerdir?
Merve’nin özel olarak okuyucuya selamı varmış. Biz de ekipçe okurların bizi okumasını ve eksik kaldığımızı düşündükleri yerlerde bizleri tamamlamalarını istiyoruz. Her daim iletişim hâlinde kalmak dileğiyle.
Meselâ Fanzin samimiyetiyle birlikte raflardaki yerini aldı. Yolu açık olsun!