Parazit Fanzin son zamanlarda elime geçen, okurda ilgi uyandıran fanzinlerden biri. Aynı zihniyeti paylaşmış yapısından ya da yaşanmışlıklarından mıdır, kendine has bir dil geliştirmiş. Sayfalar üzerinden okurlarla iletişime geçen, dikkat çeken bölümler var. Onları önemli kılan bir başka husus da Kayseri temelli bir fanzin olması. Birkaç şehre sıkışmış, metropol yaşantısıyla özleşen yurdun fanzin algısının dışında kendi yolundan yürüyen, yürüdükçe büyüyen Parazit Fanzin’in yeni yeni etkinliklere, girişimlere hazırlandığını duyuyoruz. Bu hepsinden güzel ve keyif verici. Kendim de bir Parazit Fanzin okuru olarak daha çok karşımıza çıkmalarını ve bir arada durmanın gücüyle bulundukları şehre yeni bir soluk getirmelerini merakla bekliyor ve ümit ediyorum. Fanzine şimdiye kadar hep dışarıdan bir gözle baktık. Şimdi farklı bir bakış açısıyla fanzini daha iyi değerlendirebilmek için Parazit Fanzin ekibinden Mustafa Yurdakul ile sohbet ediyoruz.
- Genel olarak Parazit Fanzin fikri nasıl ortaya çıktı? Bir fanzin çıkartmak ve bunu böylesi bir noktaya taşıma isteği… Biraz bundan bahseder misin? Hikayesi nedir?
Yani daha önce bir fanzin çıkartıyorduk aslında ve bu fanzin, bünyesinde Parazit ekibinin bir kısmını da barındırmaktaydı fakat kısa süreli bir fanzin oldu. “Aradan uzun bir süre geçtikten sonra tekrar bu işe girelim mi? Girelim!” Planladık ve girdik. Basitçe bu şekilde. Fakat sonrasında bu fanzin işi ciddileşti ve buna bir misyon yüklendi. Kayseri’de bir alt kültür oluşturmak ve var olan alt kültürü dışarı çıkartmak, Kayseri’ye beat edebiyatını tanıtmak gibi. Bunda da başarılı olduğumuza inanıyoruz. Bir takım ortak paydada buluşan insanlarız hepimiz yakın arkadaşız. Sık sık buluşup konuşan ve tartışan bir arkadaş grubuyuz, edebiyat sanat felsefe gibi. Aslında Parazit’i bu arkadaşlık ve fikir alışverişi oluşturdu.
- Fanzinde şiir ve öykülerden ziyade tarihsel yazılar ve beat yazarlarına ait alıntılar da var. Mesela dördüncü sayıda Ertuğ Dinsever’in 90’lar Gözünden Punk ve CMUK Hikmet ve Kamil Erdem’in kaleme aldığı Çiçek Çocuklar yazısı bunlara örnek olarak gösterilebilir. Burada içe dönük bir bilgilendirme misyonu, anlatma, geleceğe taşıma gayreti de var mı?
Burada tabii ki bir bilgilendirme misyonu güdüyoruz. Geçmiş dönemlerde ortaya çıkmış ve gelişmiş bir takım akım ve alt kültürleri anlatmak ve geleceğe taşımak gayretimiz var. Zaten incelendiği zaman fanzin dediğimiz şey bir alt kültür olan punk akımının yazılı iletişim ağıdır. Fanzinin tarihsel gelişim süreci bu şekildedir. Ertuğ Dinseven’in yazısı olsun, Kamil Erdem’in yazısı olsun bu durumu destekler birer örnek oluşturmaktadır. Gelecek sayılarda da bir takım alt kültür araştırmalarına yer verilecek. Kitle kültürü ve pop kültür dışında her şey mevcut.
- Sizden haberdar olan, fanzini takip eden okuyucular için Kayseri’de bulunmanız ve birliktelik içinde olmanızın fazlasıyla ilgi çektiğini söyleyebilirim. Kuşkusuz aynı durumun Kayseri sakinleri için de etkili olduğunu tahmin edebiliyorum. Biraz şehirden bahseder misin? Ortam, edebiyat algısı ve sokaktaki yaşam nasıl? Edebiyata dair bir akış var mı?
Şehir genel itibari ile yobaz ve tutucu, zihinsel olarak sakat yani. Tipik bir İç Anadolu şehri. Edebiyat algısı ise ticari, dini, ve popüler kültür bir takım yayınlardan öteye geçmiyor. Fakat cevher diye tabir ettiğimiz, odasına kapanmış, kendi alanında yaşayan bir takım çevre bulunmakta. Bunları da işte buluşmalarla etkinliklerle vs. ortaya çıkarıp bir araya getirmeye çalışıyoruz. Başlangıçta üç kişi girdik bu olaya fakat sonrasında Parazit’in kendi bünyesinde olsun, okur çevresinde olsun bu sayı, fanzin kültürü tanındıkça artmaya başladı. Çünkü Kayseri daha önce böyle bir işle karşılaşmadı. Gördüğümüz karşılaştığımız bir takım çevreler ve oluşumlar var fakat onlar da ticari kaygıların ve popüler kültürün bünyesinden sıyrılamayanlar. Bu bahsettiklerimiz zaten çok fazla tutunamadılar. Aslında baktığınız zaman Kayseri gibi bir şehirde tehlikeli bir iş yapıyoruz, bölgenin sosyo-kültürel yapısına bakıldığında. Kimi zaman tepkilerde aldığımız oluyor üçüncü sayıda başımıza geldi fakat bu durumun bizim için iyi bir şey olduğunu söyleyebiliriz. Kendimizi kısaca özetleyecek olursak toplumun içine sızmış Parazit’leriz.
- Genel olarak bakıldığında Kayseri fanzin kültürünün kendine yer bulamadığı bir yer. Fanzine dair sıkıntılarınız neler? Mesela dağıtıma dair sorunları nasıl çözüyor, nasıl çoğalıyorsunuz? Sizinle ilk karşılaşan okurların tepkileri nasıl?
Doğru. Kayseri’de fanzin kültürü olmadığı için fanzini de geçtim, okuma kültürü olmamasından kaynaklı sıkıntılar çekiyoruz. Yapı ve misyon itibari ile de sıkıntı çektiğimiz zamanlar oldu çünkü Kayseri’nin alışkın olmadığı bir iş ve yapı. İlk sayımızda da belirttiğimiz gibi: “Ahlaksal normlarınızı ekmek banarak yiyelim.” diyerek yola çıktığımız için pek koymuyor böyle şeyler. Dağıtım konusunda da burada sahaf, kitap kafe vs gibi mekanlar çok sayılı onlarda zaten alışkın olmadığı için tanıtım veya bulundurma konusunda pek bir çekimser yaklaşıyorlar, bu yüzden dağıtım işini şu anlık elden yapıyoruz . Baskı alındıktan sonra ekip içi bir dağıtım ondan sonrada dışarıdan isteyenler ekipten irtibata geçtiği arkadaşlar vasıtasıyla ulaşabiliyor Parazit’e. Şehir dışından iletişime geçen olduğu zaman kargo yoluyla ulaştırıyoruz. Yakın zamanda da Fanzin Apartmanı İzmir ile bir bağ kurduk, bundan gayet memnuniyet duyuyoruz. Bunun devamının da geleceğini düşünüyoruz. Bizle ilk karşılaşan okurlardan da çok enteresan tepkiler aldığımız oldu. Buluşmalara gelip ilk beş dakikasında durup terk edenler, Allen Ginsberg’in Uluma’sı ile bir takım lirik şiirleri ve yazarları kıyaslayanlar vs. çok farklı şeylerle karşılaştık. Keza kendi yazılarımıza da aynı şekilde edebiyat bu mu, ne biçim şeyler yazıp çiziyorsunuz vs. Günün iki öğünü sıçıp boku ayıplayan, pantolonunun cebinden sikini sıvazlayıp mahremiyetten bahseden çok. Fazla renksiz olduğumuzu iddia edenler oluyor, biçim olarak da içerik olarak da. Sonuçta her gün lsd basan insanlar değiliz. Fakat iyi yönde aldığımız tepkiler bunlardan fazla, giderek arttığımızı söyleyebiliriz.
- Bilindiği üzere toplanmalar tertipliyorsunuz ve beat okumaları yapıyorsunuz. Gelecek dönemlerde neler yapmayı planlıyorsunuz? Okuma ve toplanma adına bundan sonraki aşamada neler var?
Evet. Şu ana kadar üç buluşma oldu ilki tanışma ve parazit okuma etkinliğiydi ve birazcık daha serbest takıldık. Bunu da sonrasında Bukowski ve Ginsberg okumaları olarak devam ettirdik. Bu okumaların ve buluşmaların devamı gelecek her sayıdan sonra yapmaya çalışıyoruz bu işi. Gelecek dönemler içinde bir takım planlarımız var tabi ki. Belli bir sayıya ulaştıktan sonra özel bir sayı basmayı planlıyoruz onun dışında yine fanzin basacağız yine okuyacağız, yazıp çizeceğiz, içeceğiz, itlik serserilik yapacağız.
- Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
İnsanın şeyiyle oynamayın.