Yerli Bilimkurgu Yükseliyor Röportajı-Parantez İçi Fanzin 5

 

Parantez İçi Fanzin 5. sayısında Yerli Bilimkurgu Yükseliyor ile güzel bir röportaja imza atmış. Özellikle dünya çapında bilimkurgu yeniden popülerleşirken ülke çapında da yerli bilimkurgu şahlanıyor. Bir çok yeni eser ortaya çıkarken bunları okuyacak insanlara ulaştırmak önemli bir durum. Yerli bilimkurgu yıllardır hakettiği yeri ararken geçen sene kurulan YERLİ BİLİMKURGU YÜKSELİYOR grubu bu duruma katkı sağlamakta. Yapılan bu röportaj verilen emeğin yansımasıdır.

Keyifli okumalar! 

Öncelikle selamlar yerli bilim kurgu yükseliyor nasıl kuruldu? Biraz kuruluş hikayenizi anlatır mısınız?

Yerli Bilimkurgu Yükseliyor, tamamen yerli bilimkurguya olan açlıktan kuruldu. Etrafımızda çokça bilimkurgu sayfası ve platformu vardı fakat yerli bilimkurguya yeteri kadar yer verilmiyordu. Bunun eksiklik olduğunu fark ettiğimizde sayfanın oluşumu için kolları sıvadık. Genel olarak bilimkurgu için malzeme hep vardır ve oldukça boldur. Yerli bilimkurgu da sessiz sedasız bir atak içerisindeydi fakat yeterli derecede sesini duyuramıyordu. Biz sayfayı oluşturduğumuz sıralarda yerli bilimkurgu ile ilgili bir sayfa vardı bu grubun üyesiydim ama çok az paylaşım yapılıyordu ve türe gösterilen özen yeterli değildi. Bir süre sonra durma noktasına gelindiğinde, diğer bir bilimkurgu sevdalısı olan Hasan Önal ile grubu oluşturmaya karar verdik –hem de çok hızlı bir şekilde-. Kurma aşamasından önce biraz tedirgindik. Sizin de bildiğiniz gibi yerli bilimkurgu hakkında paylaşım yapabileceğiniz çok fazla done yoktu. Grup üyeleri paylaşımı bol, üzerinde konuşabilecekleri konular paylaşılan ve hareketli gruplarda olmayı tercih ederler. Tabii ki içinde bilimkurgu da geçiyorsa beklentileri de biraz daha artar. Bunları nasıl yapacağımızı düşünürken bir yandan da bilimkurgu sevdalısı arkadaşları bulmaya odaklandık. Farklı düşünceler, farklı zihinler ve gerçekten türe gönül vermiş olmaları elzemdi. Çok kısa bir süre içerisinde yönetimi oluşturan arkadaşlarımızı bulduk. Aslında çok da zorlandık diyemem. Onlar da sanki bu oluşumu bekliyorlarmış gibiydiler ve çok kısa bir süre içerisinde çekirdek yönetici kadrosu oluşuverdi.

 

Türkiye’de alt kültürler ile ilgilenmek oldukça büyük bir problem. (Fanzin, bilim kurgu, fantastik, frp, minyatür vb. ) Yıllarca bu tür kültürler iyi bir platform oluşturamadığı için kaybedilen bir şeyler oldu. Fakat son zamanlarda bunun değiştiği bariz biçimde görülüyor. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Bugün farklı olan ne?

Ülkemizdeki eğitim kalitesi ve yaşam standartları, bu türlere yaklaşım açısından en önemli etken. Bizde, bu türlere karşı farklı bir yaklaşım var. Bunu, ürettiğimiz bilimkurgu filmlerine ve bilime olan bakışımızda rahatlıkla görebiliriz. Bu filmler ve bilime olan mesafemiz, neredeyse, bu sorunun cevabı niteliğindedir. Öncelikle, yapamadığımız şeylerle dalga geçmek gibi bir özelliğimiz var. Bunun en büyük sebebi, bilimkurguya “boş işler” gözüyle bakmamız ve önemini göz ardı etmemizdir. Son zamanlarda olan ise, insanların artık, dünyada hızla gelişen ve değişen teknolojilere seyirci kalmak istememeleridir. Başka ülkelerin geliştirdiği teknolojilere, uzaya açılma ataklarını izleyerek vakit öldürmekten artık sıkıldık. Bilimkurgu, kendi içindeki kurgularını oluştururken aslında, bilimi de geliştirir. Hayal edebilmek bu işin önemli kısmıdır. Daha fazla hayal etmemiz gerekiyor.

 

YKBY neler yapıyor? Biraz bahseder misiniz?

YBKY çok şey yapıyor. Bu türe gönül vermiş insanların eserlerini önemsiyor ve onların görünür olmalarını sağlamak için elinden geleni yapıyor. Pek çok örneğini ezbere bildiğimiz yabancı eserler gibi yerli eserlerin de bilinmesi için çaba sarf ediyor. Kısa öykü yarışmaları yaparak insanların daha çok yazmalarını teşvik ediyor. Bu yarışmada kural bin kelime ile sınırlı. Konuları üyeler anketle belirliyor ve bir ay yazma süreleri oluyor. Sınırlı sayıda kelime ile öykü yazmanın önemi çok büyük. En uygun kelimelerle hikaye yazmaya çalışmak ve bununla birlikte kurguyu en ekonomik şekilde okuyucuya anlatmaya çalışmak, yazar için oldukça geliştirici bir görev üstleniyor. Emin olun çok yakın zamanda çok iyi bilimkurgu eserleri bizlerle olacak. Yarışmaları takip ederseniz ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız.

YBKY, Bilimkurgu Öykü Seçkisi 2018’i, şimdilik dijital olarak yayınlanan fakat kısa bir süre sonra baskıya girecek Türkiye’nin en çok katılımlı seçkisine imza attı. 55 yazar ve 59 öyküden oluşan bu seçki böylelikle bir ilki gerçekleştirmiş oldu. Birbirinden güzel hikayelerle dopdolu bir bilimkurgu seçkimiz var artık. Seçkiye öyküleriyle katılanların listesini okumak bile ayrı bir keyif.

Selma MİNE – 9N-CBler

Müfit ÖZDEŞ – Gazi Bilal Faciası

Özlem KURDOĞLU – Sancılı Uyanış

Haldun AYDINGÜN – Kavaladan Bakınca Rodop Dağları Görülür

Orkun UÇAR – Koleksiyoncu

Tevfik UYAR – Seksen İki Buçuk Metrekare

Gurur ASİ – Pek Tadım Yok Bugün

Aşkın GÜNGÖR – Baba, Savaş Ne Demek?

Kemal Mükremin BARUT – Derdora Me

Zübeyir TOKGÖZ – Keşif

Murat K. BEŞİROĞLU – On Sekiz

Şükrü SOYDAŞ – Qualia

Sercan LEYLEK – Rakı Masası

Ş. Yüksel YILMAZ – Hasatçılar

Kubilayhan YALÇIN – Robofobik: Tekno- Seksüel Bir Aşk Hikâyesi

YBKY, YERLİ BİLİMKURGU YÜKSELİYOR DERGİSİ’ni çıkarıyor. Mart ayında on birinci sayısını yayınlayacağımız dergimiz, Kayıp Rıhtım platformunun düzenlediği ankette “Yılın En İyi e-Dergisi” oldu. Bunun, bizi ne denli mutlu ettiğini tarif etmek güç. Çünkü, bütün bu anlattığımız şeyleri gönüllü yapıyoruz. Bize, kitaplarını tanıttığımız için ne kadar para ödemeliyiz diye soru soranlar bile olabiliyor. Selma Mine, Hasan Önal, Esra Uysal, Burak Fedakar, Arda Tipi, İsmail Şahin, Seyhan Yıldız Yıldırım, Ekin Ertarakçı, Ender Gökçimen… kocaman yürekleri olan bu güzel insanlar, her ay, dergimizin daha iyi olması için çaba sarf ediyorlar.

www.yerlibilimkurguyukseliyor.com adresinde yerli bilimkurgu eserlerimizi tanıtıyor, yıllara göre arşivliyoruz. Henüz on ayımız olmasına rağmen epey zengin bir arşiv oluşturduğumuzu düşünüyoruz. Zamanla, türün meraklılarının başvuracağı çok geniş bir arşivimiz olacak. Bunun yanında, sitemizde öykü yarışmasına katılanların öykülerine de ulaşmak mümkün.

YBKY’un yaptığı daha pek çok şey var. “Dahasını” sayfamızı beğenip ve grubumuza katıldığınızda gözlemleyebilirsiniz.

 

Bilim kurgu hikayelerinin bilimin önünde yürüdüğünü söyleyebilir miyiz?

Bilimkurgu hikayeleri veya öykülerinin bilimin önünde yürümesi zaten şart. Yürüyemez ise biz buna bilimkurgu diyemeyiz. Bilimkurgu, bir nevi bilimin kılavuz kaptanlığını yapar. Bilimin o hayali dehlizlerine, bilimkurgu kaptanının, gemisinin yelkenlerini doğru rüzgarı yakalaması ile olur.

 

Yerli bilim kurgu ve genel olarak bilim kurgu çok iyi bir yükseliş yakaladı bu durum sizce ne kadar daha devam eder?

Yerli bilimkurgunun yükselişinde, her alanda olduğu gibi öncelikle internet ve sosyal medyanın gelişme ve genişlemesinin büyük etkisi var. Ancak belki de en önemli etken bizim yıllar önce  yine bilimkurgu zemininde hayalini kurduğumuz, kitaplarda, öykülerde okuduğumuz, sinemada seyrettiğimiz gelişmelerin -olumlu yada olumsuz- gerçekliğe dönüşüyor olması içinde yaşadığımız çağ itibariyle. Bu bağlamda bilimkurgunun salt fantaziden ibaret değil, güçlü sezgiciliğe ve analiz gücüne sahip bir nevi gelecek-bilim kolektifi olduğu söylenebilir. Ülkemiz de doğal olarak küresel ağ dahilinde fikirsel, edebi ve sanatsal üretimlerle buna eklemlenme yönelimine sahip -belki biraz daha bireysel bazda henüz – ve zamanla bu durum internet bazlı topluluklar ve (alt)kültürel yansımalarıyla dinamizm kazanmakta. Bilimkurgunun spekülatif-bilimsel düşünselliği, sosyal medya vasıtasıyla kitlesini genişleten popüler bilim sayesinde daha fazla insanın düş(ün) dünyasında kendine yer bulabiliyor. Biz bunu aslında içinde yaşadığımız coğrafya ve konjonktürleri itibariyle rasyonelizme ve bilime, ve bir yandan da -en azından- düşünsel özgürlüğe bir özlem ve eğilim olarak okuyoruz.

Yerli bilim kurgu ile yeni tanışacak birisi sizce nereden başlamalı?   Türkiye’de ilk çıkan fanzinlerden biri ANTARES fanzin.Bilim kurgu, korku üzerine yoğunluklu bir fanzin. Şuan bakıldığında bilim kurgu fanzinlerden biraz uzak. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?

Yerli bilim kurguya nereden başlamalı sorusundan önce, Yerli Bilim kurgu nerede başlıyor kısmına bakmak lazım! Ülkemiz genelinde BK, hiçbir dönemde fazla ilgi gören bir tür olmadı. Son zamanlarda yazın alanında piyasaya çıkan cesur isimlerin çokluğu belki de yerli bilim kurgunun gelişmesi açısından bir ilerleme olarak görülebilir. Ancak edebiyat dışında sadece bilim kurgu üzerine çıkan aylık bir derginin bile olmaması bilim kurguya olan ilginin “suni mi yoksa?” sorusunu sordurmasına sebep oluyor. Geçmişten günümüze bilim kurgunun en fazla ilgi gördüğü ülkelere baktığımızda, türün buralarda neredeyse endüstri haline geldiğini görüyoruz. Roman, çizgi roman, sinema ve daha pek çok konuda bilim kurgu meraklısını fazlasıyla tatmin ediyor. Dijital alanda bir yılı doldurmaya yaklaşan dergimizin nasıl zorluklarla hazırlandığını bizzat yaşayan biri olarak yerli bilim kurgunun gelişimi konusunda daha alacağımız çok yol var. Antares dışında özellikle 1976 yılında yayın hayatına başlayan Yerli Bilim Kurgunun duayen ismi Selma Mine’nin çıkardığı ve 43 sayı süren x bilinmeyen dergisiyle 1996-2000 yılları arasında yayınlanan Atılgan ve 1998-2000 yılları arasında çıkan benimde yazı ekibinde olduğum Nostromo bilim kurgu dergileri kısıtlı imkanlarla okuyucuya ulaşmış, profesyonel meraklılarca hazırlanmış dergilerdi. Cem Kılıç’ın dergimizin 6. Sayısında yayınlanan bilim kurgu ve fanzin konulu detaylı araştırma yazısı, Yerli Bilim Kurgunun yayın geçmişi üzerine önemli başvuru kaynaklarından biridir. Fanzin konusunda ise Cem Kılıç’ın detaylı araştırma yazısı, Yerli Bilim Kurgunun önemli başvuru kaynaklarından biridir. Yazısına, http://yerlibilimkurguyukseliyor.com/2017/10/02/sayi6/mobile/index.html#p=11 linkinden ulaşabilirsiniz. Sahaflarda zor da olsa belli başlı sayılarına ulaşmak hala mümkün sanıyorum. Daha fazla açılmadan sonunu bağlamak gerekirse, Yerli Bilim Kurguyu, belli dönemlerde alevlenip belli dönemlerde harını kaybeden bir tür veya oluşumsu olarak görüyorum. Önümüzdeki süreçte gerek çıkardığımız dergi, gerekse piyasaya çıkan ele avuca oturan kitapların fazlalaşması ve özellikle seyir açısından eli yüzü düzgün sinema ve dizi projelerinin hayata geçmesi sektörü temeli sağlam bir pozisyona getirebilir. Gelecek dönemlerde sadece ülkemiz de değil dünyada fark edilen bir oluşum yaratmak adına daha fazla çalışıp üretmeliyiz. Daha fazla genci bu oluşuma dahil etmeliyiz ve her durumda daha yenilikçi olmalıyız…

Son olarak sizi takip edenlere ve fanzin okuyucularına ne demek isterseniz?

Bizi takip edenlere söylemek istediğimiz çok bir şey yok aslında, onlar ne yapacaklarını gayet iyi biliyorlar. Sürekli üretsinler ve bu türe yabancı olanlara bilimkurguyu sevdirmeye devam etsinler. Fanzinlerin yeri hep ayrıdır. Hep heyecanlı ve canlı kalmalılar. Hep birlikte, bilimkurguyu ülkemizde görünür kılmak asıl görevimiz, daha önce de bahsettiğimiz gibi bilimkurgu sadece bilimin hayallerini şekillendirmiyor, bu işi yapanların yaşadıkları ülkelerin, teknolojilerini de geliştirmek adına katkı sağlıyorlar.

 

Yorum bırakın