Sinemanın, sanatın ilk 6 dalının kaynaşarak oluşturduğu yedinci bir dal olduğunu söyleyerek başlıyor Bakış Boşluğu Fanzin. Bu sebeple yelpazeleri geniş, yükleri de bir o kadar ağır. Çok kapsayıcı bir merhaba ile matbaanın rahminden düşüyorlar:
Merhaba, orta sınıf sendromu yaşayanlar, varoluşsal sıkıntılar çektiğini sananlar, Kafka’yı Prag’da bırakanlar, Dostoyevski’yi saklanarak okuyanlar, Stockholm sendromunu yaşayamayanlar, proletaryayı meze konusu yapanlar, Marks’ın ruhuna fatiha okuyanlar, sonradan görme entelektüeller, devrimi Etiler’de yapanlar, Bağcılar’ı yok sayanlar, kahrolmayanlar, çırılçıplaklar, ayetleri sermayeye feda edenler, ……………………………………… aynasızlar, cüppe giyenler, aydınlananlar, karanlığa gömülenler, sokakta yaşayanlar, sokak olamayanlar, etrafa aforizmalar saçanlar, bizler, bizler, burada olanlar ve buranın dışında olanlar hepinize Merhaba….!
Selamı alıp okumaya devam ettim. Yalnız okumazdan önce sinema üstüne yoğunlaşmış bir fanzinin görsel açıdan ne doyuruculukta olduğunu anlayabilmek için sayfaları çevirdim. Fanzinin kapağında afiş niteliğinde bir resim ile bu sayıda incelenecek filmlerin isimleri var. Film eleştirilerine ek olarak fanzin içeriğinde bir replik bölümü ve yazıların dergiler ya da kitap bültenlerinden alıntılandığı sinema kütüphanesi ve sinema günlüğü sayfaları bulunuyor. Görsel açıdan sayfalar gayet doyurucu. Özellikle replik bölümü benim gözüme çok estetik göründü. Bunun dışında her film analizi fotoğraflarla destekleniyor. Gelelim yazıların neyi nasıl anlattığına.
Önce film tanıtımı ile film analizinin ayrıldığı noktayı ayırt etmek gerek. Film tanıtımı daha filmi izlemeden bizde filmle alakalı merak uyandıran metin iken, film analizi filmi izledikten sonra Boş Baktığımız yerleri dolduran metin. Bu bağlamda isminden de anlaşılacağı üzere Bakış Boşluğu Fanzin, bizim kusurlu gözlerimizin noksanlığını gideren analiz metinlerinden oluşuyor. Felsefi derinlikli, psikolojik bir altyapısı olan ve işin teknik yönünden de anlayan birçok yazı mevcut. Bana kalırsa aynı zamanda fanzinin yürütücülerinden olan Muhammed Sağlam ipi çekiyor. İlk iki sayıda yazdığı Yeşilçam Sosyolojisi üzerine yazıları ilgi çekici. Keşke üçüncü sayıda da bu bölüme devam etseymiş.
Bakış Boşluğu Fanzin ilk sayıdan bu yana üstüne koyarak yürümüş. Her sayıda ekibe yeni sinemaseverler katılmış. Bakış Boşluğu Fanzin hepimizin duymuş olduğu “İftarlık Gazoz”dan ilgililerin bile bilemediği birçok filme kadar geniş bir dosyayı önümüze koyuyor.
Muhammed Sağlam, Hasan Nazlıgül, tahsin bey yazılarıyla benim ilgimi çekti. Ve tahsin bey’in de dediği gibi:
Bakış Boşluğu Fanzin, elindeki birkaç tohumu bu verimli toprakta işlemek gayesindedir.
Derdimiz her şeyden önce sinema, daha sonra da bağımsızlığımızdır. Toprak bizimdir!
Fanzin, Kocaeli’de doğdu, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere muhtelif şehirlerde ikamet ediyor. Ve sen her neredeysen sana bir PDF uzaklıkta. Bakış Boşluğu fanzin tüm o karelerden fışkırıp savruldu, şimdi sokakta!
Her film izlenir, yeter ki boş bakmayın.
Siz de Bakış Boşluğu Fanzin ile tanışmak isterseniz aşağıdaki linkten PDFsini indirebilirsiniz.
Fanzin:Bakış Boşluğu Fanzin 3. Sayı