Yanacaksam Kendim İçin Yanarım

 

İnat itici bir güçtür. Yere Düşen Travma Fanzin, Paskalya Tavşanı tarafından çıkartılan ısrarlı fanzinlerden biri. İyi kalemlere yer vermeye özen gösteren, görselleriyle ilgi uyandıran fanzin hakkında Paskalya Tavşanı ile biraz sohbet ettik.

 

Fanzin çıkmadan önce de yazdığını biliyorum, merak ettiğim seni yazmaya iten dürtü…

Öncelikle herkese selamlar. Yazmaya ilk başlarda kendimi anlatmak için başladım. Konuşarak kendimi fazla ifade edemedim en azından yazarak kendi kendime döküleyim dedim. Bir süre sonra yazılarımı takip eden bazı insanlar ortaya çıkmaya başladı. Bu bana yalnız olmadığım hissini verdi. Bende yazılarımda daha da şiddetlenerek o insanlara tercüman olmaya çalıştım.

Fanzin çıkarmanın zorluklarını az çok hepimiz biliyoruz. Sen ne gibi sorunlarla karşılaşıyorsun?

İki sıkıntı var benim için. Birincisi, her fanzin grubunun başına bela olan maddiyat. Birçok kişi fanzini talep ediyor fakat dediğim gibi maddiyattan ötürü bu talepleri karşılamak zor oluyor. Şimdi fanzin söz konusu olduğu için sponsor konusuna da sıcak bakmıyorum ama Kedd Coffe sahibi Mustafa abi her ne kadar beni sevmese de yaptığımız işi takdir ettiğini belirtip her ay cüzi bir miktar yardımda bulunuyor, sağolsun. Diğer sıkıntı ise fanzinde bildiğin gibi bir çok yazar abim, kardeşim, dostum yazılarıyla yanımızda oluyor. Ben de her ay mümkün olduğunca yazılarını sevdiğim yazar arkadaşa mesajlar atıyorum yazı göndermeleri için. Sağolsun bir çoğu olumlu dönüyor fakat bazıları mesajları görüp umursamıyor. Sözde hepsi toplumun içinden fanzinden biri ve bu yönde demeçler veriyorlar fakat mesajları cevaplamakta bile güçlük çekiyorlar. Ben hep şey derim, yeni bir yazı olması zorunlu değil kitabından bir şiir ve ya yazı da olabilir. Amaç seni aramızda görmek. Ama bunu ya anlatamıyorum ya da anlaşılmıyorum. Neyse…

paskalya-tavşanı-yere-düşen-travma

 

Yere Düşen Travma’nın kuşkusuz bir ruhu var. Buradan bakıldığında metinlere yer verirken kıstas aldığın noktalar nelerdir?

Benim için yazıların en büyük özelliği okunmak için değil bir şeyleri anlatmak için yazılması. Yazan insanın sinirini, öfkesini yazıda görmek isterim. Onun dışında sırf insanlar okusun diye yazanlar biraz sinirimi bozuyor.

 

Son zamanlarda fanzinlerin varlık meselesinden ziyade dergileşmesini daha fazla tartışır olduk. Dergi/Fanzin ayrımındaki düşüncelerini merak ediyorum. Mesela Yere Düşen Travma günün birinde karşımıza dergi olarak çıkar mı?

Şimdi dergi bildiğin yasal bir şey ve içinde yasa olan her şey bende nefes darlığına yol açıyor. O yüzden fanzin olarak kalacağız. Böyle mutluyuz. Dergi ve fanzin arasında ki farka gelince dergi bana çok resmi geliyor. Yok editör yok grafiker falan… Bana ters öyle şeyler. Ben yazıları çıkarıp kesip A5 e yapıştırıp Can’a (derginin çizeri) veriyorum o da haftaya çizimi bitirip baskıya giriyoruz. Hem daha doğal hem daha eğlenceli bu fanzin işi. Fanzinleri sevin canlar.

 

Bazen “Ya ne güzel kendim yazıp kendim basıyordum. Tek kişi iyiydi.” dediğin oluyor mu? Ne de olsa 4. Sayıya kadar Yere Düşen Travma bu böyle gitti.

Çok nadir oluyor ama şu an ki ekibimi seviyorum. Can çizimleri ile Fevzi Can muhabbeti ve yaptığı ayak işleri ile bir sorunmluluk sahibi olduklarını hissettiriyor ve buna ayrı bir heves veriyor. Ayrıca konuk yazar arkadaşlar ile bir arada olmak da ayrıca keyifli…

 

Fanzinden ayrı olarak, intihar imgesi senin metinlerinde oldukça güçlü. Son kitabında da bu işleyiş oldukça hâkim. Biraz bundan bahsetsek… Senin için dünya neden bu derece vazgeçilebilir?

Moruk ben (genel olarak) insanları sevmiyorum. Bu yüzden bu kadar intihara meyilim var. Kendi psikolojik rahatsızlığımdan ötürü fazla insan arasına karışamıyorum, boğuluyorum. İntihar da zaten bana göre bir kaçış değil baş kaldırıdır. Şunu demek “benim canımı siz yakamazsınız hayat benim hayatım yanacaksam kendim için yanarım” Bu yüzden intihar haberlerini hep dikkatli okurum. İntihar eden yazarlarımıza ve şairlerimize ayrı bir saygım var. Kıskanıyorum onları. Benim beceremediğim bir şeyi becerdiler.

paskalya-tavşanı

 

Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?

Böyle efsanevi sorularla beni baş başa bıraktığınız için gerçekten çok teşekkür ederim. Kendimi yansıtabildiğim nadir sorulardı elinize sağlık. Yeni yazılarım ile sizlere intiharı ve acıyı daha çok yansıtmaya devam edeceğim. Bugüne kadar fanzinde yanımda olan arkadaşlara ve Kedd Coffee sahibi Mustafa abiye desteği için çok teşekkür ederim. Klasik cümlem ile bitirmek istiyorum. Hepinizi seviyorum sen hariç.

Yorum bırakın