Yazılanlar ile kendinizi kendiniz ile baş başa bıraktıracak, edebiyatın mühim satırlarından dem vuran Çatlak Fanzin 4. sayısı ile karşınızda!
Bu kez fanzinimizin ilk yazısı insanı korkutucu bir gerçekle, insan yaşamının sıradanlığının farkına varış evresi ile çarpıyor okuyucuyu. Sahi, biz de bunun ateşi ile pişerken, kaçımız kabullenmişti bu durumu? Biraz da,bizim yerimize de Aykut Güler bu konuyu ele almış olacak ki okurken kendimizi bu sorgulamanın ortasında bulalım.
Atacan Bakır’ın kelimelerin potansiyel varoluşunu sanatsal bir dille ifade etmesinin ardından, Altını Çizdiklerimiz ile Camus’den Goethe’ye, Tanpınar’dan Sartre’ye ve nitekim adını edebiyatın varoluşuna altın harfler ile yazmış diğer isimlerin alıntılarını da gözden kaçırmamak gerek.
Çağlayan Bal’ın “Nefes”i, Osman Alp Denizler’in “Biz o İstanbul’a Hiç Gitmeyecektik” adlı acı-tatlı yaşanmışlığı, Besta Naz Karaca’nın “Ağrı Dağı” adlı ağıt kokulu şiiri, Deniz Koçkan’ın “Bile Bile” adlı, bilmeye arzu duyduğumuz denemesi, Berkay Çelik’in “Portakal Ağacı” şiiri,Enes Kaan Apaydın’ın “Söyle” adlı şiiri, Zeynep Yolcu’nun “İzin” adlı denemesini de okuduktan sonra ve satırlara son verip kalemin diğer ucundan çıkan Ali Han Salim’in karikatür çalışması, Bediş Coşkun’dan gelen Body-Art sanatını görüyor ve sonunda ise günümüzde popülerliği gözle görülür artan Mandala çalışması da İlayda Parçalı’dan geliyor. Tabii, tasarımda büyük emeği geçen Osman Alp Denizler’in de adını unutmamak gerek.
Okuyucu kitlenin olumlu veyahut olumsuz eleştirilerinin de beklentisinde olan Çatlak Fanzin’e, catlakfanzin@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. Ayrıca fanzinin PDF’i de elimizde mevcut. E o halde, meraklısına iyi okumalar!
FANZİN: Çatlak Fanzin 4. Sayı