“İllegal bir vaziyet, illegal bir metafordur”
İstanbul’da bir fankite rastladık. Adı Lento. Kolaj üstü yazıları, iç döngüsel metinleriyle son derece tekil bir duruş olan bu fankiti Bendis Theodorakis ismiyle çıkmış. Bir tema bütünlüğü olmadan, salt kendi akışında giden, yer yer sertleşen, bir itiraz noktasında duran bu satırları okumanızı tavsiye ederim. Fazla lafı uzatmadan merak ettiğim birkaç noktayı kendisine sormak istiyorum.
Lento nasıl ortaya çıktı, ne şartlarda bir araya geldi? Bize biraz kendinden bahseder misin?
Alt kültür her zaman beni büyüleyen bir şeydi ve bir şeyler üretmeliyim güdüsü de hep benimleydi. Bu sebeple, hiçbir kısıtlamaya tabii tutulmadığım, kendimi özgürce ve tüm içtenliğimle ifade edebileceğim bir alana ihtiyaç duyuyordum. Ve bir gün ‘’fankit’’ kelimesine rastladım Fanzin Apartmanı’nda. Biraz önce bahsettiğim o güdü nüksetti ve fankitin istediğim özgür alanı bana rahatlıkla sağlayabileceğini düşündüm ve ortaya Lento çıktı. 30 adet baskı yaptım ve dağıtımı Kadıköy ile sınırladım. Benim nihai amacım, kendime kesin çizgiler koymadan, içimden geldiği gibi, çok fazla kitleye ulaşması ve benzer kaygılardan tamamen uzakta bir şeyler yapmaktı. Lento, matematiksel mantığın barınmadığı ve belki de bir imgeden fazlası olmayan epizodlardan oluşuyor. ‘’Bir itiraz noktasında duran bu satırlar’’ tabirini kullanmışsınız Lento için. Evet, Lento –küçük çaplı da olsa- bir nevi benim isyanım.
Başka fanzin veya dergilere yazı gönderip metinlerini oralarda da yayınlatabilecekken bir fankit çıkartarak elini uhu, makas ve fotokopici didişmesine bulaştırdın. Buradan devam edersek, bize biraz düşüncelerinden bahseder misin?
Aslında bir dergiye metinlerimi göndermiştim. ‘’Garip olmuş. ‘’ dediler ve yayımlamadılar. Belki de bu yüzden fankit çıkarmayı seçmişimdir çünkü ne istiyorsam onu söylemek istiyordum. Keza kendi sözümüze ve içimizde var olan estetik eğilimlere güven duymamız gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca uhu, makas ve fotokopici üçlemesi didişmeden ziyade, keyif ve ilham veren bir uğraş oldu benim için. Yazıyorsun, tasarımını yapıyorsun ve fotokopiyle çoğaltıp dağıtımını yapıyorsun. Böylece tüm sürece tanık oluyorsun. Bu olayın güzel bir ruhu var ve bu bir zaman sonra tutkuya dönüşüyor.
“Bu bir fankittir” dediğine göre aynı zamanda çıkan işleri takip ediyorsun diye düşünüyorum. Beğendiğin, takip ettiğin fanzinlerden ve fanzin toplamına dair olan görüşlerini paylaşır mısın?
Çoğu fanzini elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. Ve gördüğüm şey, fanzinlerin söyleyecek sözü hep var ve var olmaya da devam ediyor. Sergiler, raflar, festivaller düzenleniyor ve Fanzin Apartmanı çok değerli işler yapıyor. Hatta George Washington Üniversitesinde Türkiye’deki fanzinler üzerine bir sunum gerçekleşmiş. Bence, fanzin gerçekten de yürüyor!
Son olarak, Bendis veya başka bir mahlas ile yeni fankitlerini okuyabilecek miyiz? İleriye dair neler yapmayı düşünüyorsun?
Fanzinciler arasındaki dirsek temasının, yeni fankitler yayımlamam konusunda bana gerekli motivasyonu sağladığını söyleyebilirim şüphesiz. Söyleyecek bir sözüm oldukça bunları fankitler aracılığıyla aktarmak ve daha iyi işlerle fankit hareketine katkı sağlamak istiyorum. Zaten şu an üzerinde çalıştığım bir fankit var. Biraz önce de bahsettiğim gibi, bu gerçekten bir tutku oldu benim için. Çünkü fankit birçok şeyin tezahürü. İnadın, başkaldırının ve kendi başınalığın.