Faaliyetlerini Eskişehir’de sürdüren ve çevresinde topladığı birlikteliklerle yoluna devam eden Olgun Ruhlar Fanzin ile bir sohbet gerçekleştirdik. Fanzin adına sorularımızı cevaplayan Fevzican Çelik’e teşekkürler.
- Merhaba dostlar, Öncelikle Olgun Ruhlar nasıl ortaya çıktı, bizlere hikayenizden bahseder misiniz?
Merhabalar, tabii ki. Aslında Olgun Ruhlar’dan öncesine gitmek gerek bunu anlatabilmem için. 2016 yazının ortalarına doğru Paskalya Tavşanı’nın (Hayri Saraç) çıkardığı Yere Düşen Travma Fanzin ile beraber çalışmaya başladık. Zamanla fanzin hakkında her şeyi öğrendik. Biraz kendimizi kanıtlamak amacıyla, biraz da kendi tarzımızda işler yapmak amacıyla Olgun Ruhlar Fanzin’i Can Bayar’la beraber çıkarma kararı aldık. Paskalya Tavşanı da sonuna kadar destek verdi, zaten biz Yere Düşen Travma’nın bir organıyız. Bugüne kadar onun bünyesinde çalışmalarımızı sürdürdük, sürdürmeyi de umuyoruz. İsim konusuna gelirsek, benim daha önceden kendi yazılarımı paylaştığım bir Facebook sayfam vardı, onun ismini koyduk. İsim bulmak bazen çok zor olabiliyor bu tarz işlerde, Olgun Ruhlar’ın bir anlamı var, anlamını zaten her okuyan anlayabilir.
- Fanzin Kültürü son yıllarda yeniden yükselişe geçti, gerek edebiyat gerekse müzik adına çok önemli fanzinler çıkmaya başladı ve bunlar içinde en sevilenlerin başında Olgun Ruhlar gelmekte, peki siz nasıl buluyorsunuz tüm bu gelişmeleri ve elbette Olgun Ruhlar’ın bu önemli duruşunu?
Aslında bir yandan sevinirken bir yandan üzülüyoruz. Çünkü biliyorsunuz ki popüler olan her şey ruhunu zamanla kaybetmeye mahkûmdur. Bizim gördüğümüz kadarıyla son yıllarda gittikçe popüler olmaya başladı, bu yüzden sırf popüler diye hiçbir halttan anlamadığı halde fanzin çıkaranları görmeye başladık. Bu bizleri çok üzüyor, ekip olarak fanzin çıkarmak isteyen herkese yardım ediyoruz ama bazı insanlar egolarını kabartmak için hatta kimilerinin sırf sevmediği birisinin fanzinini kötülemek maksadıyla bu işe giriştiğini gördük. Sevmediğimiz yanı bu, yanlış anlaşılmasın bizler fanzinciler çoğalmasın sadece bizler kalalım demiyoruz. Fanzin işini sevenler yapsın, onlar çoğalsın, bu işi severek yapanlar olsun istiyoruz.
Sevilen fanzinlerin arasında olmak gurur verici. Bizleri okuyan ve takip eden herkese teşekkür ederiz. Bu noktaya nasıl geldiğimizi inanın bilmiyoruz, bizler her kesime hitap etmeye çalışıyoruz. Gerek Can’la beraber çizimden, çizgi romandan hoşlanan kesime; gerek Kağan’la beraber şiirden, biraz isyancı duruştan hoşlanan kesime; gerek Gürkan’la beraber aşık ve yazmaya hevesli kesime ve gerekse de benimle beraber biraz depresif biraz da hastalıklı kesime hitap etmeye çalışıyoruz. Kısacası dört koldan okuyucularımıza sarılmaya çalışıyoruz. Olgun Ruhlar’ın duruşu bellidir, bu işi severek yapan herkesin yanındayız. Fakat sırf bazı egoları yüzünden yapanlara ise sonuna kadar karşıyız.
- Yeraltı tüm samimiyeti ve ihtişamı ile çok önemli değerli çalışmalara ev sahipliği yapmakta, Olgun Ruhlar bu anlamda en çok hangi fanzinleri takip etmekte?
Genel olarak İstanbul’da çıkan fanzinleri bu konuda takip etmeye çalışıyoruz. İsim vermek isterdik ama Eskişehir’den daha çok etkinlik yapan fanzinler var İstanbul’da. Hepsinin ismini tutmak gayet zor. Ama tabii ki bu anlamda takip ettiklerimizin başında Fanzin Apartmanı geliyor. O yüzden yaptığınız her şey için sizlere teşekkür ederiz.
- Olgun Ruhlar denince akla ilk gelen 3 şey size göre neler olmalı?
Samimiyet, özgürlük ve olgun olmak. Çünkü bizler okuyuculara hitap ederken onlara okuyucu, yani dışarıdan birisi gibi bakmıyoruz. Onun yerine yakın bir dostumuzmuş gibi konuşuyor, elimizden geldiğince şakalaşmaya çalışıyoruz. Özgürlük ise yazmak, çizmek ya da daha farklı işler yapabildiğini gösteren herkesi konuk almaya çalışmamız. Din ve siyaseti saymazsak özgürlükte bir kısıtlamamız yok. Herkes bütün düşüncelerini, görüşlerini, işlerini Olgun Ruhlar’da dilediği kadar anlatıp gösterebilir. Olgun olmak konusu ise boş olmamak, bir görüşe bir hayal dünyasına sahip olmak. İnsanların ne yaptığını, nasıl yaşadığına değil de nasıl bir kişiliğe sahip olduklarına bakmak. Bizler böyle yapıyoruz, bizler böyle insanlarız ve Olgun Ruhlar denince akla gelen şeyler bizlere göre bu olmalı.
- Olgun Ruhlar çok sevilen bir çalışma, genel olarak aldığınız yorumlar nasıl?
Bazı dönemler, hatta genellikle pek fazla yorum alamıyoruz maalesef. Bu yüzden bazen sitem ediyoruz ama bu hiç yorum almadığımız anlamına gelmiyor. Bu işle ilgilenen ya da çevremizdeki okurlarımız fanzinin hep depresif tarafını görüyor. Kendi adıma konuşmak gerekirse bu beni sevindiriyor çünkü depresif olmak bana göre hayata gerçekçi bakmaktır. Fakat insanlar bu tarz yazıları okuyunca sanıyorlar ki her gün ekmek arası jilet yiyoruz, her gün kendimizi darağaçlarında sallandırıyoruz. Böyle bir şey yok, bizler gayet neşeli ve enerjili insanlarız. Eğer bütün sayılarımızı incelerlerse masallardan filmlere kendi tarzımızda komik bir şekilde baktığımızı da göreceklerdir. Aslında biz bu olaya ekip olarak Paskalya Tavşanı etkisi diyoruz, okuyanlar bilir kendisi birçok edebiyatçıdan sert bir dille yazar. Sanırım insanlar onun etkisinde kalıyor ki bizlere depresif olduğumuzu söylüyorlar. Tekrar diyorum, depresif değiliz sizler bunu görmek istiyorsunuz sadece.
- Bildiğimiz kadarıyla etkinlikler de düzenliyorsunuz, nasıl geçiyor etkinlikler ve biraz da yaptığınız etkinliklerden bizlere bahseder misiniz?
Olgun Ruhlar olarak pek fazla etkinlik yaptığımız söylenemez, sadece geçtiğimiz günlerde 1. yıl buluşması düzenledik. Bizler de okul hayatlarımızdan dolayı pek fazla ilgilenemeyince katılım az oldu haliyle. Fakat Paskalya Tavşanı ile Yere Düşen Travma adı altında birçok kere fanzin buluşmaları yaptık, biliyorsunuz ki biz onun ekibiyiz. Bu etkinliklere hem bizim okurlarımız hem Yere Düşen Travma hem de diğer fanzin okuyucuları ilgi gösteriyor. Genel olarak etkinlikler katılımı yüksek, Eskişehir’de fanzin hakkında neler yapabileceğimizi konuştuğumuz güzel sohbetler eşliğinde geçiyor.
- Daha çok çizim ve espritüel hikayelere önem veriyorsunuz ama içinde depresif tarzda yazılar da yer alıyor , bu çalışmaları seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Aslında depresifliğimizi boyuyoruz. Şaka bir yana, daha çok çizim ve espritüel hikayelere ağırlık vermemizin sebebi farklı olmaya çalışmak. Çünkü insanlar depresif bir yazı okuduktan sonra bir diğer sayfada “Pamuk Prensesi yedi cüceler” adlı masalı görüyor, gayet komik ve farklı bir bakış açısıyla anlattığımız masalda belki de az önce hissettikleri duygunun tam tersi duygular hissedebiliyorlar. Bu okuyuculara farklı geliyor ve bizim yapmak istediğimizi anladıklarını düşünüyorum. İnsan nasıl bir ruh haline bürünmek isterse ona bürünür, biz aslında tamamen bunu anlatmak adına işlerimizi seçiyor ve düzenliyoruz. Atıyorum bu ay çok fazla depresiflik mi birikti, bir sonraki aya atıyoruz ya da bu ay hiç espritüel ya da çizim bulunmuyor mu elimizde, bekliyoruz. Tabii ayın son gününe kadar. Son olarak bugüne kadar garip bir şekilde her şeyi eşit tutabildik. En azından biz böyle düşünüyoruz.
- Yaklaşık 1 yıldır yayın yapıyorsunuz ve sıkı takipçileriniz var, Olgun Ruhlar olarak planlarınız neler, yani bizi bu isimde başka sürprizler de bekliyor olabilir mi?
Evet, yaklaşık bir yıldır takipçilerimizden kopmamaya çalışıyoruz. Sırf sıkı takipçilerimiz için. Olgun Ruhlar olarak daha fazla aktif olma çabamız var, yani 1. yıla özel ek olarak 2 fankit çıkardık, Biri “Lavi” Can’ın çıkardığı fankit. Güzel bir hikaye, tamamen çizgi roman sevenlere hitap ediyor. Diğeri ise Kağan’ın çıkardığı “Yüz Derlemesi”, kendi çizimlerini koyduğu bir fankit. Gürkan’la bana ise at koşturmak için Olgun Ruhlar kaldı. Sadece 1. yıla özel olarak bunları hazırladık, ama bu bir başlangıç artık belirli aralıklarla bu tarz farklı fankitler çıkarmayı düşünüyoruz. Bizim deyimimizle fanzin polenlerini önümüzdeki günlerde daha fazla etrafa saçmayı planlıyoruz.
- Az önce de bahsetmiştik, çok başarılı fanzinler var, sizler en çok hangi fanzinleri takip ediyorsunuz?
Doğruyu söylemek gerekirse pek fazla takip edebildiğimiz söylenemez. Okul hayatımız ve özel hayatımızdan dolayı takip etmekte zorlanıyoruz. Fakat bu hiç takip etmediğimiz anlamına gelmiyor, Mars’ı severek takip ediyoruz, bir diğeri ise her ne kadar absürt yönlendirmeleri olsa da Yanlış Yönlendirmeler. Buradan diğer fanzinleri sevmiyoruz ya da başarısız diyoruz gibi bir algı oluşmasın lütfen, biliyorsunuz ki Eskişehir’e gelen birçok fanzinin dağıtımını üstleniyoruz. Haliyle hepsini okuyup inceliyoruz, her biri birbirinden başarılı ve farklı. Söylediğimiz iki fanzinin dışında diğerleri bizlere geldikçe takip edebiliyoruz. Uzun lafın kısası Eskişehir’e gelen bütün fanzinleri takip ediyoruz.
- Sizin için Fanzin nasıl tanımlanmakta kısaca?
Özgürlük olarak. Her ne kadar karşı olduğumuz iki mesele olsa da fanzin özgürlük olarak tanımlanmalı. Çünkü herkesin ulaşabileceği, okuyabileceği, katılabileceği bir şey fanzin. Yani fanzinle beraber kimsenin susmasına ya da kendini göstermemesine gerek yok. Bakınız ben lisede okuyan birisiyim, hem de meslek lisesi. Ben de yaşıtlarım gibi susmayı, kafamdakileri anlatmamayı tercih edebilirdim. Ama ne mutlu bana ki fanzinle tanıştım, fanzin hem benim için hem de Olgun Ruhlar ekibi için özgürlük oldu.
- Fanzin Apartmanı olarak sorularımızı cevapladığınız için size çok teşekkür ediyoruz, son olarak dostlara neler söylemek istersiniz?
Rica ederim, asıl siz bizimle bu değerli röportajı yaptığınız için teşekkür ederiz. Son olmadan önce öncelikle şunu belirmek istiyorum, sevgili ekip arkadaşlarıma bana söz hakkı verdikleri için teşekkür ederim. Son olarak buradan bizlere bu işi öğreten, bu günlere gelmemizi sağlayan, hep arkamızda duran Paskalya Tavşanı’na, bizlere destek veren siz değerli Fanzin Apartmanı’na, yaptığı işlerle bu fanzin kültürünün oluşmasında destek sağlayan bütün fanzincinlere ve bütün okuyucularımıza teşekkür ederiz. Hepiniz kendinize iyi bakın. Gerçekten bu sefer son olarak, biz de gördükleriniz sizin görmek istediklerinizdir.