İstilacılar Fankiti ve “İnsan” Ustasını Konuşmak (PDFli)

 

Yaratılış efsanesi, evrenin ve insanın yaratılışına dair en popüler hikâyelerden biri. Birçok ortak kültürün sentezinden günümüze taşınan bir öykü. O kadar insansı temalar ve olaylar üzerinden anlatımı gerçekleşiyor ki; yaratıcı güçler doğaya şekil verirken bile maddeye ve canlıya insanca yaklaşımlar sergiliyorlar. Tanrının ve şeytanın aralarındaki çekişme, en küçük topluluklarda bile görülebilecek cinsten duygusal çerçevede cereyan ederken, toplumdaki kadına bakış ve ayrımcılık da kendini gün gibi ortaya seriyor. Korkarım ki o günlerden bu günlere, bu hikayenin ortaya çıktığı topraklarda çok ta fazla bir şey değişmedi.

Her şeyin bir sihir ve büyü ahengiyle var olduğu bu fantastik dünya kuşkusuz, eski inanışların fantezi dünyasındaki önermelerden ve kalıplaşmış varsayımlarından ileri geliyor. Peki ya başka türlüsünü hayal ettiğiniz oldu mu? Mesela bir üretim enstitüsünde bir proje olarak ortaya çıkan insanın, ARGE çalışmalarının bir sonucu olarak meydana geldiğini? Patrona sunulmadan önce başka bir prototip denemesi yapılırken ezkaza kadının ortaya çıktığını ve proje sorumlusu iblisin ortaya çıkan bu yeni sonuçtan kaygıyla giriştiği ufak macerasını… Fankiti okuyacağınızı düşündüğüm için spolier vermek istemiyorum ama böylesi bir hikâyenin eskisine oranla daha gerçeğe yatkın olduğunu söylemekten kendimi alamayacağım. Harry Potter evreninden 1984 evrenine yatay bir geçiş. Buradan hareketle  istila ve insanın özü kavramı…

“Dünya kansere yakalanmış bir organizma gibidir ve insan bu organizmanın tümörüdür”

istilacılar fankit sayfa

İklim tartışmaları üzerinden konuşulmaya başlandığında sıklıkla dile getirilen bir konu bu. İnsan aynı zamanda kendini bir hastalık olarak tanımlayan ve hatta bunu bile isteyerek yapmaya devam eden, üreten, tüketen bir canlı. Bir istilacı. Tür olarak ortaya koyduğumuz o meşhur böbürlenmemiz olan “akıl ve mantık” işlerliğimize karşın topluluk olarak hareket ettiğinde kanser hücrelerinin bile parmaklarını ısırttıracak bir yıkıma imza atmakta. Peki bu durum nereden geliyor? İşte fankitin gizli önermesi ise çarpıcı. İblis aslında insanların tanrıya itaatini sağlamakla görevli olarak dünyaya gönderilmiştir ama insanın mayasında olan o şeytansı durum, görmediği, duymadığı bir tanrıya inanmasını zorlaştırmaktadır. İnsan şeytanın üretimidir ve bu üretimi tanrıya beğendirmeye uğraşan ise iblisin ta kendisidir.

 

Buradan bakıldığında, işlenen her günahın suçunu iblise atmak ne şeytansı bir davranıştır ve insan kendi varoluşuna dair olan isyanını, her fırsatta ustası olan iblisi suçlayarak dile getirmenin başka bir yolunu bulmuştur. İnsan hangi çağ olursa olsun kendi zamanından memnun değildir. Çünkü hayat acılı ve çileli bir deneyimdir.

İstilacılar fankitinin yazarı Chaotica, metin altı göndermeleriyle insan varlığına dair bir eleştiride bulunmanın yanı sıra hayli hoş noktalar üzerinden, çeşitli önermeler de sunmuş. Fankit bu haliyle, bilinen şeyliyle bir öykü olarak fanzin raflarında yer alabilecekken Zeynep Yıldırım’ın sihirli dokunuşuyla adeta bir sanat eseri halini almış. Her sayfası kolajlarla bezeli olan fankitte hiç öykü yazmasa bile kendi başına bir şeyler anlatır nitelikte. Yaratılış, endüstri, toplum ve bireyi çağrıştıran görsellerin yer aldığı bu fankiti okumanızı tavsiye ederim.

Şimdilerde bu ikili Saman Köpüğü Fanzin adıyla farklı hayretlere girişmekte ve “şeytansı”  işlerini hayata geçirmekteler. Tabii bu başka bir yazının konusu. Şimdi isterseniz İstilacılar fankitini okumaya koyulun.

Fanzin Yürüyor!

FANKİT: İstilacılar/Chaotica-Zeynep Yıldırım (PDF İNDİR)

Yorum bırakın