FANKİT: Kabilede Bir Gece (PDFli)

 

Bir fankit vardı, neydi adı?

Kışlar Kanlı Geçer

Kabilede Bir Gece bir çizgi öykü. Çizgiler Orkun Bozkurt’a, öykü Yunus Abid’e ait. 4 kişilik kabile(Fır, Sez, Mah ve anlatıcı) ön kapakta bizi karşılıyor ve gece başlıyor.

Anlatıcı hikayeye en aklı başında olanları bendim diyerek giriyor. Kendini tariflerken şöyle diyor: “Bense her türlü normal ve ideal seviyedeydim. Orta ayardım. İnsanlığın referans noktası falandım.” Ve kabilenin diğer üyelerini de onun ağzından dinliyoruz. Anlatıcı bir üyesi olduğu kabileye ya biraz üst perdeden bakıyor ya da artık bu zamana kadar ne yaşadıysa kabilenin her noktasına hakim. İstiyor ki bu olağanüstü gecede yüce kabile -olması gerektiği gibi- onun yardımına koşsun. Nasıl bir yardım bu?

Fır, Sez ve Mah tavırlarıyla kendi karakterlerini açığa vuran -herkes mi böyle?- 3 üye. Fır bir içli köfte, son karelere kadar asla içini açmayan bir içli köfte. Sez ortamın tansiyonuyla nabzı yükselenlerden, suratında bir şeyleri yatıştırmak için sabit bir gülümseme yaşıyor. Mah kabilenin gelecek planı olan, yarın saat 8.30’da dersi olan, aklı bunlarla meşgul olan, doğuştan mutsuz üyesi. İnanmıyorsanız doğduktan sonra çizilmiş olan resmine bir bakın.

kabilede bir gece fankit

Bu 4 karakter olağanüstü bir geceyi atlatabilmek üzere toplanıyorlar. Toplanıp ne yapsınlar? Önce kokoreç, sonra nereye gideceğini bilmeden yola çıkmış bir araba. Gece ilerledikçe içli köfteler yarılıyor, planı olanlarda telaşlı bir ifade var, Sez’i zaten biliyorsunuz.

Orkun Bozkurt’un çizgileri tatlı. Suratlar birbirini andırıyor ama sanırım bu bir tarz: Cartoon. Hayal gücünü devreye sokan kareler: Yenilen boklardan açılmış bir sergi, vesikalık gibi duran yakın çizim yüz ifadeleri, türlü triplerin atmosferine girmiş 4 karakter.

Dostum Yunus Abid üretmeye devam ediyor. Önce Kışlar Kanlı Geçer, şimdi de bu. İçinde kendine özgü bir mizahı olan öyküler yazıyor. Tiplemelerin değil, karakterlerin hikayelerini anlatmak niyetinde.  Bu hikayesini de bir sosyopat ve onun dış dünyayı algılayışı zemininde kurmuş.

En sevdiğim kısım: “Biliyorum ki yüce kabilem hiçbir şeyi tam olarak anlamayacak ve anlasa da bana hak vermeyecekti. Yollarda saatlerce savrulsak, dinlenmiş olsak, güç toplasak, bir masaya otursak, illegal şeyler içsek, dilimiz açılsa, bilinçler arası köprüler kursak ve her şey baştan sona anlaşılsa ve tüm bunlar göz açıp kapayıncaya kadar hızlıca gerçekleşse…”

Ne zırva ama!

 

FANKİT: Kabilede Bir Gece (PDF İNDİR)

Yorum bırakın