Litost Fanzin İlk Sayısı ile Ölüme Dair… (PDF’li)

“Gerçekten önemli olan bir tek felsefe sorunu vardır, intihar. Yaşamın yaşanmaya değip değmediği konusunda bir yargıya varmak, felsefenin temel sorusuna yanıt vermektir.”


Albert Camus


Litost Fanzin ilk sayısına bu cümleyi kapağında yer vererek başlamış. İlk sayıda hangi konu üzerine duracağının açıkça belirtmiş. Ölüm, ihtihar ve hayat yaşamaya değer mi değmez mi konusunda bize bazı kapılar açmış.
Ama gelin önce Litost Fanzin’e genel bir perspektifle bakalım istiyorum.

Sosyal medyalarında Litost’un kelime anlamını bir kişinin kendi perişanlığını görerek aniden acı çekmeye başladığı durum olarak tanımlamışlar. Bu bağlanda ilk konunun yukarıda yazdığım gibi olması beni şaşırtmadı.Ayrıca belirttiklerine göre içinde buluğumuz salgın döneminden dolayı henüz basılmış değil. Ama düşünceleri fanzinlerini basıp dağıtmak. Bunu da sosyal medyalarından anladım.


Litost’un gizemli bir duruşu olduğunu söylemeliyim. Kapak görseli, çok bilinmeyen bir ismi de olunca ve kapağında yer vermiş olduğu Albert Camus alıntısı beni bu düşünceye itti. Ayrıca içerik olarak ve görseller olarak bir bütünü anlatan güzel bir iş. Yani içinde konudan bağımsız bir içerik yok. Bu tarz bir tema üzerinde farklı eserleri okumak bana her zaman heyecan veriyor. Farklı bakış açılarını aynı fanzinde bulmak tek bir konuda birden fazla bakış açısı sağlıyor bize.


Litost’un içinde öykü deneme ve şiir türünde eserler var. Ama konularının özenle seçilmiş olduğu çok açık. Fanzin kendiyle ilgili bir yazı yazmamış. Bunu şöyle değerlendiriyorum. İçeriklerden hayata olan bakışlarını, yazı tarzını görmemizi istiyor. Bu bence çok güzel bir duruş. Bir çok fanzin kendileriyle ilgili bir giriş yazısı yazar çünkü.


Bizi “müntehirler bahsine giriş: intihar üzerine birkaç şey” isimli Doğukan Vural’ın yazısı karşılıyor. Yazıda özellikle edebiyat dünyasındaki intihar olayları hakkında kapsamlı bilgi bulabilirsiniz. Ayrıca intiharın nedenleri, bazı sosyolojik tespitler, ünlü edebiyatçıların konuda yaklaşımları ve davranışlarından bahsedilmiş. Konu ölüm olsa da ilgi çeken bir yazı olmuş. Belki bu yazıya bazı filozoflarında görüşleri eklenseydi biraz daha zenginleşebilirdi. Genel olarak yazıda bir umutsuzluk sonucu yapılan intiharlardan bahsedilmiş. Örneğin Sokrates’in ölümü, ya da Stoa Felsefesi’nde ölüm yazıyı daha da zenginleştirebilir. Stoa Felsefesi’nde intihar eden filozofların bazıları doğaya karşı sorumluluklarını yerine getirmek için intihar fikrine çok sıcak bakarlardı. Elbette konuyu böyle geniş bir açıdan ele aldığında çok farklı alanlarda bu konu için bir söz söylenebilir.


İçeride kullanılan görsellerin de konuya katkı sunduğu çok açık. Kendinizi mezarın içinden sizi uğurlayanlara bakarken hiç hayal ettiniz mi? Benim için de farklı bir deneyim oldu.


Fanzine şiir ile katkıda bulunan isimler; Alper Yardımcı, Doğukan Vural, Yunus Deniz Karadaş, Kaan Sinan, Zühre ve Ahmet Erhan. Ben diğer yazılarımda da hep belirtirim. Şiir düz yazıya göre daha öznel gelir bana. Okurun direkt olarak değerlendirmesinden yana bir tutumum olur. Litost için şunu belirtmem gerekir, bu şiirlerde temanın etrafında adeta bir bütün olmuş. Her ne kadar karamsar bir bakış olduğunu düşünsem de, gerçekten farklı açılardan bakılan bu konular, özenle yazılmış olduğunu göstermekte.
Ayrıca “cehennem” adında bir yazı sunan Gökhan Erdoğan, penceresinden bir cehennem tasviri görüyoruz. Ama aslında ölüm öncesi bir cehennem belki de. Bu kararı okur verecektir.
Ömer Ökten’in “uyanıyorum” isimli yazısında mutlaka kendi bilgi birikiminizden şeyler yakalayacağınıza eminim. Bütün bu kişileri, kavramları bir yazıda toplamak kolay iş olmadığına eminim.

Litost Fanzin ikinci sayısı için eserleri kabul ettiğini sosyal medya üzerinden duyurmuş. litostfanzin@gmail.com adresine mail atabilirsiniz. Herhangi bir temadan bahsedilmemiş. O sebeple bende 2. Sayılarını merakla bekliyorum.


Ayrıca instagram hesapları @litostfanzin şeklinde.
Fanzin Yürüyor…

FANZİN: Litost Fanzin Sayı 1 (PDF İNDİR)