Mars Fanzin Ankara’da basılan bir edebiyat sanat ve fikir fanzinidir. Gönüllü ekibin bir araya gelerek okuyuculara sunduğu, iyi metinlerin yer aldığı bir neşriyattır. Yedinci sayısının kapağında Jan Van Eyck’in “Arnolfini’nin Evlenmesi” tablosu yer almaktadır.
İlk sayfasında bir roman eleştirisiyle bizi karşılıyor. Şeyma Yıldırım’ın kaleme almış olduğu ‘’İkircikli Biricik’’ romanının eleştirisiyle bizi başka bir âleme götürür. Kapaktaki tablonun anlamı ve süreci ile alakalı detaylı bilgiler veren metin çıkar karşımıza. Kaynakçalarını belirtmiş olması her ne kadar fanzinlerde az rastlanan bir durum olsa da, yazım sorumluluğu açısından önemli bir ayrıntı olduğu düşüncesindeyim. Adem Ölmez’in kaleme aldığı “Arnolfini’nin Evlenmesi” metni, araştırma yazısı olması bakımından iyi bir örnek.
Daha sonra ‘’İstasyon’’ adında bir öykü var. Mars Fanzin’deki İstasyon adlı yazısında;‘’Aslında insan, hayatta biraz daha insan olmak istiyor.’’ diyor Mehmet Ertuğrul. Halbuki hepimiz birer istasyonu bulamayan insanlarız, öyle değil mi? Boş vagonları, dolu olmayan metrobüsleri, yolculuklarda cam kenarını tutturamayan insanlarız. İşte bu durumda Mars Fanzini böyle güzel öyküleriyle olaya dahil ediyor.
İstasyon öyküsünün etkisinden çıkamadan pat! Bir öykü daha gözümüze takılır. Adı da ‘’Piyangocu’’. İçerisinde tamamıyla kendinizi bulabilirsiniz. Söylemek istediklerini ve bulunduğu durumu naifçe ifade eden Evren Uzar da bu öykünün yazarı. Fanzinin en son öyküsü de ‘’Siyahı Unutma Ritüeli’’ olmaktadır. Paskalya Tavşanı’nın yazdığı, bir sayfayı kaplayan bu öykünün sonunda siyah bir çizim görürüz. Çizim ile bitişini yapmış, başarılı öyküdür diyebilirim.
Son olarak kendi düşüncelerimi belirmek istiyorum; Mars Fanzin’in yazı uzunluğu bana kısa geldi. İçeriğini çok başarılı ve emeğini iyi yansıtmış buldum. Ama az önce de söylediğim gibi, tadı damağımda kaldı demem doğru olur. Güzel çizimler ve açıklayıcı bilgilendirmeler fanzine ayrı bir hava katmış, sıradanlıktan çıkarmış.
Herkese Mars Fanzin’ini ve her fanzin/fankiti okumanızı tavsiye ediyorum. Bir kere okuduğunuz zaman sizi kendisinden vazgeçilmez kılacaktır, emin olabilirsiniz. Edebiyatımızın güzelleşmesi, ülkemizdeki başıboş dergilerin önde tutulmasını engellemek için sizleri fanzin okumaya davet ediyorum.
‘’Yaşasın Fotokopi!’’