Birbirimize dokunduğumuz binlerce yol var. Bunların çoğunu göremiyoruz ama vakti gelince hissediyoruz. Bir iş yapmak için sınırlar, yollar ve vakitler bizlere engel olamıyor. Teknolojinin en çok bu yönünü seviyorum. Artık daha yükseklerdeki hendekleri aşabiliyoruz. Zahmetsizce, zevkle. Belki değeri düşüyor ama gün gelince anlayacağız. Tüm bu insanlığın genel sorumluluğu veya sorumsuzluğu yıllarca sinema tarafından işlendi. …
İkinci bölüme İkinci Eskiciler’de çekmeye karar verdik ve gene geçtik kamera karşısına. Isparta’dan Merdümgiriz Fanzin, Eskişehir’den Dimağ Fanzin ve Silivri’den Silivri Kültür Sanat Fanzin hakkında lafladık. Kısa kısa, dilimiz döndüğünce…
…Sıvadık’ın 21. Sayısını ilk elimize aldığımızda bizi zamana dair ufak bir yazı karşılıyor. Son zamanlarda Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü okuduğumdan olsa gerek bir hayli etkiledi beni ve o kitaptan alıntı yaparak bir karşılık vermek istedim bu ufak yazıya: “Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır…” O yazıdaki depresif havayı, bu alıntıdaki ‘ayarı insandır’ sözü ile …
Benzer muhabbetler aramızda dönüp dururken “niye bunları yayınlamayalım ki” diyerek kamera karşısına geçtik. Elbet bir çok şey gene kendi şeklimize mahsus. İlk bölümde Fatih’in İstanbul ve Adana turu, yeni çıkan işler ve bir çift lafıyla Ozan Baygın vardı.
-Bu fankiti nasıl buldun? -Akşam 6 algısı gibi… -Derken? -Boşluklar üzerinde yol alan çarpışmaları deneyimle! Hepsi bu. -Ya kurgu olarak diyorum, nasıl? -Kendini nasıl kurguladığınla alakalı olduğunu söyleyebilirim. Önce özneler ile başlayan metin, sende bir bütünlük yanılgısı meydana getiriyor. Okuduğun her satır sonrası sen, kafanda yenisini yazarken bir tuzağın içine doğru çekildiğinin farkına varmadan …
Merhaba öncelikle umarım her şey yolundadır, yeni kitap çalışmaların nasıl gidiyor, bizlere biraz bahseder misin? Her şey yolunda mı pek emin değilim. Uzun süredir akışına bıraktım, sadece olan bitenleri seyrediyorum. Bir de merhaba bu arada. Yeni kitabı Perşembe günü bitirdim. Bugün de son düzenlemeleri yaptım. Ama daha bir yayınevine göndermedim. Dursun bir köşede canım …
Suadiye Fanzin Buluşması esnasında aklımızda parıldayan bir fikir, bir anda, gerçek oldu. Demiştik ki “Tabii ki bu bilgi aktarımına ayrılan vaktin az olmasından yakınanlarımız olabilir ve bu sebeple aklımızda bir parıltı belirdi: ‘Neden bir kolaj atölye etkinliği düzenlenmesin ki?’” ve düzenlendi. Tam da Fanzin Apartmanı söylevine uygun şekilde; Yaptık Oldu! Her neyse, sözü çok …
Analog Kolaj Toplaşması 20 Ocak 2018 ve Fanzini (PDFli) Devamını oku
Bir fanzin yeri gelir her şey olabilir. Bir duruş, bir alan, bir isyan veya bir kapı, Özümsemek, her yönüyle yaşadığın yeri kavrayarak bireyin kendiyle bir bağ kurması ve bu bağdan hareketle onu da içine katarak bir şey ortaya koyması güzel şey. Geçmiş senelerde gittiğim Antakya’yı çok sevmiştim. Bir tur profesyonelliğinde değil ama, elimde fotoğraf …
Birkaç başlangıç sayfasının ardından son sayfalarına atlayıp tersinden geldiğim Hypnos adlı fanzinin kritiği… Hypnos’un 4. sayısı artık aramızda. Pek muhterem bey ve bayanlara seslenmeyen, onların yerine kafası edebiyat ile dolmuş; sanat, siyaset ve azıcık da 101 ile sıyrılmış olan ve kendileri gibi insanlara seslenmeyi tercih eden Hypnos ailesi bakalım bu sayıda bize neler anlatıyor… Kapağı …
Her hafta yaptığımız toplantılara ayrı bir heyecanla gidiyorum genel olarak, çünkü Efe Abi’nin eline yeni ulaşmış işler oluyor. Hafta sonuna kadar bu işlerden pek bahsetmiyor. Masaya bu hafta hangi fanzinler konuk olacak, hangilerini katlayıp Fanzin Apartmanı raflarına yerleştireceğiz telaşı sürerken yeni işler kendini gösterdi. Dikkat çeken işler arasında Gözaltı, BUDMO ve LAVİ isimli bir fankit …