Kaldırımlarda süre giden hikayeler sokaklarındır. Yazanları çok saygıdeğer sakinleri…
Fankit hareketi, her gün bir yenisi eklenen eserlerle giderek sesini yükseltmeye devam ediyor. Ezberletilmiş nakaratları bir yana bırakarak, kendi öyküsünü okurun önüne getirme gayretini göstererek. Her yazan kendi yayınevinin sahibi, cebi kaşınan bir tüccar gibi satma kaygısını cümleleri arasına sokuşturmadan…
Palyaço Fanzin’den tanıdığımız Sylvan Clownson bu sefer “Kent Sürüngeni” fankiti ile karşımıza çıktı ve takipçilerini sevindirdi. Şehrin arka sokaklarından önümüze gelen satırlar, bilindik Sylvan yalınlığıyla, bizi hızlı adımlarla bir tura çıkartıyor, hemde elimizde siyah, küçük bir balıkla. Kendini gecenin kollarına bırakanlar bilir. Gece, sürprizler ve pişmanlıklarla bezeli kaldırımlardan örülüdür, müdavimi kalender ve acımasızdır. Biraz da aciz.
Dan karşımda. Sırtını merdivenin eğimine yaslamış. “Birini öldürecektim neredeyse…” diyor.
“Herkes birilerini öldürüyor Dan. Ben de kendimi öldüreceğim. Sadece bi açığımı arıyorum.” Kendim için de bi tane yakıyorum.
Hatta bazıları öylesine cani olabilir ki; bir esaretin önüne keramet, korkunun karşısına cinayet koyabilir. Bunu öylesine ustaca yapar, ibreti alem muharebesini öylesine gizliden gizliye yerleştirebilir ki; bu vahşet, oturduğunuz yere sizi zımbalayıp kanınızı damarlarınızdan çekerken yüzünüzde ince bir gülümseme yaratabilir.
Hiç bir iyilik karşılıksız kalmaz. İyilik girişimi de. Bunu garson 35 lik rakıyla birlikte getirdiği ızgara levreğe çatalımı batırırken fark ediyorum.
İntikamın tadı damağımda. Sex hayatımı mahvedişinin intikamını alıyorum, fanustaki balığın karşısında levreği gömerken.
Elbet bu gibi kimseleri tanımak için önce onlara kulak vermek, hikayelerini dinlemek gerekir. O zaman ne duruyorsunuz. Aşağıda linke tıklayın, PDF halinde indirin ve okuyun. Kim bilir? Belki en yakın fotokopicide kitapçık şeklinde çıktısını alıp sağa sola dağıtmak istersiniz.