Bir Ginsberg Hayali: Yeni Vizyon Fanzin / Röportaj

 

Yakın zamanda ilgi çeken işlerden biri de, görsellerini çokça gördüğünüzü tahmin ettiğim Yeni Vizyon Fanzin oldu. Okuduğumda oldukça ilgimi çeken metinlere yer verdiklerini gördüm ve yeni sayılarını merakla bekler oldum. Özellikle ilk sayıda Beat Kuşağına ve onun yazarlarına dair önemli metinlere yer vermişler ve tarihsel notlarla okuyucuda ilgi uyandırmayı başarmışlar. Yeni Vizyon Fanzin adına Kaan Sinan ile gerçekleştirdiğim söyleşi sizlerle. Keyifli okumalar.

 

Merhaba öncelikle Yeni Vizyon Fanzin nasıl ortaya çıktı? Bu oluşumun temelleri nasıl atıldı?

Yeni Vizyon Fanzin’in oluşum süreci beş yıl öncesine, Thomas De Quincey ile tanışmamıza kadar dayanıyor aslında. O dönemlerde, lisede, bir fahişenin iç dünyasını yansıtmak amacıyla yazdığım bir oyunun açık seçik ve argo anlatımlar barındırdığı için geri çevrildiği bir dönemi yaşıyordum. Bir fahişenin çekmiş olabileceği acıların ve kafasından atamadığı tiksinç düşüncelerin arasında ne gibi toplumsal bir mesaj verilmesini arzu ettiler hiç anlamadım. Her neyse, bu ulu ruh o zamana kadar öğrendiğim, dinlediğim ya da okuduğum yazarların hiçbirine benzemiyordu. Bilirsiniz, insanların sakıncalı bulduğu için aktarmak yerine karanlık bir köşede sakladığı isimlerden biriydi De Quincey. Sonra Lord Byron, Allan Poe, De Sade, Baudelaire gibi isimlerle -böyle bir tasvire yakışı kalacak mıyız emin de değilim ancak- ortak bir noktada buluştuğumuzu fark ettim; o da doğruculuk oyunun bir parçası olmak yerine, boş beyaz kâğıdı zihnimizdeki karanlıkla şekillendirme isteğiydi. Öyle ki; insanların size neyi yazacağınızı veya neyi yazamayacağınızı söylemesi mide bulandırıcıdır. Bir oluşuma ya uygunsunuzdur ya da değilsinizdir, tarzınız yayınevininkiyle ya uyuşuyordur ya da uyuşmuyordur. Hepsi bu. Yalnız bir adamdan mutlu geçen günler üzerine bir öykü yazmasını isteyebilirsiniz, ancak bir bebek katilinin baba olmak üzerine tatlı bir öykü yazmaya zorlanması gibidir vurgulamak istediğim ayrım. Dolayısıyla Yeni Vizyon Fanzin’in temellerini de bu fikirler oluşturmaktadır.

Yeni Vizyon’u oluştururken nelere özellikle önem verdiniz ve bu fanzinin en büyük özelliği sizin için nedir?

Bu vizyonun yeni olduğunu söylememin asıl nedeni Türk Edebiyatı’nın boku yemek üzere olduğunu düşünmemdir. Daha öncede söylediğim gibi; sayısız yayınevi, dergi ya da fanzin, istiyorlar ki insanlar hala günbatımında ters uçan güvercinlerden, yastığa sinmiş sevgili kokusundan, carttan curttan bahsetsin. Saçmalık! Son zamanlarda bir kitabevine dalıp en çok satılanlar listesine göz attınız mı hiç? Açıkçası biz banyoda hatunun tel tokasını bulup ağlayan yazar tiplemelerinden çok sıkıldık. Elbette yaşadıkları, yaşadığımız hayat bunları da içinde barındırıyor olabilir ancak ben bu kadarıyla kaldığına hiç inanmıyorum. Biz, Yeni Vizyonlar olarak istiyoruz ki insanlar bize “hangi konuda yazmalıyım?” ya da “bu yazdığım şeyler sizin için uygun mudur?” diye sormasın. Elbette uyuşmamış gereken bir tarz var ancak hepimiz aynı lisandan, aynı üsluptan konuşamayız, değil mi? Dolayısıyla benim için bu fanzinin en büyük özelliği diğer çoğu oluşumda olduğu gibi yazan / çizen insana nasıl birşey üretmesi gerektiğini veya nasıl bir şey üretmemesi gerektiğini söyleme terbiyesizliğinden uzak olmamızdır. Her şeyden önce önem verdiğimiz, üzerine titrediğimiz konu budur. Ayrıca birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızın da buna bir hobi ya da uğraş gözüyle değil de ciddiyet gerektiğini düşündüğümüz bir iş gibi bakması beni ayrıca mutlu ediyor.

Yeni Vizyon Fanzin olarak şu ana kadar kaç sayı çıktı ve içeriğinde bugüne dek nasıl bir yön izlediniz?

Yeni Vizyon Fanzin henüz çok yeni, daha Kasım ayında ilk sayımızı çıkardık. İçeriğimize değinecek olursam; bir manifestomuz var, bildiğiniz gibi. “Kısaca” başlığı altında süreklileştirmeye çalışıyoruz. Bunun dışında elimden geldiğince Beat yazarlarını anlatmaya, tanıtmaya çalışıyorum. Bunlar “nerede doğdu, ne yaptı, ne zaman öldü” gibi konulardan ziyade genelde karanlık yönlerinden çokça bahsettiğim türde yazılar oluyor. Özellikle kötü alışkanlıklar kısmına çok değiniyorum, çünkü istiyorum ki bizim gibi genç ve hevesli olan arkadaşlarımız bu ulu ruhlu şairlerin, yazarların sahip oldukları kötü alışkanlıkları sayesinde değil de, onlara rağmen bu büyük işleri başarabildiklerini, isimlerini bırakabildiklerini görsünler. Çünkü biliyorsunuz ki bu memlekette yaptığın şeyden çok olduğun şey eleştiriliyor. Bu çok yanlış. Bu yazarların dışında “Gece Geç Saat Cazları” adında süreklileştirdiğimiz bir kısım var, burada da elimden geldiğince yakın hissettiğimiz şairlere yer vermeye çalışıyorum. Daha sonra “Bir Ginsberg Hayali” kısmı yer alıyor, burada sadece ben yazıyorum. Ve ardından fanzinin en çok sevdiğim kısmı “Yeni Vizyon” geliyor; burada da düzenli olarak yazılarını gönderen veya o ay için bizimle birlikte yazmak isteyen yetenekli insanlar yer alıyor.
Şimdi, Aralık ayında ikinci sayımızı çıkaracağız. Bakalım, elimizden geldiğince bunu sürekli ve uzun vadeli yapmayı hedefliyoruz.

yeni vizyon fan

Fanzin hakkında aldığınız yorumlar nasıl ve ne yönde?

Açıkçası fanzinin bu kadar talep görmesi, insanların bize ulaşıp onlara fanzini göndermemizi rica etmesi beni çok şaşırttı. Bu kadarını beklemiyordum sanırım. Aldığımız yorumlar bizi çok mutlu ediyor, yaptığımız şeyin önemli bir şey olduğunu hissetmemize neden oluyor. Özellikle diğer fanzinlerin verdiği destek, onlarla da bunun üzerine konuşmak insanın içini ısıtıyor.

Fanzinler gayet sağlam bir şekilde, tavizsiz şekilde çoğalarak artıyor, sizler nasıl değerlendiriyorsunuz genel olarak fanzin camiasını ve fanzinleri?

Ben bu konunun beni çok heyecanlandırdığını düşünüyorum. Yani, onlarca farklı fikir, onlarca farklı kalem, farklı yetenekler hep bir elden bir şeyler yapmaya çalışıyor aslında. İsimlendirmek ya da türüne, tarzına göre sınıflandırmak yerine resme bütünüyle baktığımda fanzin geleneğinin giderek artması, insanların buna ilgi göstermesi bence muazzam.

Takip ettiğiniz ve okurlara da önereceğiniz başka fanzinler var mı?

Okumayı seven arkadaşlarım için bir ayrım yapmayacağım, bence herkes elinden geldiğince her şeyi okumalı. En azından bir bakmalı diye düşünüyorum. Lakin Beatnik Fanzin’i özellikle seviyorum, tarz açısından çok yakın bulduğum bir oluşum.

Yeni Vizyon Fanzin’i takip ederken, yoğun bir Beat Kuşağı etkisi hissettim, sizin için Beat Kuşağı ‘nın genel olarak yeri nedir?

Aslında evet, bütün bu üslubun çıkış noktasında bu yer alıyor diyebilirim. Dünya için pek de yeni değil, hatta Beatniklerin bir zamanlar Arap ülkelerine dahi nüfuz ettiğini okumuştum. Ancak Türkiye’de çok fazla bilindiğini sanmıyorum. Elbette bunu yaşayan, yaşatan yetenekli arkadaşlar var -henüz geçen gün Ginsberg ve Roger Waters karışımı bir havayı solumuş biriyle tanıştım. Bu insanları bulmak ve onlarla birlikte bir şeyler yapmak heyecan verici. Bence Beat Kuşağı’ndan kapmamız gereken çok şey var.

Yeni Vizyon Fanzin’in planları arasında bundan sonra neler olacak, örneğin etkinlikler falan olacak mı?

Biz istiyoruz ki insanlar sadece yazılarını, şiirlerini göndermek yerine ya da çığlıklarını, haykırışlarını aktarmamızı istemek yerine, burayı birbirleriyle tanıştıkları ve birbirlerine bir şeyler kattıkları bir yer olarak da görsünler. Büyük şeyler olmasını umuyoruz, sadece kendi fanzinimiz için değil de diğer oluşumlar için de dilediğimiz şey bu. Bunun dışında henüz bir etkinlik düşünmedik, söylediğim gibi Yeni Vizyon henüz çok yeni. Ama gönül ister ki yılda bir gün de olsa bütün Yeni Vizyonlar anlaşıp ortak bir noktada buluşalım, aktaralım ve partileyelim.

Ülkenin her yerinden çok değerli fanzinler çıkıyor ve sanırım, yeniden yer altı güçleniyor, bu anlamda  fanzinler  her zaman bu akımın vazgeçilmezi olmuştur, gerek yer altı edebiyatı gerekse Progresif  Rock, Punk ve Heavy Metal bu akımın müzik türleri olarak  son yıllarda yeniden gündemde, bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?

Bu konuda tam olarak ne söylenebilir emin değilim ancak kendi görüşlerimi dile getirmem gerekirse Türk Edebiyatı için yaptığım yorumu modern Türk müziği için de yapabilirim; kesinlikle boku yemiş durumdayız. Bu noktada rock’n roll, punk ve heavy metal bir kurtarıcı olabilir diye düşünüyorum.

Sizlere ve bu müthiş fanzine ulaşmak isteyenler için neler söylemek istersiniz, kısacası Yeni Vizyon Fanzin’i nasıl ve nerelerden temin edebiliriz?

Bizim için yaptıkları yorumlar, sundukları tavsiyeler çok önemli. Her ne kadar kafamıza göre takıldığımızı söylesek de bizi okuyan insanların düşüncelerine çok değer veriyoruz. Sadece yorumlarını ya da tavsiyelerini sunmak dışında herhangi bir şey için de sosyal medya hesaplarımızdan ve mail adresimizden bize ulaşabilirler. Bunun dışında birkaç farklı şehirde belirli mekânlara dağıtıyoruz fanzinimizi; İstanbul, Zonguldak, Konya, Fanzin Apartmanı aracılığıyla İzmir, Mardin, Muğla… Bu çıkacak ikinci sayı, Aralık sayısında dağıtımın yapılacağı şehirleri biraz daha arttıracağız. Bunun dışında özel olarak yazan ve fanzini göndermemizi rica eden arkadaşlarımız da oluyor, bizlere bu şekilde de ulaşabilirler. Elimizden geldiğince seçenekleri çoğaltmaya çalışıyoruz.

Fanzin Apartmanı olarak sorularımızı cevaplayıp, bizi kırmadığınız için çok teşekkür ediyoruz size, son olarak bu satırları okuyan dostlarımıza neler söylemek istersiniz?

Bize böyle bir şans tanıdığınız için siz güzel insanlara asıl biz teşekkür ederiz. Tüm bunların dışında söylemek gerektiğini düşündüğüm pek bir kalmadı açıkçası. Bizi okumak isteyen arkadaşlar, bizimle birlikte yazmak isteyen arkadaşlar bize ulaşsınlar. Bundan ayrıca mutluluk duyuyoruz. Sevgilerle kalın.

Yorum bırakın