Barselona’da Heyt be! Fanzin ile Gutter Fest & Nase Zine ile Viyana’da Yeni Sayı Lansmanı Sergisi

deniz beşer

Geçtiğimiz sene içerisinde Heyt be! Fanzin ile Yunanistan’da Athens Zine Fest’e katıldıktan sonra 2017 rotasını düşünürken aklıma Barselona’da gerçekleşecek olan Gutter Fest’i koymuştum.

Gutter Fest, aslında 2-3 senedir uzaktan takip ettiğim, konser, söyleşi, atölye ve sergileme alanlarıyla yoğun bir programı beraberinde sunan, bu açıdan fanzinciler için bir hac vazifesi görecek tipte bir organizasyon.

Gutter Fest Heyt Be

Festival, dünyanın farklı ülkelerinden gelen 130’dan fazla fanzin ve baskı sanatçılarının yer aldığı bir yeraltı, bağımsız yayıncılık fuarı gibi bir yapıya sahip, gelen ziyaretçi sayısı ise +6000 kişi civarında tahmin ediliyor. Bu sene başvurumu erkenden yapıp festivalin seçeceği katılımcıları beklemeye koyuldum. Aradan 1 ay geçtikten sonra İspanya’dan güzel haber geldi ve 300 küsür fanzin arasından ilk 130’a seçildiğimizin haberini veren maili aldım. Ve sonradan öğrendiğim üzere Türkiye’den ilk katılacak fanzin olarak Heyt be!’nin yer alması bizim için ayrı bir mutluluk sebebiydi. Heyt be!’deki ortağım ve sevgili arkadaşım Sedef Karakaş, iş yoğunluğu sebebiyle yer alamayacağı için Heyt be! Fanzin’i temsilen tek başıma yola çıkacaktım.

Fanzineist – Zine Fest Of Istanbul 2016’da ilk yurtdışı başvurusunu aldığımız İspanyol dostumuz Rafa’yı (nam-ı diğer Industriasdoc) geçen sene evimde ağırlamıştım. Bu sene ise Barselona’nın en önemli sembol yapılarından biri olan Sagrada Familia’yaya yakın bir noktaya taşınan Rafa’da kalmak üzere Viyana’dan Barselona’ya yola çıkıyorum.

barselona fanzin festivali heyt be barselonada fanzin festivali Heyt be barselona fanzin festivalinde

2 saatlik bir uçak yolculuğu sonrasında Barselona’ya varıp Rafa’nın evine doğru yola çıkıyorum.Ve Rafa’nın yeni evindeki ilk konuğu oluyorum. Rafa, İspanyol punk camiasında gerek fanzinleri gerekse tasarımlarıyla bilinen oldukça sempatik, dost canlısı ve paylaşımcı bir insan. Bir senelik arayı sohbetle, onun hazırladığı İspanyol yemeklerini yiyerek, şarap içerek ve birbirimize fanzinler vererek kapatıyoruz.

Festivalin başlamasına iki gün kaldığı için bu vakti değerlendirip en son 10 sene önce geldiğim Barselona’yı bisikletle yeniden keşfetmek üzere yola çıkıyorum. Çeşitli fanzin dükkanları, MACBA (Barselona Çağdaş Sanatlar Müzesi), Sagrada Familia, El Gotic ve La Rambla’ya yaptığım ziyaretler, İspanya’ya has Tapas yemeklerinden tadımlar ile 2 günü değerlendirip artık festival için hazır olduğumu düşünmeye başlıyorum.

Gutter Fest iç

19 Mayıs günü saat 11:00’de kapılarını ziyaretçilere açacak festivale kurulum için sabah 9’da Rafa ile malzemelerimizi bisikletlerimize yükleyip festivalin gerçekleşeceği Nau Bostik’e doğru yola çıkıyoruz. 30 dakikalık bisiklet yolculuğu sonrasında Nau Bostik’e varıyoruz. Burası belediyenin desteği ile eski bir fabrikadan kültürel bir merkeze dönüştürülerek bağımsız bırakılmış bir yapı, aynı zamanda 3-4 hangar büyüklüğünde gayet geniş ölçekli bir alan. Sene boyunca içerisinde yeraltı filmleri festivali, graffiti festivali ve daha bir çok etkinliğe ev sahipliği yapan Nau Bostik, bu yıl beşinci senesindeki Gutter Fest’i ağırlıyor.

gutter fest barselona fanzin festivali 2017Fas, Letonya, Şili, Arjantin, Peru, İtalya, Litvanya, İngiltere, Fransa, Slovenya, Belçika, İngiltere ve Avusturya ve tabi ki İspanya’dan katılımcıların olduğu festivalde Heyt be! Fanzin ile yer almaktan mutlu olduğum vakitler geçirmeye, yeni okucularla festival süresince tanışarak, sohbet etmeye başlamış ve fanzinlerimize yoğun ilgi göstermelerini merakla takip etmiştim.

Festival, görsel imgelerin yoğunluğu ve imaj bombardımanı içerisindeki ziyaretçiler için hem çok yoğun hem de yapacakları tercihler için zorlu bir sürecide beraberinde getiriyordu. Kendimi ziyaretçi yerine koyduğum vakit her fanzin standından fanzinler ve çeşitli baskı işlerden edinmek istiyordum. Tabi buna ne maddiyat ne de zaman elverebilirdi. Satılan fanzinlerin satış aralığı 4 euro’dan 80 euro’ya dek çıktığını düşünürsek bunun sebebini daha iyi anlatabilirim.

Neyse ki etkinlik sonunda 40 farklı fanzinciyle fanzin takası yapmış, hem kendi fanzimizi ulaştırmış hem de onların fanzinlerini edindiğim için ayrı bir mutluluk duymuştum.

Ayrıca Meksika, Şili, Amerika, İspanya gibi ülkelerden fanzin meraklılarıyla tanışıp onlarla kahve içme, plajda yüzerek vakit geçirme ve partileme fırsatı bulduğum için keyifli bir vakit geçirme şansı bulmadım değil. Gelelim Gutter Fest kapsamında ne tipte fanzinler vardı? İllüstrasyon, çizgi roman, görsel sanat ve deneysel fanzinlerin ağırlıkta olduğu festivalde hiçbir edebiyat fanzini ile karşılaşmadığımı söyleyebilirim. Ağırlıklı olarak görsel sanat üretimi içerisinde olan fanzinleri takip ettiğim için bu durumdan açıkçası rahatsız olmadım. Ama sırf merakla İspanyol dostum Rafa’ya neden yazınsal üretim yapan fanzinlerin yer almadığını sorduğumda ”artık günümüz görsel devri. İnsanlar iyi görsellerle karşılamak ve onları edinmek istiyorlar, bu sebeple yazınsal tipte fanzinlerin İspanya’da pek alıcısı yok” cevabını bana iletiyor.

Festivalde İngilizce olarak ”Heyt be!’nin anlamını biliyor musunuz?” diye soran, sonradan Türk olduğunu anladığım ziyaretçilerle ve aynı zamanda 2008 senesinde İstanbul’da Erasmus değişim programı öğrencisi olan arkadaşım Naraja ile buluşmak harikulade bir deneyim oldu. İlgili bir kalabalık ziyaretçi kitlesiyse oldukça motive eden diğer en önemli unsurlardan biriydi.

barselona fanzin festivalinde tarihi mekanrafa deniz beşer

Gutter Fest kapsamında gözüme çarpan fanzinler arasında ise Industriasdoc, Whatever Chronicles, Migas, Animal Machine, Paris İs Burning, Green Fail, Innocente, td papeles gibi bağımsız yayınları sayabilirim.

Organizasyon, gün boyu süren punk ve indie müzik grup konserleri, bira kuyruklarında ve fanzin masalarında geçirilen keyifli ve sohbetli vakitlerle hafızalarda kalıcı anlar yarattı.

Sözün özü Gutter Fest, tam anlamıyla görsel sanat üretimindeki fanzinciler ve meraklıları için bir cennet vasfına sahip kendine bir has fanzin festivali olduğunu söyleyebilirim.

Gelelim 6 Haziran 2017 tarihinde Viyana’da gerçekleşen Nase Zine 05 Lansman Sergisine…

Nase Zine, La Garçonne, Du von Jetzt – Muzaffer Hasaltay ve benimde yer aldığım bir oluşum olarak görsel sanatlar, politik ve edebiyat ağırlıklı ve üç dilli (Türkce, Almanca, Ingilizce) bir fanzin yayını.

Geçtiğimiz sene içerisinde Viyana’da kurulan bu oluşum her sayısında görsel sanatçı, yazar ve düşünürleri davet edip bu katılımlarla içeriğini zenginleştiren bir yapıda ilerliyor.

Bugüne dek Nase kapsamında 5 sayı yayınlanarak sınırlı edisyonlar olarak basıldı ve yayınlanan her sayıyla birlikte birer sergi-parti kurgusu yer aldı. Göçmen sanatçı, yazar ve düşünürleri bir araya getirmesi, yeni dialog zeminleri oluşturması bakımından bu buluşmalar sosyal bir köprü işlevi gördüğünü söyleyebilirim.

nise zine 1 nise zine2 nise zine 3nase fanzin

Nase Zine’in yeni sayısı ise ”Gender” (Toplumsal Cinsiyet) başlığı ile 30 sanatçının katılımı ile gerçekleşti. Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’nden Ashley Hans Scheirl ve Marina Gržinić gibi önemli akademisyen sanatçıların yanı sıra ayrıca; – Cecilia Tasso – Yela An – Dante Buu – Deniz Guvensoy – I-Man Ithram – Nazim Unal Yilmaz – Grace Marta Latigo – Deniz Beşer – La Garçonne – Walter Ego – Duvonjetzt Muzaffer Hasaltay – Ivan Jurica – Pêdra Costa – Julischka Stengele – Hilal Can – Magoz – Onur Serdar – Mirabella Dziruni – Mirjana Mustra – Gözde İlkin -Nilbar Güres – Simon Barta – Veronika Eberhart – Fatih Aydogdu – Maiz – Andrea Haas – Jannik Franzen & Katrin Euller gibi sanatçı ve yazarların katılımıyla güçlenen ”Gender” sayısı görsel sanat ve yazınsal çalışmalarla desteklendi.

 

Yine sergi&parti kurgusu ile yer alan Nase Zine etkinliğine, sanatçıların yanı sıra Viyana’da yer alan çağdaş sanat müzesi ”21er Haus” bünyesinde yer alan sanatçı kitapları, bağımsız yayınlar ve fanzinlere yer veren Salon Für Kunstbuch’un kurucu direktörünün katılımıda bizler açısından bir sürpriz oldu.

Gelen ziyaretçilerin birbiriyle tanışması ve çalışmalar üzerine fikirsel alışveriş içerisinde bulunmaları ise bu etkinliğin en önemli misyonunu oluşturuyordu.

Kısacası Avrupa’da fanzin etkinlikleri ve festivalleri hız kesmeden devam ediyor. Ve daha bir çok hareketin fanzin bazında gerçekleşeceği ön görülebilecek bir gerçek diyebiliriz….

 

Yorum bırakın