Fanzin üzerine okuduk, araştırdık, belki birkaç belgesel izleyip fanzinlere rastlama sevincini tattık. Şuan bahsedeceğim Moxie isimli film ise bambaşka bir seviye.
Geçtiğimiz günlerde hepimizin bildiği popüler bir yayın alanı olan Netflix, Moxie isimli bir klasik “Amerikalıların lise hayatı” tarzında bir film yayınladı. İşin ilginç yanı ise şu filmin tam merkezinde fanzinler ve feminizm yer alıyor.
Liseli bir genç olan Vivian filmin baş karakteri. Aslında lise böyle bir hikayeyi anlatmak çok iyi bir seçim. Hepimiz lise dönemlerimizde farklı düşüncelere sahiptik. Filmde gördüğümüz lise de tam olarak böyle bir yer. Irkçı ve erkek egemen bir ortama sahip. Dışarıdan bakıldığında ve orada okuyan bir kadın olmadığınız sürece her şey normal geliyor fakat içeri girdiğinizde tüm gerçekler net bir şekilde ortada. Lisedeki kızları sınıflandıran bir erkek futbol kulübü (en yatılası, en iyi memeler, en iyi göt vs.) başarısız olmasına rağmen okulun gözdesi.
Tüm bunların ortasında ise Vivian annesinin eski fanzinlerini ve dergilerini buluyor. Tam olarak burada sığ Amerikan lisesi filmlerinde bambaşka bir boyuta erişiyor film. Vivian’ın annesi 1990’larda “Riot Grrrl” hareketinin içerisinde yer almış. Fanzinlerde yazmış veya bir şekilde içerisinde olmuş birisi fakat ununu elemiş eleği asmış diyebiliriz.
Riot Grrrl, “Artık Devrim kadını tarzı !” şeklindedir. (“Revolution Girl Style Now!”) sloganı ile 1980’lerin sonunda ve 1990 yıllarında zirvede olan ve hâlen alternatif kültürler üzerinde etkisini sürdüren bir indi-punk feminist harekettir. 1990’ların başında ABD’de (Olympia, Washington) özellikle müzik piyasasında var olan erkek egemenliğini kırmak ve kadın müzik gruplarının birbirini desteklemesi için bir ortam oluşturmak amacıyla kadın müzisyenler tarafından başlatılmıştır.
Hareketi başlatanlar arasında Kathleen Hanna (Bikini Kill, Julie Ruin, Le Tigre), Jen Smith (Bratmobile, The Quails), Tobi Vail (Bikini Kill, The Go Team, The Frumpies), Allison Wolfe (Bratmobile, Cold Cold Hearts), Erin Smith (Bratmobile, Cold Cold Hearts), Molly Neumann (Bratmobile) gibi isimler yer almaktadır.
Bu hareket hem erkek müzisyenlerin sayıca çokluğu ve onların sahnedeki üstünlükleri hem de sahne şovlarındaki tipik eril unsurların varlığına tepki göstermekteydi.
Hareketin en eski ve tanınmış temsilcilerinden biri ve Bikini Kill ile Le Tigre isimli müzik gruplarının da üyesi olan Kathleen Hanna, metinleri ve röportajlarında feminist taleplerden bahsetmiştir. Bu talepler ve oluşturdukları oldukça ses getirmiş ve ortada bal gibi duran erilliği bir şekilde yıkmayı başarmışlardır. Bikini Kill grubunun çıkardığı şarkılar ise oldukça dinlenmiş. En meşhur şarkılarından biri olan Rebel Girl filmin oldukça merkezinde.
Tüm bunları bir şekilde öğrenen Vivan eline kağıdı, kalemi ve tutkalı alıp bir feminist fanzin yapıyor, işte o fanzin aynı zamanda filme adını veren Moxie.
Moxie’nin ilk sayısı kızlar tuvaletine koyup etkisini gördükten sonra karakterimiz yeni sayıları çıkarmaya devam ediyor. Başlarda tepki almaktan korktuğu için kendini gizleyen Vivian hem içindeki ateşin dayanılmayacak bir boyuta hem de isyan vaktinin gelmesi ile kendini ortaya çıkarıyor. Var olan düzene boyun eğmiyor ve fanzinin etrafında toplanan diğer insanlarla birlikte okulun bu tutumuna karşı çıkıyor.
Daha fazla detay vermeyeceğim. Bence filmi izlediğinizde fanzinin bir ihtimal dahi olsa bir şeylere dokunabileceğini ve bir şeyleri değiştirebileceğini görmek, yüzünüzde minik bir tebessüm bırakacaktır.
Şimdiden iyi seyirler ve Fanzin Yürüyor!