Üzerine düşünüp bir anlam arayışına girdiğim ama gitgide zihni bulandıran bir rüya gibi bir fanzin At Kafası. Hatırlamaya çalıştıkça “Acaba gördüğüm rüya sahiden böyle miydi yoksa şimdi ben mi üretiyorum düşündükçe?” ikileminde bırakacak kadar flu bir örtünün altından okutuyor kendini. Meseleye dahil olmaya çalıştıkça bile isteye içine sokmuyor ve bu tahrikle bir hevesle inceliyorsun yazıları çizileri. Ama her şey rüya gibi, güzel ve gizemli bir rüya.
Rüyaya “Kutsal Tepeler” isimli bir yazıdan giriş yapıyoruz. Fonda dağlar tepeler, üstte harflerden oluşmuş kelimeler ve hatta bu kelimelerin bir bütün oluşu, cümlelerin güçlü yapısı okuyanı bir ruh haline sokuyor. Bir rüyanın tasvirini okuyorsunuz belki de rüyanın bir parçası oluyorsunuz okurken. Ve belki deniz kabuklarıyla bakışarak uyanıyorsunuz.
Sonraki sayfalarda renk cümbüşü, rüya tüm canlılığıyla devam ediyor. Ve ansızın büyük harfsiz bir hikâye başlıyor rüya gerçekliğinde. Hani rüyaların başı yoktur ya, o usül, bu hikâyenin de başlığı yok. Ulusal günlerin bir yenisi var hikâyede, belki fantastik belki distopik. İlla bir şey demek gerekirse henüz cereyan etmemiş bir olayı ele alıyor kısaca. Ama bu gerçeküstü hikâye çok aşina bir yerlerden: “bu iş artık birşeylere razı olmakla alakalı değildi.”
Oruç Aruoba’dan bir cümleler saçan bir sayfada ateşe dair pasajlar gerçekten ufuk açıcı. Misal; “Ateşin ya harlanma içinde ya sönme içindedir/ya yükseliş ya iniş”(Ateş yakana kılavuz, yakın, Oruç Aruoba)
Ve sonra bir kolaja yedirilmiş sert bir şiir var. Ve şiir soruyor: “cenazemi kaç karınca taşır?”
Şey’ler isimli bir yazıyla devam ediyor At Kafası. Evrimsel döngünün ustalıklarını anlatıyor veya sadece birinden bahsediyor: “olmayan ve hiç olmayacak/adalet-hukuk duygusunu varmış gibi/gösterebilme algısını yaratabilmekte epey ustalaşmıştır…”
Şiirsel terörizin anayasa kitabı mahiyetinde bir yazı yazıyor diğer sayfada, şöyle diyor mesela: “Okulunuzda ya da işyerinizde tembellik ve manevi güzellik ihtiyacınızın karşılanmadığı iddiasıyla grev örgütleyin.”
At Kafası Fanzin baştan sona özgür ve özgün hatlarıyla, bilhassa görsel şöleniyle ve keyif veren içerikleriyle hem okurken hem de sayfalarını karıştırırken muhakkak bir yeriyle gözün takılıp kalacağı bir yeri olan güzel bir fanzin. Yolu açık olsun!