Merhabalar, Alien Planet hakkında biraz bilgi almak isteriz, sizleri biraz tanıyalım?
Selamlar. Alien Planet, yayın hayatına 2001 yılında “Eternity Magazine” ismiyle başladı. 2003 yılında yine aynı isimle ikinci sayı çıktıktan sonra 2005 yılında çıkan üçüncü sayı ile dergi ismi “Alien Planet” olarak değişti. Zira Eternity Magazine isminde tüm dünyada pek çok dergi vardı ve bu da karışıklık yaratıyordu. Tarz olarak yabancı-yerli metal gruplarıyla yapılan röportajların yanı sıra albüm kritikleri ve farklı tarzlarda yazılarla içeriğin oluştuğu bir metal fanzin formatındaydı ve hep fotokopiydi 🙂 Opera IX, Opeth, Novembre,Cenotaph, Summoning, Cirith Gorgor, Deeds Of Flesh gibi pek çok grup dergide röportajlarıyla yer almışlardı.
Alien Planet 12 yıl bir ara verdi ve şimdi mükemmel bir şekilde geri döndü sahalara, neden 12 yıl bir ara oldu?
Aranın bir kaç sebebi var. İlki, ilk 3 sayı beklediğim ilgiyi görmemesi ve okuyucudan olumlu-olumsuz bir geri dönüşün olmaması bende hayal kırıklığı yaratmıştı. Yeni sayı için hiç motive olamamıştım. Diğer sebep ise 2004 yılında üniversiteyi bitirip öğretmenliğe başlayınca otomatikman çevrem çok değişti ve o eski rock-metal camiasından kimse kalmadı hayatımda. Akabinde, genellikle taşrada ve doğuda uzun yıllar görev yapmam sebebiyle dergi kafasından çok uzaklaşmıştım. Sonra da evlilik, çoluk-çocuk derken dergi de kaldı tabi 🙂
Yeni sayınız oldukça iddialı, içinde birçok önemli isim var ve bir çok değerli yazı , bunları kısaca bizimle paylaşır mısınız?
Teşekkür ederim. Yeni sayı fena olmadı:) Üçüncü sayıda bıraktığım formattan devam ediyorum. Dergide In The Woods, Diabolizer, Cytotoxin, Wilderun, Acrosome, Dishearten, Anelepsy, Axxen Conners, Khazaddum, Atlas Pain, Wrath of Echoes, Psychotic ve Outdll röportajları, pek çok albüm-ep-demo kritiği, fanzin tanıtımları E.A.Poe biyografisi, Norveç Black Metali Belgeselleri yazısı, Önder Kosbatar’ın Antalya Kaleiçi ve 90lar ile ilgili harika bir yazısı vs. mevcut. A4 formatında, 28 sayfa, fotokopi. Bu sayıya özel olarak da ücretsiz 🙂 Genellikle ismi çok bilinen gruplardan ziyade insanların dergi sayesinde keşfedip yeni tatlar alabilecekleri tipte grupları tanıtmayı uygun buldum. Bu sebeple evet çok önemli gruplar var ama pek tanıdık grup yok.
Heavy Metal fanzinciliği Laneth’den Şebek’e Deli Kasap’tan İskelet’e, Kanlı Teneke ve Takas Pazarı’na kadar süren güzel bir yolculukla ilerliyor, sizde bu yolculuğun en özel olanlarından Alien Planet’in yaratıcısı olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
90lı yılların ortalarından beri metal fanzinleri takip etmeye çalışıyorum. Hatırı sayılır da bir metal fanzini koleksiyonum vardır. Ve özellikle internetin olmadığı ya da günümüzdeki kadar kolay ulaşılamadığı zamanlarda yeni gruplar keşfetmenin yegane yolu metal fanzinler ve dergileriydi. Bu bakımdan benim için çok önemlidirler. Türkiye’de vakti zamanında o kadar çok güzel fanzin çıktı ki; gerçekten büyük bir çoğunluğunu çok özlüyorum. Saydıklarına ek olarak Enred, Sonic Splendour, Tenebrarum, Holysin, Woeful Cry, I Feel Like Nick Cave vs. pek çok güzelliği de bu listeye ekleyebilirim.
Alien Planet 12 yıl bir ara verdi ve bomba gibi bir sayıyla geri döndü, bundan sonraki yolculuk nasıl devam edecek?
Bundan sonrası için çok uzun vadede planlarım yok. Yıllar sonra gaza gelip yeni sayıyı çıkardım. Bu gazın bir sonraki sayıya da yeteceğini düşünüyorum 🙂 Zira ocak-şubat gibi yeni sayı çıkacak. Hatta elimde hazır materyaller ve fikirler var. Daha kolay olacak o sayı benim için. Sonrasında ise planım 4 ya da 6 ayda bir yeni sayı. Yine aynı formatta fotokopi fanzin olarak devam etmeyi düşünüyorum. Ancak zaman ve şartlar da ne getirir bilemem. Açıkçası benim gibi tek kişi olarak fanzini çıkarıyorsan iş hem zorlaşıyor hem de devam etmek için motivasyona ihtiyaç oluyor. Bakalım artık 🙂
Ülkemizdeki Heavy Metal gruplarını ve metal camiasını nasıl buluyorsunuz?
“Metal grupları” kısmını çok iyi buluyorum. Son 10 yılda özellikle Ankara ve Kadıköy metal sahneleri inanılmaz bir gelişim içerisinde, harika gruplar ve müzisyenler çıktı. Gerek müzisyenlerin artık daha bilinçli olarak ne yapmak istediklerini biliyor oluşları gerekse kayıt teknolojilerinin artık basit ekipmanlarla bile evlere kadar girmesi ortaya gerçekten iyi işlerin çıkmasına sebebiyet verdi. Cenotaph, Carnophage, The Sarcophagus, Persecutory, Suicide, Dishearten, Hellsodomy, Decaying Purity, Sarinvomit, Thrashfire, Engulfed, Acrosome, Diabolizer, Axxen Conners, Zifir, Ohol Yeg vs daha pek çok metal grubu son dönemde harika işler yaptılar. Görünüşe göre daha iyilerini de yapmaya devam edecekler. Ancak ülkedeki metal potansiyeli oluşturan diğer noktalarda ciddi sıkıntılar var. Bunlardan ilki, metal dinleyen kitlenin piyasaya, gruplara yeterince sahip çıkmaması. Bizdeki kitle tatlı su metalcisi ağırlıklı bir kitle malum. Gruplarına, fanzinlerine, şirketlerine sahip çıkmaz, yerli ürünlere para vermek yerine internetten indirme ya da okuma taraftarıdır. Sahip çıkılmayınca dergiler ve şirketler de kapanır gider.Vs.. vs.. Söylenecek şey çok aslında :).
Fanzin Kültürü son yıllarda yeniden bir hareketlenme yaşıyor. Hem Edebiyat hem de müzik adına birçok fanzin çıkmaya başladı. Genel olarak bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok olumlu buluyorum. Zira metal fanzinler dışında kültür-edebiyat veya farklı içeriklerdeki fanzinleri de mümkün mertebe takip etmeye çalışıyorum. Fanzinler bir kere tam anlamıyla özgür düşüncenin ürünü eserler. Yazılar, kolajlar ya da görseller hazırlanırken “aman editör yayınlar mı?”, “aman birilerini kızdırır mıyız?” vs. kaygılar güdülmediğinden özgür düşünme ve hareket etme durumu söz konusu olduğu için enfes eserlerle karşılaşmanız çok olası. Bu sürprizler de insanın nefesini kesebiliyor bazen. Son zamanlarda mantar gibi türeyen popüler kültür-popüler edebiyat dergilerinde fanzin okurkenki samimiyet ve sürprizlerin zerresine bile rastlamıyorum. Bir de malum son yıllarda gerek medyanın tekelleşmesinin had safhaya ulaşması gerekse ülkedeki baskıların artması bu tür yeraltı oluşumlarının artmasını tetikledi. Baskının olduğu yerde tepki de oluyor. Bu, insan doğasının bir parçası. Bu bakımdan da fanzinler önemli bir kitlenin tepkisi oluyor. Son dönemde …Sıvadık Fanzin, Kalemderhane, Mevzular Derin, Cosmic Zion Zine gibi fanzinleri beğenerek takip ediyorum.
Alien Planet’i 3 kelime’de tanımlamanızı istesek, bunlar neler olur?
Metal, Underground, Fotokopi üçlüsü sanırım tanımlayıcı olur.
Alien Planet yılları ardında bırakmış bir oluşum ve doğal olarak geri dönüşüyle de bizleri çok sevindirdi. Bu dönüşü sürpriz etkinliklerle kutlayacak mı?
İstanbul dışında çıkan ve tek kişi tarafından kotarılan bir fotokopi fanzin olduğundan dolayı dergi dışında bir ekstra durumun olmasına pek imkan yok maalesef. Odak noktam derginin yeni sayıları ve (en zoru da) derginin mümkün mertebe daha çok kişiye ulaşması.
Sorularımızı cevapladığınız için çok teşekkür ediyor, sizi büyük bir heyecanla takip edeceğimizi ve başarılarınızın devamını diliyoruz. Son olarak bu satırları okuyan dostlarımıza neler söylemek istersiniz?
Ben de desteğiniz için çok teşekkür ediyorum. Fanzin Apartmanını büyük bir zevkle takip ediyorum. Fanzin sever herkesin de takip etmesini öneriyorum. Alien Planet’i edinmek isteyenler bana derginin facebook ya da instagram hesabından ulaşabilirler. Sadece kargo karşılığında yollayabilirim. Tüm fanzin severlere selam olsun…. Kendinize iyi bakın.