Eski Yol, Yeni Başlangıç: Potkal Fanzin Röportajı

 

Yakın zamanda yeni çıkan bir fanzinden bahsetmek istiyorum. Potkal Fanzin. Farklı tasarımı, ince işçilikleri ve yazılarındaki çeşitlilikle, başka diyarlardan önümüze geliyor. Meczup Fanzin içerisinden tekrar toparlanan fanzin, metinlerinde bu coğrafyanın fantastik hikâyelerine de yer veriyor. Dilerseniz bu arkadaşları biraz daha yakından tanıyalım.

 

Merhabalar! Meczup Fanzin’in uzun bir sessizliğinden sonra Potkal Fanzin ismiyle devam edildiği sosyal medya hesapları aracılığıyla bizlere duyuruldu ve sizler geldiniz. Potkal nerede, kimler tarafından çıkmaktadır? Düşünceleri ve fanzin gayreti nedendir? Bize biraz bundan bahseder misiniz?

Aslında bizlerin hikâyesi 2012 yılında başlıyor. Sivas’ta samimi dostluklarla hayat bulan bir dergi: Maliyeti için matbaalarda çalıştığımız, örgü ördüğümüz, ayraç yapıp sattığımız ve bunca şeye rağmen ücretsiz dağıtım sağladığımız bir dergi. 14 buçuk sayının ardından onu yeni bir dergi ve birkaç fanzin takip etti. Ana kadro hep bir arada kalarak Van ili merkez üssü kabul edilerek yeni delilerin de katılımıyla Meczup doğdu 2016 sonlarında. Ve şimdi de Potkal…

Heyecan arayan ve heyecanı birlikteliğinde bulan bir arkadaş grubu bizimkisi. Bir nevi Anadolu’nun tren sesine hasret raylarında yol alan ve sıklıkla mola verip uzun süre ıssızı seyreden bir tren. Mola çok uzarsa yeni bir heyecan için trenin adını değiştiririz nedense. Renkleri, türküleri ve düşünceleri apayrı olan vagonları, birbirini tanır az çok. Kimi vagonların bağı oldukça kuvvetlidir fakat en büyük ortak noktaları lokomotiftir. Lokomotif sahip olduğu bunca güzel dostun tebessümüyle çeker sürükler yeni bir sayıya fanzini. Şuan ki durağımız ise Akdeniz’in bir küçük dağ köyü: Dizgi, baskı ve gönderimler bu köyden yapılıyor.

Fanzinin düşüncesi ve gayreti sadece tebessümdür dersek yalan olmaz. Biz yolda olmayı değil yolda beraber olmayı ve bundan zevk almayı seviyoruz. Her bir sayıda aramıza katılan dostlarımızı da misafir terliğiyle değil, ev sahibi koltuğuna buyur ederek karşılıyoruz. Amaç bir arada olmak, yazmaktan ve onları paylaşmaktan doğan mutluluğu birlikte yaşayabilmek ve içimizden geldiğince saçmalayabilmek.

Meczup Fanzin’in bizi her sayı şaşırtan tasarımları olmuştu. İlk sayı katlamalı, ikinci sayı ise A6 boyutunda, renkli kapaklı bir iş olarak karşımıza çıkmıştı. Sizin ilk sayınızda gördüğüm üzere kareli defter kâğıtlarına yazdırdığınız kapağınızla değişik bir tasarım ortaya koymuşsunuz. Yeni sayılarda yeni tasarım denemeleri düşünüyor musunuz?

Meczup fanzinin adının hakkını verdiğine inanıyoruz ve bu sorunuzla bunu mutlulukla yeniden görüyoruz. Öncelikle ilginiz için teşekkür etmek dileriz. (Meczup üç ve dört ise mektup formatında çıkmıştı. Birçok kapıya ulaşabilmesinin mutluluğunu hayli süre yaşadık.)

Farklılıklar hayatı güzel kılıyor ve heyecanı hep uyanık tutuyor. Bu sebeple yine farklı bir çalışma hazırlama gayretinde olacağımızdan emin olabilirsiniz.

potkalf 2

Bulunduğunuz şehirde fanzin algısı nasıl? Ortaya böylesi bir üretim koyduğunuzda anlatmak ve anlaşılmakta zorlanıyor musunuz? Gelen tepkiler nasıl? Nerelere dağıtım yapıyorsunuz? Bize karşılaştığınız durumlar üzerinden paylaşımda bulunur musunuz? Bu durumu kitle üzerinde aşmak için ne gibi çözüm önerileriniz var?

Şuan bulunduğumuz yerde fanzin konusunda tek dostumuz evdeki yazıcı ve doğadır diyebiliriz. Yazıcı oldukça tepkili bu fanzin işine. En son isyan ederek bozuldu, daha baskı alamıyoruz kendisinden. Dağıtım noktasında ise o sayıda yer alan dostlara, saygı duyduğumuz büyüklerimize, bizlere adreslerini ulaştıran herkese mektup oluyoruz. Bunun dışında Fanzin Apartmanından başka bir güvencemiz yok maalesef. Elektronik dergi formatı ile paylaştığımız ilk sayımız okunma süresi ile bizleri sevindirdi ve dağıtım konusundaki eksikliğimizi bir nebze unutturdu diyebiliriz.

Şu vakte değin fanzin ve dergi heyecanı ile koştuğumuz Sivas ve Van’da ise her şey oldukça güzeldi. Sivas, edebiyat ve sanat gibi amacı olan insanlara aradığı her imkânı sunabilecek bir Anadolu şehri desek abartmış olmayız. Aynı şey Van için de geçerli.

Şu vakte kadar yaşadığımız tek sıkıntı, anlatma zorlandığımız tek şey, amacımızın sadece delilik olduğuydu. İnsanlar illa bir sebep arıyorlar, bir görüşe ait olmamız ve taraf olmamız gerekiyormuş gibi geliyor çoğu kimse için. Çalışmalarımızdan herhangi birisini tamamen okuma ihsanında bulundukları vakit ise tüm sorunlar bitiveriyor.

Meczup’ta Ubeydullah’ın Türk mitlerine dayalı fantastik metinleri ilgi çekiciydi. Aynısını Potkal’da da görüyoruz. Melike Yurttadur’un yazısı da bu türde bir iş. Bu çizgi aynı zamanda çıkan fanzinler içinde farkı bir yerde durmanıza neden olduğunu düşünüyorum. Bu tarz üzerine gitmek veya farklılaştırıp daha farklı yöne evrilmek gibi bir istek var mı?

Meczup’ta Ubeydullah haricinde Zeki Altın belki de ilklerden sayılabilecek fantastik şiirler denedi. İki şiirde devam eden anlatı bir öykü ile üçüncü Meczupta son buldu. Orhan Batu ve Osman Hasdemir de yine şiirleriyle fantastik ögelere ağırlık verdiler. Amacımız farklı olmak değildi aslında, her şey fazla içilen çayın sarhoşluğuyla oldu ve bizlerin nazarında güzel de oldu. Ubeydullah sadece fantastik metinlerde devam edecek Potkalda da. Melike Hanım ev sahibi koltuğuna buyur ettiğimiz misafirlerimizdendi ve umarız aynı heyecanla o ve daha nice dostlar bizlerle devam eder yolculuğuna.

Bir tarz ya da bir yön bizlere göre değil hatta mümkün değil. Hani dedik ya, farklı renklerde, türküleri farklı, düşünceleri farklı bir treniz. Bir vagonda bira sonrası sarhoşlamış kafada küfürler savrulurken diğer bir vagonda dervişimiz hu çekmededir. Lokomotif asla var olmamış diyarların hayalinde iken bir şair Yunan mitlerinde yeni dizesini aramada, diğeri sevdasından dem vurmakta bir diğeri ülküsünün methini düzmektedir. Hele ki trenin bir sultanı vardır: Gönlüne ne düşerse onu yazar. Bir diğeri göklerde uçar da oralardan avlar öyküsünü. Birisi bir mitingden kaçar gelir, bir diğeri mahpus damlarından sözler paylaşır. (Çok mu abarttık sanki kendimizi hali anlatmak dilerken? Saçmalayabildikse doğru dedik demektir.)

Son olarak fanzin olgusunun sizin için ne ifade ettiğini sormak istiyorum. İnternet üzerinden veya basılı olarak hangi fanzinleri takip ediyorsunuz?

Fanzin tam manasıyla özgürlük demek bizler için. Daha fazla kelime harcamaya lüzum görmüyoruz.

Gittiği her şehirde ilk önce sahaflara uğrayıp fanzinleri toplayan bir vagonumuz var. Basılı olarak o ne sunarsa takipteyiz. Ayrıca fanzinlerin en güzel yanı internetten de rahatlıkla erişilebiliyor olması. Sosyal medyada görebildiğimiz her fanzini inceleyip okuma gayretindeyiz. Fakat ulaşamadığımızdan ötürü üzüldüklerimiz yok değil. Malum, köy yerine en yakın ptt bile yarım saatlik köy aracı mesafesinde.

 

Sorularınız ve ilginizden mutluluk duyduk. Çokça teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Yorum bırakın