KRİTİK: Garez Falez-Full Contact-Eksibeş sayısı üzerine

 

Fırtınada buluşamayanlar birlikte olamazlar

Garez ve Falez’in ortak çıkardığı full contact eksibeş sayısında ufak bir alıntı bu. Belki de birliktelik üzerine yazılabilecek en yüce nedensellik. Sebep sonuç ilişkisinde bağlı kalınmadan, sonuçsuz bileşenlerle aktarıma tabii tutulan bir bütünlük de denebilir. Başı veya sonu… Ne farkeder? Önemli olan buluşmadaki yaşanmışlıktır. Kimi zaman biteviye ölümlülük…

Biraz bu sayıda dikkatimi çeken neler var, onlardan biraz bahsedeyim.

Atlas, Sonsuz Sayılı İntihar Mektupları Bölüm 3’ten yoluna devam ediyor ve kendisini çağıran ölüme son söylevlerini veriyor. Karanlığın verdiği huzura atfen… Kendisiyle birlikte insanlığı da arkasından sürükleme niyetini de gizlemiyor. Çarpık yaşamın, aklına gelen ilk kurgusal hatalarını sıralarken kendine yüklediği bu anlatıyı “ölünceye” kadar sürdürecek olması, içsel bir ironi olarak da okunabilir.

Savaş moda olur mu? Amerika’nın Irak savaşı esnasında mağaza zincirlerini dolduran kamuflaj desenli tekstil ürünleri küreselleşen dünyanın bir sonucu muydu? Elbette hayır. Falez bu sayısındaki yazısında Füze Sütyenleri kaleme almış ve İkinci Dünya Savaşı zamanlarında, toplumsal algı üzerinden biçimlendirilen (pompalanan) militarizm furyadan bahsetmiş.

garez fanzin eksibeş

Japon Anarşizmi hakkında Yunanca aslından bir çeviri var. Çeviriyi Buse Ceren Demir yapmış. Giyotin Birliği adıyla 1922 yılında faaliyet gösteren bu örgüt ve gerçekleştirdiği eylemlere yer verilmiş ve olayların tarihsel arka planı kısa ama öz bir şekilde anlatılmış. Özellikle örgütün 1923’te Prens Hirohito’ya karşı, ordu içinde gerçekleştirilen suikast girişimi büyük yankı uyandırmıştır ve örgüt liderlerinin idamıyla sonuçlanmıştır. Tarih ne tuhaf bir şeydir ki; o gün suikastten kurtulan Hirohito başa geçmesiyle birlikte imparatorluğu daha faşizan bir hale getirmiş ve Nazi Almanya’sıyla birlikte savaşa girmiştir. Kim bilir, belki de giyotin gereken zamanda gereken yerde olabilseydi Japon halkı ve dünya halkları böylesi büyük acılar yaşamayacaktı. Bunu hiçbir zaman bilemeyiz.

Black Ronin’in uyumsuz birey noktasından kaleme aldığı, isyan ve çatışma kültürü üzerine dikkat çekici bir yazısı var. Uyumsuz Süreklilik. Metni tam manasıyla kavrayamadığımı ve ancak Black Ronin ile yapılacak bir görüşmede konsantre ettiği manaların açılabileceğini öngörerek metin çıkışlı bir aşırı yorum yapmaktan şimdilik kaçınıyorum. Belki yeni sayılarda yeni açılımlar ve çıkışlar gelir. Merakla bekliyorum.

İstanbul ve İzmir’de dağıtımı yapılan ve nereden ulaşabileceğinize ancak Garez ve Falez sosyal hesaplarında öğrenebileceğiniz bu fanzini bir şekilde edinmenizi tavsiye ederim. Eksibeşten bir cümle ile bitiriyorum.

Depremler onu sarsmaz, fırtınalar onu güldürür.

Sağlıcakla kalın.

Yorum bırakın