Görsellerden Öyküler: Gözaltı Fanzin 6

 

Foto-hikâye kavramına yavaş yavaş alıştığımızı düşünüyoruz. “Alışıyoruz” önermesi yerine “alıştığımızı düşünüyoruz” önermesi daha başarılı bir ifade gerçekleştiriyor çünkü foto-hikâye denilince insanın aklında tek bir şey oluşmuyor.

Peki, aklımızda beliren ilk olgular nelerdir? Tabii ki buna; önemli bir olayın yaşanması esnasında hatırat olarak saklanan bir fotoğrafın altına yazılan hikâye, herhangi bir manzaradan etkilenen yazar kişisinin yazdığı hikâyeyi esinlendiği görsel ile birlikte sunması, fotoğrafın kendisinde barınan duygu ve düşüncelerin izleyici tarafından öngörü şeklinde zihninde oluşturduğu hikâyeler bütünü ya da benzer birçok cevap verebiliriz.

Bir önceki paragrafta vermiş olduğumuz cevap denemelerini de karşımızdaki kişiye tam olarak aktaramamış olabiliriz. Bazı durumların net şekilde algılanması için öncelikle bu durumların deneyimlenmesi gerekir. Gözaltı Fanzin de tam burada devreye giriyor. Yukarıdaki tanımlardan bir tanesini size deneyimletmek için hazır şekilde bekliyor.

Depresyon, şizoidizm, yabancılaşma, huzura ulaşma arzusu, kendini duyuramamak, anlam arayışı, boşluk, senbenci olamama, veda ve buna benzer kelimeleri birçok eserde okuduk, aklımızda oluşan yargıları değerlendirirken bazı duygulara sahip olduk ve o eserleri başarılı ya da başarısız bulduk. Martin Hinze, Elif Gülen, Taylan Bağcı ve Omar Özenir ise bizlere bu kelimelerin oluşturması gereken duygu ve düşünceleri farklı bir yoldan anlatmayı başarmışlar. Fanzini inceledikten sonra benim kullandığım kelimelerin ne kadar havada kaldığını göreceksiniz.

  1. sayısında Gözaltı Fanzin, sizlere deneyimlemeniz gereken duygular vaat ediyor. Emeği geçen herkese buradan teşekkürlerimizi iletiriz.

Not: Bulduğunuz yerde ele geçiriniz.

Fanzin yürüyor!

Yorum bırakın