Fabrika Fanzin Söyleşisi (PDFli)

zeynep yıldırım

Melike Koçak her sayısında yerli ve yabancı sanatçıların seçkilerinden oluşan Fabrika Fanzin’i 2015 yılından bu yana hazırlıyor. Henüz üç sayıdır yayında olan fanzinde fotoğraf sanatçılarının fotoğraf sanatına dair kişisel kadraj yolculuklarından kesitler, kimi fotoğraf sanatçılarının röportajları ve sanatçıların kişisel sanat görüşlerine de yer verilmiş.

Birinci sayıda sayfayı araladığımızda “Kendiliğinden otomatik fotoğraflarınızın canı cehenneme” cümlesi karşılıyor Fabrika kapısında beni. Biraz affalıyorum haliyle. “kendiliğinden otomatik” nasıl yani, diyesim geliyor. Ne zamandır acaba “kendiliğinden otomatik” insan bakışı? Sonra şu cümlelerle tanımlıyor misyonunu,” Fabrika Zine, genç fotoğrafçılar için ortak bir platform olmayı ve her sayıda yer alan incelemeler, portfolyolar, röportajlar ve fotoğraf serileriyle fotoğrafı “zengin” bir biçimde incelemeyi amaçlar. Fabrika Zine, zamansızlığın, derinliğin ve devinimin peşinde koşar.”

O zaman bize takip etmek düşüyor Fabrika’nın koridorlarını. Onları Facebook adresinden de takip etmek mümkün. Fanzin’in son sayısını merak edenler aşağıdan PDF olarak indirebilirler.

Merhaba, fotoğrafla ilgili kişisel yolculuğundan bahsedelim mi önce, Fabrika öncesi “kadraj” ne zaman ve nasıl hayatına girdi Melike Koçak’ın?

14-15 yaşlarında evde duran bir makineye (Nikon D70) sardım. Sonrasında annem ilgimi görünce bana destek oldu. Beni iki haftalık bir kursa gönderdi Grupanya’da gördüğü. Bir daha da bırakmadım.

Fabrika nasıl oluştu, bir ekibiniz var mı? Oluşum sürecinizi biraz anlatır mısın?

İlk sayıda tasarım konusunda destek aldım epey. Sonraki iki sayıda hem içerik hem tasarımdan ben sorumluydum. Dördüncü sayıda yeniden destek almayı planlıyorum tasarımla ilgili.

Görüntüleme ile fotoğraf aynı şeyler midir? Bunu şundan ötürü soruyorum bir algı yanılsaması var zira, günlük yaşantımızda dünyanın neresinde olursa olsun artık “insan” için “fotoğraf” bir iletişim materyaline dönüştü. Bunun fotoğraf sanatına etkisi üzerine ne dersin?

Her daim aynı şeyler değildirler ama aynı şey olma potansiyelleri her daim mevcuttur bana kalırsa. Nasıl işlendiği, nasıl bir motivasyon barındırdığı, hangi bağlamda kullanıldığı gibi pek çok değişken mevcut bu potansiyeli aktüele çevirebilecek olan.

 fabrika 3Fanzine ve dergiler içinde “fotoğraf” temalı yayınların giderek arttığını gözlüyoruz. Ancak buna rağmen fotoğrafların da basılmadığı bir çağdayız. Bir fotoğrafçı olarak buradaki duygu ve düşünce hali nedir sence?

Ben aksine fotoğrafların her zamankinden çok basıldığını düşünüyorum. Son birkaç yılda foto-kitap kavramı acayip önem kazandı, üstüne yazılan çizilen, epey popülerleşen bir mecra oldu mesela.

Arşivcilik kavramı değişti bana kalırsa asıl. Yani insanlar dijital arşivlere geçiş yaptılar ama fotoğrafçıların fotoğraflarını basılı sunma arzusu azalmamakla beraber arttı bile bence. Artık çok daha kolay çünkü.

“Karanlık Oda” analog fotoğraf basımında sihirli bir sürecin yaşandığı  mekandır ve deneyseldir bir fotoğrafçı için. Bir fotoğrafçının imgelem dağarcığında bu türden yeni sözcükler eklendi mi?

Foto kitap sanıyorum ki epey önem kazanan bir kavram oldu.

Yaptığımız ön okumalarda kimi etkinlik ve festivallerde aktif olduğunuzu gördük. Biraz bilgi verebilir misin?

Bu yıl Fanzineist’de vardı Fabrika Fanzin. İstanbul Foto Kitap Festivali’nde de yer aldı. Yıl içinde gerçekleşecek yurtdışı festivallerine dair birtakım görüşmeler de sürmekte. Umuyorum ki yakın zamanda konuyla ilgili Fabrika Fanzin’in Instagram sayfasından duyurular yapacağım.

Üniversitelerin Fotoğrafçılık ile ilgili bölümlerini okuyamayan ama fotoğrafa meraklı pek çok genç vardır eminiz ki, bir önerileriniz var mıdır?

Bence fotoğraf okumamak bir kayıp değil, en azından Türkiye için böyle düşünüyorum. Bol bol kitap okumalarını, gezmelerini, bakmalarını önerebilirim. Ben de bunları yapmaya çalışıyorum.

Genel anlamda sanat ya da Fotoğraf Sanatı’na dair söylemek istediklerin var mı?

Fotoğraf çekmeyi ve bu eylemin kapsadığı bütün diğer eylemleri seviyorum, otobüs bileti almaktan sergide fotoğraf asmaya kadar.

Bu söyleşi için teşekkür ederiz Melike Koçak, Fabrika’da dolaşmak bizim için bir keyif olacak her zaman. Yayıncılıkta başarılar dileriz.

Ben teşekkür ederim. Bol şans dilerim.

 

Fabrika Fanzin 3. Sayı (PDF İNDİR)

Yorum bırakın