KRİTİK: Müjde Fanzin 4. Sayı (PDFli)

 

Bir Müjde’miz var!
İşte karşımızda Müjde Fanzin’in yepyeni dördüncü sayısı.
Öncelikle tasarımla söze başlamak istiyorum. Daha önce hiç bu kadar sade ve naif bir fanzin tasarımıyla karşılaşmamıştım. Kapakta “Size söyleyeceklerimiz var!” diyorlar ve ben de büyük bir merakla çeviriyorum sayfaları. Son dönemlerde gittikçe yaygınlaşan tuhaf kitaplar bizi umutsuzluğa düşürürken Can Barlas’ın yazdığı önsöz içimi rahatlatıyor. “Türk edebiyatı ölmedi!” diyor. Türk edebiyatı bize, size emanet; yani emin ellerde…
Burak Sander “Gökyüzünün Kapıcısı” adını verdiği mini bir öyküyle çıkıyor karşıma. Bir kaos ancak bu kadar naif betimlenebilirdi. Her hücresinden ayrı cinnet sızan bir hapishane gibi ama kahramanımız kapıcısı gökyüzünün. “Asla bana ait olmayacak bir yıldıza sahipmişim gibi davranamam.” diyor Burak öyküsünde. Sana katılmıyorum Burak. Değil yıldız, gökyüzü senin. Şimdi lütfen seni dibe çeken taşları bir kenara bırak.
Ahçik “Zaman hep sen’de duruyor” diyor “Sen’de Duruyor” adlı şiirinde. Romantik bir bekleyiş, kabullenilmeyen bir vazgeçiş, küflenmiş bir umut ne güzel de işlenmiş satırlara. Zaman sen’de durmasın Ahçik! Sen hep yaz!
Bir sonraki sayfada Hasan Sarıçam “Utangaç Sevgili” şiiriyle karşılıyor beni ve Can’ın önsözünü doğruluyor, buram buram Nazım! Sonunda usulca gülümsedim, saygılarımla arz ederim. İliştirdikleri ufak illüstrasyon da neden bilmiyorum ama sanki tam bu şiir için.
Virginia Woolf ve Sylvia Plath’ın çığlıkları Albert Camus’nun varoluş sancılarına karışıyor ve Zeynep Coşansu’nun “sisyphus” adını verdiği kayboluşta hayat buluyor. Sisyphus’un kayası yüreğine oturmuş, neye karar verse hep en başa dönen, sonsuz bir paradoksun ve sancının içine hapsolmuş bu yazıyı alkışlamaktan öte ne yapabilirim? Makro ve mikro düzeyde bir çürüme bu. Tebrikler Zeynep!
İlerleyen sayfalarda might “köyümün güzel insanı” ve Görkem “Oyun” adını verdikleri şiirleriyle çıkıyorlar karşıma. Müjde Fanzinin yazarları ne de güzel döküyor duygularını mısralara! Şu zamanda şiir yazmaya kalkışan insan az, yazanların çoğu da taklitten ibaret ama Müjde Fanzin verdiği sözü tutuyor! Tebrikler!
Can Barlas “Ressam Eliza” adlı öyküsüyle göz kırpıyor bir sonraki sayfadan. Özgür bir ruhu ve hapsolmuş bir bedeni, uykuya teslim olmayan gözlerin hapsolmuş ruhlara yaktığı ağıtı ne de güzel betimlemiş Can. “Herkes kördü” diyor Eliza ve üzülüyor gittikçe körleşen insanlığa ama ne demiş Antoine de Saint-Exupéry? “İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman gerçekleri görebilir.” Her ne olursa olsun yüreğinle bakman dileğiyle Eliza…
Hüseyin Bilgehan Güven “Bir Kalp” adlı şiiriyle veda ediyor bana. Ve son olarak karşımda bir liste! Son zamanlarda okuduğum fanzinlerde genelde dinleme listesi vardı ama Müjde Fanzin bize hem dinleme, hem okuma, hem de izleme listesi hazırlamış ve bu listede Jade Bird, Leonard Cohen, Sadık Hidayet gibi isimler yer alıyor. Harikasınız!
Son sayfaya geldiğimde bir alıntı karşılıyor beni Dylan Thomas’tan: “Though lovers be lost love shall not.” Ben de “and death shall have no dominion.” diyerek tamamlıyorum bu güzel dizeyi.
Bir sonraki sayıda görüşmek üzere!

FANZİN: Müjde Fanzin Sayı 4 (PDF İNDİR)

Yorum bırakın