“Sarmak” işi.
Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılan etli veya zeytinyağlı yemek.
Sarılarak yapılan şey.
Birine musallat olmak.
Anlamlara dümdüz dalarsak, karşısında durduğumuz şeyler, bizim onlara attığımız nefret dolu bakışlarla tam karşımızdan bize bakıyor.
Sonuç: Çözümsüzlük.
Mohawk bir serseri ise pantolonundan sarkan zinciri sistemin boynuna dolamış; sıkıyor ha sıkıyor.
Sarma olayının bizi ilgilendiren tanımı ise:
“Punk ölmedi, işte önümüzde duruyor” dedirten bir zİN.
Konu, virüs, salgınlar, psikoloji ve sevmediğimiz bazı şeyler.
2. sayısını yayınlayan Sarma Fanzin Punk duruşu olan ve doğası gereği sinirli bir fanzin. Ben de elime geçmişken, henüz iki sayısı bulunan bu işi oturup bir inceleyeyim dedim.
Zinleri çeşitlemek gerekirse Punk Fanzinleri, öfkeli tabiatları ve bu tabiatlarını söyleyiş biçimleri açısından, en sevdiğim türler arasında sayabilirim. Sistemi doğrudan hedefe alarak, ona karşı en sert tavrı takınırlar. Sarma Fanzin ise eskinin cut-up ruhunu dijital ortamda yaşatmayı başarmış, sayfa tasarımlarıyla dikkat çekici, içerik olarak doyurucu bir fanzin.
İçeride Froyd’dan Orçun’a, İspanyol gribinden kara vebaya, öğrencinin ve az gelişmiş bir toplumda yaşayan açık fikirli bireylerin bitmeyen çilesine varana dek araştırmalar ve yazılar bulunmakta. Olaya doğrudan dalan, lafını eğip bükmeden söyleyen, sert bir tavrı var. Bunun yanı sıra alışılmış punk görsellemerinden ve cut-up işlerden farklı, daha sade bir görünüme sahip. Önceliğinin yazılanı okutmak olduğu bariz bir şekilde görülüyor ve bu noktada imaj patlaması bekleyenlerle, okuru birbirinden ayrı tutuyor.
PDF’sini aşağıdaki linkten tıklayarak ulaşabilirsiniz. Kaotik zamanlardan geçtiğimiz bu zamanlarda okunası hoş bir sayı olmuş.